- Kayıt
- 10 Şubat 2015
- Mesajlar
- 63
- Tepkiler
- 52
- Yaş
- 110
- Meslek
- Bilgisayar Mühendisi
- Üniv
- ODTU
Çok yakında dünya tarihi yeniden yazılacak ve bu yeni tarihin hareket noktası şu an Türkiye sınırları içinde bulunan topraklar olacak.
Göbekli Tepe kazılarında meydana çıkan ve tarihin yeniden yazılmasını zorunlu kılan gerçekler...
Ünlü Rus arkeolog ve araştırmacı Sklarov, günün birinde dünya tarihi yeniden yazılmaya başlarsa Türkiye topraklarının bu yeni tarih için bir hareket noktası olacağını söyledi ve ekledi:
"Geçen ağustos ayında Tükiye’ye gittiğimizde Hattuşaş kazı bölgesini ziyaret ettik.Anladığımız kadarıyla orada İngiliz arkeologlar çalışıyor çanak çömlek arıyor. Çevreye bakınırken bizi bile inanılmaz şaşırtan bir keşif yaptık. Mısır’daki piramitler bile Hattuşaş’ta bulduğumuzun yanında gölgede kalıyor.
Yerden çıkıntı biçimindeki monolit granit taşların mekanik usulle kesildiğini gösteren izi bulduk. Binlerce yıl önce bu izi bırakan Yuvarlak Abraziv Disk neden yapılmışsa , sert taşı tereyağı gibi kesmiş ve bu günümüzde dahi taklit edilemez. Çünkü dünya genelinde böyle bir disk mevcut değildir…"
Sklarov resmi tarihe göre Şanlıurfaya 20 km uzaklıktaki Göbeklitepe’nin M.Ö 11. Yüzyılda cilalı taş devri olarak uygun görülen bir zaman diliminde kurulduğunu hatırlatıp gülüyor ve şöyle diyor :
’Uzman olmaya gerek bile yok… 65 milyon yıl önce yok olan dinozor resimlerinin, 13 bin yıl önce ilkel taş devri kabileleri tarafından inşa edilmiş olduğu iddia edilen yapının içinde ne işi var? Taş devri insanı yerin yüzeyinde dinazor iskeleti buldu diyelim, o iskelet dokuyla donatıldığında ortaya böyle bir şekil çıkacağını nereden ve nasıl biliyordu. Tapınak duvarlarında gördüğümüz hayvan resimlerinin ördek olmadığı kesin. Hatta burasını asıl inşa eden ve kullanan ev sahiplerinden sonra ikinci bir Kültür toplumu, tıpkı Mısır piramitleri örneğinde olduğu gibi farklı amaçla burayı kullanmış. Sütunlardan birinin temelinde dış bir etkenle kopan iki dinozorun kafaları daha sonra çok daha ilkel bir teknolojiyle taş taşa sürterek onarılmak istenmiş."
Sklarov ile iki saat kadar devam eden söyleşi sonunda şunu soruyor basın mensubları :
‘Peki sizin varsayımınıza göre 10-20 bin yıl önce dünyamızda kimler vardı?’
Sklarov şöyle cevaplıyor :
"Emin olduğum tek şey tüm bu yapıların şimdiki insanın eliyle yapılmadığı. Asıl ev sahipleri uzaydan mı geldi yoksa bilinen zamanlar öncesinde dünyamızda gelişen bir önceki uygarlık tarafından mı yapıldı sorusunun yanıtı bende yok…..Sadece %50’den fazla olasılıkla bundan yaklaşık 15-17 bin yıl önce dünyamızda o eski uygarlıklar neyse aralarında ‘Tanrılar Savaşı’ adını verdiğim bir ihtilaf yaşandığı kesin.Böyle bir savaşın izlerine Peru ,Bolivya ,Arjantin ve Türkiye’deki antik yerleşim bölgelerinde rastlamak mümkün….Ancak %100 emin olduğum bir şey var o da tarihin yeniden yazılması gerektiği…"
Kaynak : spaceexplorer.tv/2015/04/sklarov-rus-arkeolog-15-bin-yil-once-turkiye-topraklarinda-nukleer-savas-ileri-yuksek-teknoloji-cagi-yasaniyordu.html
Göbekli Tepe kazılarında meydana çıkan ve tarihin yeniden yazılmasını zorunlu kılan gerçekler...
