Bu yazımda solucan gübresi nedir, solucan gübresi nasıl üretilir, solucan gübresi tesisi nasıl kurulur sorularına cevap bulacağız. Lütfen bu yazıyı okuduktan sonra en altta olan soruyu yorum kısmına cevaplayınız. Teşekkür ederim. Solucan deyince aslında yeni nesilin aklına ilk gelen spam ya da maillerde reklamlar ile mail kutusuna bulaşmalar banka hesaplarını çalmalar çok gizli bilgileri elde etmeler uluslar arası gizli servislerin bizi takip etmesi gibi düşünceler olabilir.
Ama biz bugün onları anlatmayacağız. Biz toprak altında bizim için çalışan boyları 25-100 mm arasında değişen, 0,40 – 1,5 grm ağırlığa ulaşabilen, kendi ağırlığının %50si kadar solucan gübresi üreten 3-5 yıl yaşayabilen sevimli minik canlılardan bahsedeceğiz.
Solucanlar, geniş bir sıcaklık aralığında yaşamlarını sürdürebilirler. Onlar için en ideal sıcaklık 15 °C ile 25° C dir. İçinde yaşadıkları gübrenin içindeki sıcaklık ortam sıcaklığından her zaman birkaç derece daha düşüktür. Aktiviteleri 10° C nin altında yavaşlar. Solucanlar, nemi severler. Deri solunumu yaparlar ve nem de bu yüzden önemlidir. Solucanlar da tıpkı bizler gibi oksijene ihtiyaç duyarlar. Oksijen tüketip karşılığında karbondioksit üretirler. Solucanların gözleri de yoktur; dolayısıyla da göremezler. Fakat ışığa karşı duyarlı oldukları için mümkün olduğunca ışıktan kaçarlar. Bu nedenle gündüzleri bulundukları gübrenin içinde kalırlar. Geceleri solucanların yem olmaması içinde o alanda ışıklandırma yapılması gerekmektedir.
Solucan Gübresi Ne İşe Yarar
Solucanlar, günlük ortalama kendi ağırlıklarının yarısı kadar besin tüketirler. Örneğin; 1 solucanın ortalama ağırlığının 0,5 gr olduğunu düşünürsek, 100.000 solucan 50 kg ağırlığındadır. O halde günde 25 kg yem tüketirler. Tükettiklerinin yarısını humus (solucan gübresi) yaptıklarına göre 100.000 solucan günde yaklaşık 12,5 kg solucan gübresi üretir.
Solucanların ana besin maddesi büyük baş hayvan dışkılarının seperatörlerden geçirilmesiyle elde edilen hayvan gübresidir. Bu gübreye başta çürümüş sebze ve meyve atıkları olmak üzere saman, ot, talaş, kağıt gibi maddeler de karıştırılarak solucanlara mama olarak verilebilir. Solucanlar çift cinsiyetlidir (hermafrodit). Bu nedenle hem sperm hem de yumurta hücresi üretebilirler. Ancak üremek için birbirleriyle çiftleşmeleri gerekir.
Uygun şartlarda ortalama 5 ile 7 günde bir özel kozalar içerisinde bıraktıkları yumurtalarla çoğalmaktadırlar. Bu kozalar elastik olup limona benzer şekilde ovaldir ve yeni bırakılmış kozalar açık sarı renktedir. Her bir yılın sonunda sağlıklı bir solucan nüfus yaklaşık 8 ile 10 kat arasında artar.
Solucan oldukça hızlı hareket edebilen bir türdür. Bunun temel sebebi ise vücutlarının etrafında bulunan kas sistemleridir.
Uzunlamasına bulunan halka şeklindeki bu kaslar hareket etmelerini ve toprak kazmalarını sağlar. Solucanlar bir bakıma toprak için de çok önemli canlılardır. İçerisinde dolaştıkları toprağın kabarmasına neden olarak hava almasını sağlarlar. Solucanların vücut yapıları ise iç içe geçmiş iki boru gibidir. Dış bölümdeki boru vücutlarını kaplayan deriyi, iç kısımdaki boru ise sindirim sistemlerini oluşturur.
Besin ilk olarak ağızdan geçer ve yemek borusu ile gırtlakta birikir. Daha sonra parça parça porsiyonlar halinde mideye geçen besin burada sindirilir. Sindirilen besin ince ve kalın bağırsaklardan geçer ve rektumdan çıkar. Sindirilip rektumdan çıkan bu besin küçük granül şeklindedir.
Bu besinler, humik asit ve bunların tuzlarını içerirler. Bu yüzden toprağın yapısını düzenleyen, havalanma ve su tutma özelliklerini iyileştiren, mekanik strese dayanıklılığını artıran ve toprağın verimini artıran bir madde özelliği taşırlar. Ayrıca bu besinler çeşitli miktardaki toprak mikro florlarının mikrobiyolojik aktivite merkezidir.
Solucanlar topraktaki çürümüş organik atıkları tükettikten sonra %90 ını dışkı olarak dışarı bırakırlar. Dışarı bıraktıkları bu solucan gübresi içerisinde 5 kat daha fazla azot ve potasyum, 7 kat daha fazla fosfor ve 2 kat daha fazla kalsiyum bulunur.
Şimdi yukarıda yazdıklarımı okuma imkanınız oldu ise;
Kendimize şunu soralım. Bu şekilde bedava solucan gübresi üreterek bitkilerin büyümesini sağlayıp toprağa kimyasal gübre kullanmadan yemeklik ilave edebilecek iken. Neden 1 tonu 3-5 bin ₺ olan kimyasal kullanıp bunları bitkiye ve ürüne geçirip kendimiz bu kimyasalları yemek zorunda kalıyoruz.
Konu ile ilgili diğer yazım; solucan gübresi üretimi