İnsanoğlu uzun yıllar boyunca uçmanın mümkün olup olamayacağını araştırmış, kuşları örnek alan bazı araçlar yapmış ve o zamanlar kısa mesafeli de olsa bazı başarılara imza atmıştır. Günümüze kadar da uçaklar üstündeki gelişmeler her gün biraz daha hızlanarak devam etmiştir. Bu gelişmelere drone’ların da eklenmesi uçmaya yeni bir boyut getirecek gibi durmakta.
Drone, İngilizce’de erkek arı manasına geliyor ama günümüzde daha çok insansız hava araçları için kullanılmakta. Drone’lar için yığınla proje var. Kargo, seyahat, TV, spor alanlarında kullanılması bunlardan sadece birkaç tanesi. Bazı girişimciler de drone’ları kullanarak internet olmayan yerlere internet erişimi sağlamayı amaçlıyor. Tüm bunlar drone’ların ne kadar da işlevsel olabileceğinin bir kanıtı.
Günümüzde yaygın olan drone’lar genelde 4 pervaneli olup modeline göre değişebilen bazı özelliklere sahip. Kimi drone modelinde 15 watt güç ile çalışan 35 bin rpm lik 4 tane pervane kullanılırken, kimisinde ise ufak değişikliklerle saatte 40 km ye kadar hızlanabilen drone’lar mevcut. Drone’ların ufak olması ve boyutuna göre fazla enerji tüketimi batarya sorununu beraberinde getiriyor. Bataryaların çabuk tükenmesi hem kullanıcıları açısından hemde üretici için can sıkıcı bir durum.
Singapur merkezli bir firma drone’ların bu batarya sorununa ilginç bir çözüm getirmiş. Hycopter adını verdiği bu dört pervaneli araç, üzerinde yer alan 2 adet şeffaf tüpte, 350 bar basınç değerinde 120 gr. hidrojen gazı barındırıyor.
Bu gaz lityum-polimer hibrit yakıt hücreleri sayesinde elektrik enerjisine dönüştürülüyor. Hycopter bu güç sayesinde ortalama olarak, yüksüz 4 saat ve 1 kg yük ile birlikte 2,5 saat boyunca havada kalmayı başarabiliyor. Bu da, aracın kendi tarzında diğer araçlara göre inanılmaz bir uçuş performansı vermesini sağlıyor. Drone’ların çalışabilmesi için illa bir kumandaya gerek yok. Tabi bunun içinde drone’unuzun tablet yada akıllı telefonda çalışabilen bir uzaktan kumanda uygulamasının olması gerek. Ya da bazı drone modellerinde olduğu gibi GPS yardımıyla sizi takip etme özelliğine sahip olması lazım. Bu da drone’un uzaktan kumanda edilmesi zorunluluğunu ortadan kaldırıyor. Drone’ların bu özelliği selfie de çığır açacak gibi duruyor.