Bir çoğumuz Perendev’in yapmış olduğu Perendev manyetik motoru duymuşuzdur veya biliyoruz. Perendev bu motor ile sonsuz enerjiyi bulduğunu, bununda manyetizmayı kullanarak gerçekleşeceğini vadediyordu. Fakat işler tamda onun istediği gibi gitmedi. Perendev 29 Mayıs 2010’da 61 şirketi dolandırmak suçlamasıyla Almanya’nın Zürih kentinde tutuklandı.
Termodinamik dersini almış birisinin hemen aklına termodinamiğin 1. kanunu olan “Enerjinin Korunumu” prensibi gelir. Bu prensibe göre enerji yoktan var edilemez veya varken yok edilemez, sadece şekil değiştirir. Bu durum Manyetik motorlar içinde geçerlidir. Bu motorlarda, mıknatıslardaki itme-çekme kuvveti kinetik enerjiye dönüşmektedir. Nasıl ki pistonlara etkiyen yer çekimi kuvveti içten yanmalı motorlarda çevrim denklemlerine ilave ediliyorsa, manyetik motorda da göz ardı edilemez. [Yazar Notunu okuyunuz]
Burada Perendev Makinasının pot mıknatıslarını nasıl kullandığı ile ilgili bir incelemeyi sizlerle paylaşıyoruz; Perendev manyetik motorunda mıknatıslar rotor üzerinde çelik contalar ile yerlerine konuşlandırılmıştır. Bu yöntem contasız olana göre mıknatısları daha etkin kılmaktadır: üst ve alt kısımların Manyetik Alanı (Akısını) daha yakın hale getirir. Böylece mıknatıs etrafındaki manyetik alan muhafaza edilmekte ve yalıtılmış olmaktadır. Aynı şekilde statorlar üzerindeki mıknatıslarda contalar ile yerine sabitlenmiş vaziyettedir. Yani mıknatısların yerinden kurtulup karşı mıknatıs ile birbirine yapışmasına imkan yoktur. Böylece Manyetik alan rotor üzerindeki mıknatısların üst yüzeyi ile statordaki mıknasıtların yüzeyleri arasında kendi güçlü bir şekilde gösterecektir.
Pot mıknatıslar Nedir?
İzole edilmiş mıknatıslar, pot mıknatıs olarak da tanınırlar. Pot mıknatıslar, Neodium ve Ferrite Mıknatıs olmak üzere iki şekilde üretimi yapılmaktadır. Normal bir mıknatısa göre daha fazla kaldırma ve tutma kuvvetine sahiptirler.
Çelik, havaya göre daha iyi manyetik özelliktedir ve bundan dolayı manyetik akı çelik üzerinden akmaktadır. Çelik (Dış Kabuğu-contası) ile mıknatıslar arasında bir temas bulunmaktadır. Çelik manyetize olurki bu onun çoğu zaman pot mıknatıslar ile izole edilmesinin bir yoludur. Bütün Mıknatıs tedarikçileri bunları satmaktadır!!!
Eğer Perendev motoru çalışırsa, işte yalıtımı bu şekilde olmak zorundadır. Aksi halde mıknatıslar üzerindeki çekme kuvvetiyle ile itme kuvveti birbirine eşit olur!
Elimizde firmaya ait bir resimden yola çıkarak bu motorda kaç adet mıknatısın yer alığını çözmeye devam ediyoruz. Orta beyaz disk üzerinde 600 aralıklı 6 deliğe sahip matelik bir flanş olduğunu görüyoruz. (Deliklerden birisinde vida deliği bulunmaktadır) Şimdi temsili olarak, 6 delik boyunca siyah çizgiler çizelim. Daha sonra metalik flanşın yüksekliği kadar aşağıya sarı çizgiyi ve aynı doğrultudaki mili kırmızı çizgiler ile temsil edelim.
600 Açıya sahip mavi çizgileri de yansıtalım. Mavi çizgiler ile diskin (yeşil) dış çevresindeki mıknatıslar sayıldığında her 60 derecelik bölümde 5 mıknatısın olduğunu görüyoruz. Böylece toplamda 30 adet mıknatısın olduğunu bu resme bakarak sayabiliriz. Ayrıca Parendev motoru ile ilgili çekilmiş bir videoya da buradan göz atabilirsiniz:
Perendev İçin Bir Simülasyon Çalışması; Perendevin motoru ile ilgili bir çok prototip üzerinde çalışmalar yapılmış ancak ya mıknatıslar arasındaki toleranslar doğru değil ya da teoride yapılabilirliği hâla tartışılmalıdır. Uçan Hollandalı’nın sitesinde bir perendev motorunun nasıl çalıştığı ve modifiye edilmiş simülasyonunu sizler için türkçeye çevirdik kodlamasını yaptık. Dilerseniz Perendev Manyetik Motoru Simülasyonu sayfamızdan uygulamanın simule edilmiş halini kendinizde test edebilirsiniz.
Bu sistemin çalışmasında hala bir kararsızlık var ve bunun bir kritik noktası olması lazım. Belkide bunun çözümünü Nelson Camus tarafından yapılan Reed Motoru olabilir.
Daha fazla bilgi için ziyaret edebilirsiniz: http://jnaudin.free.fr/html/qmmtr.htm
Konu ile ilgili ilginizi çekebilecek diğer.
