Yıldızların doğuşu; herkesin bildiği bir kavram vardır; Big Bang (Büyük Patlama). Bütün evrenin bu patlama sonucu olduğuna inanılır. İşte yıldızlar da bu patlama sonucu açığa çıkan helyum ve hidrojenden meydana gelmiştir.
Yıldızların Evrendeki Yeri
İnsanoğlundan milyarlarca yıl öncesinde bile var olan yıldızların gizemi ancak 19 yy. sonlarında çözülmeye başlanabilmiştir. Bunun sebebi elbette ki teknolojik ilerlemeye bağlı olsa da, bilim insanlarının yıldızların oluşumunu çok büyük bir gizem ve çok meşakkatli bir oluşum olduğunu düşünmesinden kaynaklıdır. Oysaki yıldızlar koskoca evrende aslında olağan bir şekilde meydana gelen işleyişin bir parçasıdır.
Enerji Ve Isı Topu Yıldızlar
Yıldızların bir diğer özelliği de evrene büyük bir enerji yaymalarıdır. Güneşin aşırı sıcaklık yaydığı mor ötesi ışınlarını, yıldızlar dağıttıkları enerji sayesinde evreni yaşanılan bir yer haline getirmektedirler. Unutulmamalıdır ki güneşte bir cüce yıldızdır. Diğer yıldızlardan tek farkı, yere daha yakın olmasıdır. Bu yüzden güneşin yanında diğer yıldızlar nokta şeklinde görünmektedir.
Yıldızların Ölümü
Yıldızlar da söz gelimi; doğar, büyür ve ölür. Bilimsel açıdan bakıldığında, uzun ya da kısa ömürlü olmalarının sebebi kütleleridir. Kütleleri ne kadar büyükse o kadar çok enerji sarf ederler ve bu daha çabuk ölmelerine sebep olur. Daha az kütleli yıldızlar ise az enerji kullanımıyla daha uzun ömürlü olmaktadırlar. Büyük kütleye sahip olan yıldızların ölümü süpernova adı verilen patlamalarla gerçekleşir. Patlamadan sonra geriye kalan moleküllerinin bir kısmı evrene dağılır, bir kısmı da yeni oluşacak yıldızlar için alt yapı oluşturur. Yıldızların ölümü elbette ki bize milyarlarca yıl sonra ulaşmaktadır. Uzay zaman kavramı açısından baktığınızda sönmüş, enerjisini tüketmiş her yıldız muhtemelen günümüzden milyarlarca yıl önce ölmüş olacaktır.
Eğer ki bir gün astronomi cihazlarından faydalanarak gökyüzünü izlemeye kalkarsanız, milyonlarca yıl öncesinden yüzlerce yıldıza tanıklık edeceksinizdir.