“NASA’da Bir Türk” diye başlayan her türlü haberi, yazıyı bir solukta okuyoruz. Çünkü bunun gerçekten sayılı bir başarı olduğunun farkındayız. Bu bilim adamını tanımaya çalışıyoruz hemen. Hayat hikayesini merak ediyoruz kendimize dersler çıkarmaya veya ortak noktalarımızı yakalamaya çalışıyoruz. 5 bin kişilik NASA personelinden 6 tanesi Türk olduğu için değerli oluyor bizim için. Aslında 6 Türk’ten biri olan ve yazımızda da bahsedeceğimiz geçtiğimiz günlerin önemli bir ismi olan Astro Fizikçi Dr. Umut YILDIZ 100 İspanyol varken 60 Fransız varken NASA’da bir türk diye abartılmaktan hoşlanmıyor Türk sayısının artmasını ümit ediyor.
Ordu doğumlu Umut Yıldız ilk okul yıllarını başarılı bir öğrenci olarak geçirmiyor.Matematik notları 0 ve 1 arasında gelmesine karşın deneylerle ve kitaplarla aşırı ilgileniyor. Astronomiye olan ilgisi küçük yaşlarda başlıyor, yıldızları ezberliyor, uzayla yakından ilgileniyor. Contact filmininde etkisinde kalarak uzaya olan ilgisi bir çocukluk hevesi olmaktan çıkıyor. Astronom olmak için üniversiteye gitmesi gerektiğini fark edince lise sona kadar olan bütün derslerini bir yılda öğreniyor buna toplama ve çıkarmada dahil.
Ankara Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nü kazanıyor ikinci yılında motivasyonu düşüyor ve derslerini geçemiyor. 3.sınıfta iki yıllığına İngiltere’ye gidiyor orda bir yıl okuduktan sonra Türkiye’ye tekrar dönüyor. Astronomi bölümünü ve yan dal olarak Matematik bölümünü 5 yılda bitiriyor.
Hollanda Groningen Üniversitesi ‘nde master, Hollanda Leiden Üniversitesi’nde doktorasını yapıyor. Amerika’ya gidiyor ve direkt olarak NASA’da işe başlıyor.
NASA nın diğer gezegenlere gönderilecek olan robotların yapım aşamasıyla ve robotların iletişimiyle ilgilenen 5 bin kişilik JPL biriminde çalışıyor. Her türlü alanın uzayla ilişkilendirilebilir olduğunu NASA da çalışmak için illa astronom olmanın zorunlu olmadığını söylüyor. Mars’a robot gönderebilecek mühendisliklere,dünya ve uzay arasındaki bazı bilgileri değerlendirebilecek jeologlara, okyanusbilimcilere vb bilim dallarına ihtiyaç olduğunu söylüyor.
Türkiye’nin uzay politikası değişirse ülkeye geri döneceğini söylüyor. Uzay politikasından kasıt örneğin 30 yıllık bir teleskop projesinin içinde yer almış kişiler değişebilir ama yapılan işlerin sürekli ilerlemesi ve desteklenmesi gerektiğinin uzay araştırmaları için çok önemli olduğunu vurguluyor. Türkiye’ye sırt dönmüş bilim adamlarından olmadığını ve mütevazi bir kişiliğe sahip olduğunu birkaç röportajını izleyerek anlayabilirsiniz. Türk gençlerinin her türlü sorusunu sosyal medya üzerinden cevaplayarak destek oluyor. Çeşitli lise ve üniversitelerde konferanslar veriyor,öğrencilerin hayallerini dinliyor. Twitter’da başlattığı #hayallerinizinmektupu etiketiyle birçok mektup ve mesaj almış. Ayrıca Ordu’da kurulan bilim merkezinede öncülük ediyor.
Son olarak bir röportajında:
“Türk insanının hiçbir eksiği yok. Sadece fırsatlar verilmiyor. Bir takım fırsatların verilmesi lazım. Ancak o zaman uluslararası alanda bilim yapabileceğiz. Ülkemizde ne yazık ki üniversiteye girme mantığı iş bulma mantığı oldu. Acaba bu bölümü bitirirsem bana iş var mı gibi bakılıyor. Biraz bunu bir kenara bırakarak hayallerinin peşinden koşabilmeli. En azından ben bunu yaptım. Hayallerimi takip ettim. Para kazanıp kazanmak pek umurumda değildi. Bu beni birçok ülkeye seyahat ettirdi. Çok büyük teleskoplarda çalışma imkanım oldu. Kısa vadede para kazanmayı düşünmek insanları hayallerinden vazgeçirebiliyor. Astronomi bölümünde kısa vadede para kazanmıyorsunuz. Ama daha sonra bu çalışmalarınızın uzun vade de karşılığını alacaksınız. Teknolojinin bütün sınırlarında dolaşacaksınız. Bilimin sınırlarında geziyorsanız o sınırlardan biri de siz olacaksınız.”