Kaynaklar:
1. fdp-energy.com/perendev/default.asp
2. fdp-energy.com/perendev/simreplication.asp
3. dizaynmiknatis.com.tr
4. jnaudin.free.fr/html/qmmtr.htm
Yazarın Notu:
Çok basit anlaşılır olması bakımından lise fiziğinde de gördüğümüz enerjinin korunum yasasını hatırlayalım. Ne yapıyorduk potansiyel enerjiyi ya kinetiğe ya da sürtünmeye veya ısıya dönüştürüyorduk. Bu aslında sadece fizikte değil atom fiziğinde bile durum aynidir. Uranyum bile parçalanırken var olduğu enerjiyi ısı olarak dışarı atıyor sonra biz bunu çeşitli yollardan kullanılabilir enerjiye dönüştürüyoruz. Geriye kalan enerji, atomları bir arada tutması için kalıyor. Yoksa bu zincirleme reaksiyonda atom bombası gibi patlardı. Burada asil soru biz bu enerjinin yüzde kaçını kullanılabilir enerjiye dönüştürebildiğimizdir. İçten yanmalı motorlarda bile biz yakıttaki enerjinin %20-40 gibi oranlarda mekanik enerjiyi elde ediyoruz. Diğer yüzdelik kısım ya ısı yada sürtünme olarak kayboluyor. Maalesef şu anda sürtünmesiz yüzey elde etmek çok zor, olsa bile çok pahalı bir yöntem. Nano teknoloji bu yönde çalışma yapıyor ancak yinede sürtünmesiz yüzey elde etmek neredeyse imkansız. Böyle bir yüzey yapsak bile üzerinde çalışacak parça yine yüzeyi bozacağından deforme olacak ve özelliği kalmayacak.
Neyse dönelim enerji olayını anlamaya. Dişli çarklar ile oynamışızdır illaki. En basitlerinden bisikletin dişli takimi… Şimdi öncelerden bazı kisiler sormaktaydı 1:3 dişli yapsam enerjiyi 3’e katlamış olmaz miyim diye. Madem az güçte çalışıyor redüktörle yükseltelim diyenler vardi. Simdi size yine çok basit örnek vereceğim. Bisikleti düşük viteste çevirmek kolaydır değil mi? Ama 10 tur çevirir 1m gidersiniz belki. Peki vitesi yükseltince ne oldu artık çevirmek zorlaştı ama daha çok yol alıyorsunuz. Bakin işte gördüğünüz gibi enerjide böyle dönüşüyor. Oran artınca çevirmek için normalden fazla efor sarf ediyorsunuz. Pedalı çeviren siz olmasaydınız da motor olsaydı ne olurdu? O zaman motorun emk kuvveti yettiği kadar döndürebilirdi daha zorlarsanız onuda, fazla akim çekip o da yanacaktır elbet. Yani oranı arttırmak enerji katlamak ile ilgili bir mantık yok. Bir değer artınca diğer değerde kayıp olur her zaman. Doğanın dengesi gibi…
Diğer bir olay Atalet momentidir. Eylemsizlik momenti olarak da geçen olayda katı cisimlerin, kendi rotasyon hareketlerindeki değişime karşı verdiği tepkidir. Yani aslında cismin size karşı yapmış olduğu dirençtir. Motorun rotoru aslında başta durma eyleminde ve öyle kalmak ister. Siz onu döndürmek için nominal bir kuvvet uygulamanız gerekli. Düşünün ki biz burada elektro motor veya manyetik döndürme olayına daha girmedik bile. Yani manyetizmadan önce bile rotorun malzemesinin kütlesi, yapısal şekli bunların hepsi atalet momentinin karakteristiğidir. Manyetik kuvvet önce bunları yener sonra döndürmeye başlar. Gördüğünüz gibi sürtünme olmasa bile illaki etkiyen kuvvet var ve biz bunları ihmal edemiyoruz ne yazıkki. Elektrik motorlarında görmüşsünüzdür akım kesilince motor belli süre dönmeye devam eder. Bu kazandığı enerjiden ötürüdür. Atalet olmasaydı bu eylemi korumaya çalışacaktı. Buradaki makine de zaten bir süre sonra dediğim atalet olayından dolayı yavaşlamak zorunda. Yani beleşe enerji yok…
Buradaki makinede cisme bir ilk hareket uygulanıyor. Aradaki sürtünmeleri absorbe etmek için manyetik itkiden yararlanılıyor. Yani amaç aradaki sürtünmeyi kaldırarak sonsuz tur attırmak. Ancak biz biliyoruz ki sürtünme sadece cismin yataklanmasında değil, havanında dönen cisme karşı bir sürtünmesi vardır. Peki vakumlu bir oda da aynı deneyi yapsak sonsuz tur mümkün mu? Cevap yine hayır. Sürtünmenin hiç olmadığını varsaysak bile cismin kendi kütlesi ve şeklinden dolayı da bir ataleti vardır. Fazla detay kafa bulandırır, kısaca sonsuz enerjiye ulaşmak teorik olarak bile yok denilebilir. ilk hareket verilerek çalışan bu çark magnetler sayesinde aradaki sürtünme en aza indirilmiş olduğundan belli bir tur atar sonra yavaşlayıp duracaktır. Enerjinin daha verimli kullanılabilmesi için manyetik sistemler içinde yapılmış güzel bir örnek olarak bunu ele alabilirsiniz….