Ünlü Rus arkeolog ve araştırmacı Sklarov, günün birinde dünya tarihi yeniden yazılmaya başlarsa Türkiye topraklarının bu yeni tarih için bir hareket noktası olacağını söyledi ve ekledi:
"Geçen ağustos ayında Tükiye’ye gittiğimizde Hattuşaş kazı bölgesini ziyaret ettik.Anladığımız kadarıyla orada İngiliz arkeologlar çalışıyor çanak çömlek arıyor. Çevreye bakınırken bizi bile inanılmaz şaşırtan bir keşif yaptık. Mısır’daki piramitler bile Hattuşaş’ta bulduğumuzun yanında gölgede kalıyor.
Yerden çıkıntı biçimindeki monolit granit taşların mekanik usulle kesildiğini gösteren izi bulduk. Binlerce yıl önce bu izi bırakan Yuvarlak Abraziv Disk neden yapılmışsa , sert taşı tereyağı gibi kesmiş ve bu günümüzde dahi taklit edilemez. Çünkü dünya genelinde böyle bir disk mevcut değildir…"
Sklarov resmi tarihe göre Şanlıurfaya 20 km uzaklıktaki Göbeklitepe’nin M.Ö 11. Yüzyılda cilalı taş devri olarak uygun görülen bir zaman diliminde kurulduğunu hatırlatıp gülüyor ve şöyle diyor :
’Uzman olmaya gerek bile yok… 65 milyon yıl önce yok olan dinozor resimlerinin, 13 bin yıl önce ilkel taş devri kabileleri tarafından inşa edilmiş olduğu iddia edilen yapının içinde ne işi var? Taş devri insanı yerin yüzeyinde dinazor iskeleti buldu diyelim, o iskelet dokuyla donatıldığında ortaya böyle bir şekil çıkacağını nereden ve nasıl biliyordu. Tapınak duvarlarında gördüğümüz hayvan resimlerinin ördek olmadığı kesin. Hatta burasını asıl inşa eden ve kullanan ev sahiplerinden sonra ikinci bir Kültür toplumu, tıpkı Mısır piramitleri örneğinde olduğu gibi farklı amaçla burayı kullanmış. Sütunlardan birinin temelinde dış bir etkenle kopan iki dinozorun kafaları daha sonra çok daha ilkel bir teknolojiyle taş taşa sürterek onarılmak istenmiş."
Sklarov ile iki saat kadar devam eden söyleşi sonunda şunu soruyor basın mensubları :
‘Peki sizin varsayımınıza göre 10-20 bin yıl önce dünyamızda kimler vardı?’
Sklarov şöyle cevaplıyor :
"Emin olduğum tek şey tüm bu yapıların şimdiki insanın eliyle yapılmadığı. Asıl ev sahipleri uzaydan mı geldi yoksa bilinen zamanlar öncesinde dünyamızda gelişen bir önceki uygarlık tarafından mı yapıldı sorusunun yanıtı bende yok…..Sadece %50’den fazla olasılıkla bundan yaklaşık 15-17 bin yıl önce dünyamızda o eski uygarlıklar neyse aralarında ‘Tanrılar Savaşı’ adını verdiğim bir ihtilaf yaşandığı kesin.Böyle bir savaşın izlerine Peru ,Bolivya ,Arjantin ve Türkiye’deki antik yerleşim bölgelerinde rastlamak mümkün….Ancak %100 emin olduğum bir şey var o da tarihin yeniden yazılması gerektiği…"
Son düzenleme: