Merhaba arkadaşlar bu yazımızda tarihe yön veren savaş gemileri, nükleer savaş gemileri ve uçak savaş gemileri ni sizlere anlatacağım. Denizyolu taşımacılığı, dünya ticaretinin temelini oluşturur. Dünya denizlerine bir ağ gibi yayılan denizyolları üzerindeki trafik giderek yoğunlaşmakta ve hızlanmaktadır. Her türden yükün taşındığı klasik kargo gemilerinin yerini 1950’lerden itibaren değişik yükler için özel gemi türleri almıştır. Günümüzde ticari malların taşınmasında yeni bir çığır açan dev konteyner gemileri, yükleme işlemlerinin giderek otomatikleşmesi sayesinde artık limanda çok az zaman harcamaktadır. Tahıllar ve maden cevherleri dökme, yük gemileriyle taşınmaktadır. Günümüzde süpertanker denen terlerinin yapılmakta olduğu dev petrol gemileriyse üretim alanları ile rafinenler arasındaki bağı kurmaktadır. Artık ticaret filosunun bütününde aynı özellikler aranmaya başlamıştır: ekonomik hız, en az yakıt tüketimi, itme ve güvenlik sistemlerinin otomatikleşmesi, mürettebat sayısının azalması, çarpışma ve çevreyi kirletme tehlikelerine karşı daha gelişkin donanımların kullanımı. Amerikan Savannah gemisinde denenen nükleer itme sistemleri üzerindeki çalışmalar sürdürülememişse de, modern gemilerin görünümü ve estetiği daha da geliştirilmiştir.
Askeri donanmaların büyük bölümünü de su üstü gemiler oluşturmaktadır; mesela bu alanın öncüsü olan Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetlerinde tüm deniz araçları içinde bunların oranı, yüzde 73 düzeyindedir. Yalnız eski SSCB’de denizaltıların oranı yüzde 55 dolayındaydı. Askeri gemiler, denizyolları ve karasularının korunmasının yanı sıra stratejik caydırıcılık göreviyle de yükümlüdür: denizaltı ve uçakların saptanması ve yok edilmesi, karşı donanmalara karşı savaş gibi… Bu stratejide, nükleer uçak gemileri temel bir rol oynamaktadır.
Önemli Savaş Gemileri
Savaş gemilerinin başlıca görevleri: caydırıcılık ve denizaltılar ve uçaklara karşı mücadeledir.Günümüzde en büyük savaş gemileri, kruvazörlerdir. Bunlar arasında da en güçlüsü Rusların nükleer itmeli Kirov gemisidir; 32 000 deplasman ton ağırlığındaki bu gemi, saatte 60 km hız yapabilmektedir ve 360 km menzilli karadan karaya füzeler için 20 düşey silonun yanı sıra iki denizaltı savar füze rampasıyla donatılmıştır. Ancak tahrip gücü bakımından asıl üstünlük Amerika Birleşik Devletleri’ne aittir; bu ülkenin donanmasında, California ve Virginia tipi, klasik füzelerle donatılmış dokuz nükleer kruvazör bulunmaktadır. Çok amaçlı olan bu gemiler, donanımları sayesinde, uçak gemilerine refakatten bölgesel görevlere kadar değişen işlevler üstlenebilmektedir.
Diğer savaş gemileri, güçlerine göre şöyle sıralanabilir: denizaltı savar ve uçaksavar silahlarıyla donatılmış refakat gemileri olan destroyerler; değişik görevler üstelenebilen, çoğunlukla da amfibi operasyonlarında destek güç olarak kullanılan firkateynler; işlevi adından anlaşılabilecek olan refakat gemileri; küçük tipleri füze fırlatıcı hücum botlar olarak kullanılan korvetler; sahil güvenlik gemileri. Ayrıca yalnız Amerika Birleşik Devletlerinde, ticari gemileri korumakla görevli ve büyük kalibreli toplarla donatılmış zırhlılar yapılmıştır; bugün bu toplar, 100 milimetrelik füzelerle değiştirilmiştir. Savaş gemileri, gözlem, savunma ve saldırı amacıyla donatılmıştır. Gözlem işlevi, güverteye yerleştirilen veya yedekte çekilen alçak frekanslı sonarlar yardımıyla gerçekleştirilir. Kimi zaman helikopter yardımıyla denize daldırılan aygıtlarla, sonarlar gönderdiği ses sinyalleri güçlendirilir ve daha geniş bir alana yayılması sağlanır. Su üstü gözlemlerse, uzun erimli ve yüzey radarlarıyla yapılır. Savaş gemilerinin denizaltı savar silahları füze, roket ve bombalardan veya torpillerden oluşur; torpiller, gemi içinde yer alan borulardan veya planörler aracılığıyla atılır. Yerden havaya veya yerden yere savunma sistemleri, radar sinyallerini yakalayıp izleyen başlıklar taşıyan füzelerden oluşur, menzilli füzelere karşı en etkili silah 20 mm’lik Amerikan Phalanx topudur, bu silahın hızı dakikada 3 000 atış gibi son derece yüksek bir düzeye ulaşır. Ama günümüzde savaş teknolojisi her şeyden çok elektroniğe dayanır. Savunma araştırmaları başlıca üç yönde gerçekleştirilmektedir: düşmanın radar veya sonar yayınların tespiti, yayınların başka sinyallerle parazitlenmesi ve tuzakların kullanılması. Boyutu ne olursa olsun bütün modern savaş gemilerinde, elde edilen tüm bilginin toplandığı bir merkezi operasyon bölümü vardır. Burada, karşı karşıya olunan tehdit değerlendirilir ve hava, deniz ve denizaltına yönelik alınacak taktik tedbirler saptanır.
Uçak Savaş Gemileri
Gözlem, caydırma ve saldırı görevlerini üstlenen uçak gemileri, her yerde hazır bulunan bir vurucu gücün sembolüdür. Uçak gemileri, uçakları hava saldırısı hedefinin yakınına taşır. Taktik keşif, gözlem ve saldırı uçakları için fırlatma mancınıkları ve durdurma sistemleriyle donatılmış gerçek uçak gemileri yalnız ABD ve Fransa Deniz Kuvvetlerinde bulunmaktadır. Mancınıklar bir piston ve silindir sistemi aracılığıyla uçağa 4 g’lık bir ivme kazandırır; bu, uçağın kısa bir pist üzerinden havalanabilmesi için ulaşması gereken hız açısından yeterli bir itmedir. İniş sırasındaysa uçağın hızı saatte 250 km/sa dolayındadır ve uçak piste indiğinde bu hızın 60 m içinde sıfıra düşürülmesi gerekir. Bu amaçla, güverte üzerine yatay olarak gerilmiş ve uçları güçlü hidrolik frenlere bağlanmış gergin çelik kablolardan yararlanılır. Uçak bu kablolara gövdesinin altındaki hareketli kancalar yardımıyla takılır ve frenlenir.
ABD donanmasında 18 uçak gemisi bulunmaktadır; bunlardan 7’si nükleer gemi, 3 ü Nimitz tipi gemi, 3’ü de 96351 deplasman ton ağırlığında ve 100 uçak taşıyabilen Theodore-Roosevelt tipi gemidir. Bunlar, günümüz dünyasının en güçlü gemilerdir. Denizaltılara ağırlık vermiş olan Rus donanması gibi İngiliz donanmasındaki uçak gemileri de daha mütevazıdır. Fransa, 22350 deplasman ton ağırlığında ve 40 uçak yüklenebilen Clemenceau’ya sahiptir. 1996 dolaylarında onun yerini Charles de Gaulle nükleer uçak gemisi aldı.