Ana SayfaMühendislikMühendislikte Azim ve İstikrar Sahibi Olma

Mühendislikte Azim ve İstikrar Sahibi Olma

Sizce bir mühendisin sahip olması gereken niteliklerin sıralaması yapılmak istense ilk 5’e girmesi gerekenler hangileridir? Ben söyleyeyim:

  1. Azim sahibi olma
  2. İstikrar sahibi olma
  3. Gerçekci olma
  4. Zor olana odaklanma
  5. Bilgiye aç olma

Bu yazımızda bahsi geçen 5 maddeden ilk 2 tanesinin kişisel açıklamasını yapmaya çalışacağız. Farklı örneklendirmeler ve senaryolarla vurgulanmak istenen noktaların altını da ayrıca çizmeye çalışacağız.

Şimdi bu yetileri sırası ile açıklayalım.

Azim sahibi olma: İnsan yaradılışı gereği azim sahibi olup olmadığını en darda kaldığı vakitlerde öğrenmeye mahkumdur. Çünkü ancak kaçacak bir yerin yoksa “aslanın üzerine atlarsın” ama kaçman için en ufak bir çıkış yolu varsa kontrolünü kaybederek de olsa o ihtimali denemek istersin. İşte tam bu durumda “azim” dediğimiz olgunun duvarları çizilmeye başlanıyor. Kafanızda bir aslan ile mağaranın içerisinde baş başa kaldığınızı canlandırın. Aslan burnundan soluyarak size bakarken yalnızca aslanın arkasındaki ufak ışık sızıntısının dikkatinizi çektiğini. Peki böyle bir sahnede, azim aslanın üzerine atlamak mı? Yoksa aslanın altından üstünden sağından veya solundan bir şekilde sıyrılıp o ışığa koşmak mı? Bu koşulların ikisi de azmin vurgusudur sayın okurlar. Aslanın üzerine atlamak da azmin bir örneğidir, aslandan bir şekilde sıyrılıp ışığa doğru koşmak da. Aslanın karşısındaki silüet ise sizin karakteriniz. Sizi siz yapan olgu. Eğer karakteriniz problemin üzerine atlayıp onunla boğuşarak çözüme ulaşmaya müsait ise problemin üzerine atlarsınız. Ama eğer karakteriniz problemi zekanız ile atlatmaya yatkın ise durumdan bu yöntemle kurtulmayı denersiniz. Bu iki senaryo da sıradan zeka ve yetilere sahip olan kişilerin tercih edeceği bir durumdur. Peki bir “Mühendis Beyinin” karakteri bu senaryoda ne yapılmasını gerektirir? Aslanın sırtında o ışığa ulaşmayı. Yani aslanı yola getirip onu da çözümün bir parçası yapmayı.

Hayatımız boyunca milyonlarca problem ile karşılaşacağız. Bazılarını çok fazla gözümüzde büyütüp üstesinden gelemeyeceğimizi düşüneceğiz. Bazı problemleri de fazla küçük görüp ayağımızın takılmasına neden olacağız. Hayatınızdaki her bir problemin boyutu 5-6 yaşlarında çizgi filmlerden koparılıp bilime giriş yapabilmek için okuma yazma öğrenme zorunluluğu gerçeği ile karşı karşıya kaldığınızdaki hissiyatın boyutu kadar olsun. Çözümün mecbur olduğunu unutmayın. Bilim için varlığını ortaya koymuş astronotları, fizikçileri, deneyler sırasında vücutları asit ile yanan kimyagerleri, uçağı havalandırmak için can veren mühendisleri unutmayın. Ucunda ölüm dahi olsa çözümün mecbur olduğunu hatırlayın ve azimli olun.

Marie Curie
Marie Curie

Hiçbir insan planlama noktasından amacına lineer bir doğru üzerinde gidemez. Aksine spiral bir çizgi üzerindeymiş gibi düşe kalka, yüksele alçala gider. Yükseğe ulaşmanın, azimli olmanın bir getirisi olduğunu düşünüyorsak, daha yükseğe sıçramak için yere çakılmanın da şart olduğunu bilmemiz lazım. Ama yüksekte karşılaştığımız problemlerin de yere çakılırken hissettiklerimizin de altından bilim için, bilme katkı sağlayabilmek için var gücümüzle kalkmamız lazım. Çünkü bilimin azim sahibi olmayan kişilere değil, fikir sahibi olan azimli kişilere ihtiyacı vardır.

İstikrar Sahibi Olma: Bir diğer çok değerli mühendislik yetisi ise mühendisin “istikrar sahibi olması”dır. Daha önce de bahsettiğimiz gibi gerek sosyal yaşamımızda gerek ise profesyonel kariyerimizde her daim problemler ile haşır neşir olacağız. Azimli olarak bu problemlerin üstesinden bir şekilde geleceğiz. Peki hepsi bu kadar mı? Hayır. Çözüme ulaştırdığımız problemin kalıcı olmasını sağlayacağız. Bir mühendis beyinin geçici olan hiçbir olgu ve çözümleme ile ilişiği olamaz. Yaptığımız iş, geliştirdiğimiz sistem, ürettiğimiz ürün her daim kalıcı olmaya mecburdur.

Muhammad-AliSonuç olarak, bir mühendis beyin her daim istikrar sahibi olmalıdır. Attığı her adım kalıcı, getirdiği her çözüm kalıcı, ürettiği her fikir kalıcı, geliştirdiği her sistem kalıcı ve dahası sahip olduğu mühendislik hevesi her daim kalıcı olmalıdır. Bir önceki Neden Hep Para İçin Çalışıyoruz? isimli yazımıza birçok hevesi kırılmış bilim sever ‘Ben bu ülke için bunu yaptım ama onlar kale almadılar!’, ‘ Ben bunu bunu geliştirdim ama ödüllendirmediler’, ‘ Bu ülkede bilmin önemi yok!’ gibi yorumlarda bulunmuşlar. Azimleri kırılmış bu kişiler maalesef istikrarını da kaybetmiş durumdalardır. Asıl dostun kötü günde anlaşıldığını çok iyi bilen bizler maalesef her çelme takıldığında neden ayağa kalkmamız gerektiğini bir türlü öğrenemiyoruz. Bilimi önce insanlık ve insanlığın nezdinde milletimiz için yapıyoruz. Bu süreçte karşılaşacağımız her türlü problemin üstesinden gelmek zorunda olduğumuzun her zaman aklımızın bir köşesinde olması şarttır.

Geriye kalan üç maddenin açıklamasını bir sonraki yazımızda paylaşacağız.

Teknoloji ile kalın!

Mücahit Arslan
Mücahit Arslan
Asya kıtasında tamamlanan lisans eğitimi ardından vatan toprağında yüksek lisans eğitimini tamamlamış bir mühendisim. Uzun yıllar yüksek teknoloji ar-ge mühendisi olarak görev yaptıktan sonra havacılık çalışmaya başladım. Ülkemizin savunmasına bir nebze katkıda bulunmak için mücadele ediyorum. Uzun lafın kısası gözümüz yükseklerde! Sizlerle merak uyandıran bilimsel olayları ve bireysel olarak elde ettiğim sosyal gözlem sonuçlarımı paylaşacağım. Teknoloji ile Kalın!

3 Yorum

Subscribe
Bildir
guest
3 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları göster
Arıcılık Malzemeleri

Yeni Yazılar

Mühendislik Maaşları

Bunları Gördünüz mü?