Yüzlerce yıldır süregelen harplerin galibini belirleyen en kritik unsur karar alıcılar olmuştur. En kritik zamanlarda yapılan doğru hamleler savaş kazandırmış, yanlış hamleler ise Milletlerin felaketine neden olabilmiştir. Karar almanın bu denli büyük öneme sahip olması, onun yapay zekanın uygulama alanına girmesine neden olmuştur. Çünkü, yapay zeka uygulamaları tanımlanan kararları hata payı olmaksızın başarı ile gerçekleştirebilmektedir (Arsan, 2019). Denizlerde veya Okyanuslarda karşı karşıya gelen iki veya daha fazla unsurun kaderini, sahip oldukları silahlar ve sensörlerle birlikte, bunların en uygun zaman ve şartlarda kullanılmasını sağlayan yapay zeka temelinde milyonlarca kod ile ortaya çıkan yazılım yani “Savaş Yönetim Sistemi (SYS)” belirler.
Destroyer, Fırkateyn, Korvet vb. gibi deniz üstü platformlar üzerinde çok sayıda farklı amaca sahip sensörler ve silahlar taşımaktadır. SYS’ler, gerek haberleşme kanalları gerekse sensörleri vasıtasıyla tespit edilen düşman unsuru yok etmek amacıyla platformun sahip olduğu güdümlü füzeden, nokta hava savunma sistemine; torpidolardan, stabilize top sistemlerine kadar çok sayıda silahtan hangisinin ne zaman ve hangi hedefe karşı kullanımının uygun olacağına yönelik karar desteği oluşturarak, operatörlere “durumsal farkındalık” kazandırmaktadır. Elde edilen veriler saniyenin 1000’de biri seviyelerinde güncellenerek hedefin takibi yapılmakta ve uygun mesafede ilgili sisteme bilgi gönderimiyle angajman uygulanabilmektedir. Yalnız bir hedefe değil, eşzamanlı olarak gelen birden çok tehdide karşı savunma yapabilme ve aynı zamanda saldırı görevleri icra edebilme olanağı sunmaktadır.
Ağ destekli yetenek özelliği platformlara sahip oldukları verileri dost unsurlar olan diğer platformlar ile paylaşarak ortak karar alabilme imkanı sağlamaktadır. Böylelikle kompleks bir ortamda birden çok platformun sahip olduğu veriler tek elde birleşerek işlenmekte, işlenen bu veriler üzerinden planlama yapılmakta, ardından plan doğrultusunda platformların silahlarına görev girdisi yapılarak operasyon koordineli olarak icra edilebilmektedir (ortak angajman yeteneği).
Thales, Lockheed Martin, Elbit Systems, BAE Systems, SAAB vb. gibi büyük çaplı şirketlerin yanı sıra Türk devi HAVELSAN’da Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı ile beraber, ADVENT Savaş Yönetim Sistemini geliştirerek, MİLGEM projesinin 4.gemisi olan TCG Kınalıada korvetinde kullanıma sunmuştur.
Ayrıca ‘İ sınıfı fırkateyn’ projesinin tüm platformlarında ve TCG Anadolu Helikopter gemisinde kullanılmasına kesin gözüyle bakılmaktadır. Türkiye gibi stratejisini ‘Orta Ölçekli Küresel Güç Aktarım Yeteneğine Sahip Deniz Kuvveti’ olmak üzere belirlemiş bir Ülkenin Deniz Kuvvetleri için sahada ‘çarpan etkisi’ yapacak bu proje, şüphesiz ki, Mavi Vatan’ın korunmasında da aktif rol oynayacak ve Türk Donanmasının denizlerde ki egemenliğini perçinleyecektir.
Sonuçta, karar desteğine duyulan ihtiyaç, yapay zeka temelli savaş yönetim sistemlerini Denizlerde ve Okyanuslarda etkin bir hakimiyet unsuru haline getirmekte olduğu görülebilir. Ayrıca, üretiminde hem mali hem de mühendislik faaliyetleri açısından öz kaynakların kullanılması, Ülkelerin bağımsızlığı açısından oldukça önemli olduğu söylenebilir.