Merhaba sevgili Mühendis Beyinler okuyanları. Bu yazımda mutluluk ve başarı ilişkisi konusunu ele alacağım. Çevrenizdeki insanlara dikkat edecek olursanız çoğunun kendilerine okulda, şirketlerinde, ailelerinde yada toplumlarında gizlice ya da açıkça öğretilmiş olan formülleri uyguladıklarını görürsünüz. Yani çok çalışırsanız başarılı olursunuz, başarılı olursanız da sonrasında mutlu olursunuz. Bu inanç biçimi hayatlarımızda bizi en çok neyin motive ettiğini ortaya koymaktadır. Bir terfiyi yada bir maaş zammını aldığımızda mutlu olacağımıza düşünürüz. Beş kilo verirsek mutlu olacağımıza inanırız liste böyle uzar, gider. Önce başarı,ardından mutluluk.
Tek sorun bu formülün hatalı olmasıdır.
Eğer başarı mutluluk getiriyor olsaydı terfi eden her çalışanın, derslerinde başarılı olan her öğrencinin, herhangi bir başarıya imza atan herkesin mutlu olması gerekirdi. Oysa elde ettiğimiz her başarı hedeflerimize biraz daha uzaklaştırarak mutluluğumuzu ufkun ötesine iter.
Daha da önemlisi formülün ters oluşudur. Pozitif psikoloji ve nöroloji alanında on yıldan fazladır yapılan araştırmalar mutluluk ve başarı arasındaki ilişkinin burada iddia edilenin tam tersi işlediğini kesin biçimde ortaya koymuştur. Bu keskin bilim sayesinde mutluluğunun başarının yalnızca bir sonucu değil aynı zamanda ön koşulu olduğunu artık biliyoruz. Mutluluk ve olumlu yaklaşım gerçekte performans ve başarıyı destekleyen unsurlardır bu sayede mutluluk avantajı adı verilen önemli bir avantaja sahip olabiliriz.
Mutlu olmayı beklemek beynimizin başarı potansiyelini sınırlarken olumlu düşünen beyinler daha motive, yaratıcı, dayanıklı ve üretken olmakta ve daha iyi performans göstermektedir.
Ben kimmiyim; ben başarının ne demek olduğunu az çok bilen bir insanım. (1 yıl önce 30 kg zayıfladım, 3 ay önce sigarayı bıraktım)
Gelin ve birlikte pozitif düşünmeyle “başarıyı” bulalım.