Cep telefonları Dünya’da ilk kez 1980’lerin ortasında ortaya çıkmasından sonra sektörde birkaç yeni nesil “ağ ve teknolojiler” piyasaya sürüldü. İlk nesil kablosuz telefon teknolojisi 1G hücresel bir teknoloji kullanması ve hücreler arası geçiş desteği sağlamasında dolayısıyla avantajlarla kullanıcılara sunuldu. Bu avantajlar; Geniş kapsama alanı, yüksek kapasite, yük dağıtım olanağı sunar. Bunlara ek olarak, 1G ile ortaya atılan dolaşım (roaming) tekniği sayesinde 1G cihazların birçok ağda kullanılabilmesi, dolayısıyla telefon değiştirmeden yurtdışında da görüşme olanağı sunulmuştur.
İkinci nesil telefon teknolojisi ya da 2G, ilk olarak 1991 yılında Finlandiya’da 1G’deki eksikler tamamlanmış şekilde piyasaya sürüldü. 2G telekomünikasyondan çok daha fazlasıydı. Kullanıcılar ilk kez kısa mesaj (SMS), resimli mesaj ve multimedya mesaj (MMS) gönderebildi. 1G’nin analog geçmişi, 2G’nin sunduğu dijital geleceğe yol açtı. 2G’nin aktarım hızları başlangıçta sadece 9,6kbit/s olsa da, operatör firmalarının baz istasyonları gibi yeni alt yapı çalışmaları ile dönemin sonunda 40kbit/s hıza ulaşıldı ve EDGE bağlantısı ile kullanıcılar 500kbit/s’ e kadar hıza ulaşabildi. Nispeten yavaş olmasına rağmen, 2G iş dünyasının devrimiydi.
Üçüncü nesil telefon teknolojisi ya da 3G, ilk olarak Japonya’da ortaya çıkmış bir teknolojidir. NTTdocomo firması tarafından 1998 yılında Japonya’da duyurulan 3G, 2002’de Amerika’da,2003’te ise Avrupa’da kullanılmaya başlandı. 3G Türkiye’de 2009 yılında kullanılmaya başlamıştır. 3G’nin artan veri aktarım özellikleri(2G’den 4 kat fazla) ayrıca video konferansı, video akışı ve Skype gibi platformlardan iletişim sağlaması çarpıcı özelliklerindendir.
4G ilk olarak 2009 yılında test edildi ve sonrasında tüm Dünya’ya tanıtıldı. 4G oyun hizmetlerini, HD videoları ve HQ video konferansını kolaylaştıran hızlı mobil web erişimi sunar. Sabit kullanıcılar için 1Gbit/s ‘e kadar hız sunmuştur. Günümüzde 4G ve 4,5G kullanımına devam edilmektedir.
Bu standartların kullanılması için IMT Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme İhalesi tarafından belirlenen lisans ücretleri vardır. Bu yüzdende yeni standartların kullanılmaya hazırlanırken lisans süresi boyunca önceki standartlar kullanılmaya devam eder. 5G kullanıcılar için 100Mbit/s- 20Gbit/s’ e kadar değişen rakamlarda büyük çekiş hızı sağlayacak. Ağın yanıt verebilirliğini tanımlayan gecikme süresi 4G standartlarında 40 milisaniye iken 5G de bu süre 10 milisaniyeye düşürülebilir. Kullanıcıların gecikme süresinin önemi farkında olmasa da, kullandıkları uygulamalar için çok önem arz etmektedir.
5G Neden Önemli?
Günümüzde internet hayatımızın bir parçası durumunda, eğlence, araştırma veya banka işlemleri gibi birçok işlemimizi internet aracılığı ile yapıyoruz. Hepimizin tek beklentisi kesintisiz ve hızlı internete sahip olmaktır.
5G sadece yüksek hızları desteklemesi ile değil, aynı zamanda insanların yaşamını etkileyen teknolojileri kullanmamıza olanak sağlamasıdır. 5G’nin önemi; erişebilirliği artırarak, hayatı iyileştirmeye yardımcı olabilir. Örnek verilecek olursak; 5G ile otonom araç teknolojisinde önemli ilerlemeler mümkün ya da 5G bağlantısı sayesinde akıllı ev teknolojisinin yaygınlaşması ve gelişmesi söz konusudur. Hız ve bant genişliği sayesinde 5G, 3D hologramlarda, sanal gerçeklikte ve artırılmış gerçeklikte önemli iyileştirmeler yapmayı vaat ederek, mevcut hücresel teknolojinin izin verdiğinden çok daha fazlasını insanlara bağlamak için fırsatlar yaratıyor.
5G teknolojisine erişim, hizmetlerinin güvenliğini ve güvenliğini etkileyen faktörleri iyileştirmeyi vaat ediyor. Fırsatlar arasında kamusal alanlarda 5G bulunan akıllı şehirler, uzaktan ameliyat potansiyeli, daha iyi trafik kontrolü ve neredeyse anında tepki süresine bağlı diğer birçok uygulama yer alıyor.
5G Teknolojisi Avantajları
Bant genişliği veri indirmek, internet sayfalarını görüntülemek ve video izlemek için veri kullanan kişilerin kullanabileceği “alan” miktarıdır. Bant genişliği ne kadar dar ise herkesin cihazları o kadar yavaş çalışır. 5G teknolojisinin avantajlarından birisi, bant genişliğinin fazla olmasıdır. 3G teknolojide ki web sayfalarını yüklenişini izlemeye son verecek. 5G teknolojisinde geçmiş anılarımızı unutturacak hız ve bant genişliği sunuyor. Spor salonları, konser alanları veya havaalanları gibi kalabalık yerlerde oluşan kopmalar veya hız düşmesi gibi kullanıcıyı doğrudan etkileyen durumlar son buluyor. 5G teknolojisi sayesinde kalabalık alanlarda da özgürce internet sayfalarında gezebilme, video izleyebilme olanağı sağlıyor.
5G teknolojisi mobil ağların enerji tüketimini oldukça azaltabilir ve mobil cihazlarının pil ömrünü uzatabilir.
5G teknolojisi için en çok konuşulan konu hız, 3G ve 4G’de olduğu gibi veri aktarımı veya veri indirilirken kullanıcılar saatlerce veya dakikalarca beklemeyecek ve bu artan bant genişliği sayesinde gerçekleşecek.
5G Teknolojisi Dezavantajları
3G hücre kulelerinin teknolojisinin en büyük avantajlarından biri, az hücre kulesi ile büyük çekim alanı kapsayabilmesidir. Bunun nedeni, ağın geniş bant aralığı gereksinimi duymamasıdır. 5G teknolojisinde bant aralığına ulaşabilmesi için çok fazla hücre kulesi kurulması gerekecek ve bu konuda insan sağlığına etkisi konusunda sonuca varılmamış tartışmalar devam ediyor.
5G teknolojisini geniş alana yaymak için büyük bütçe çalışması gerektirir.
5G Covid-19’u Etkiliyor mu?
Uluslararası Telekomünikasyon Birliği(ITU)’nin internet sitesinden yaptığı açıklamaya göre 5G teknolojisi ile COVİD-19 arasından bilimsel temel olmadığına dairdir. ITU genel sekteri Houlin Zhao;”Bilgi teknolojisi; ekonomimiz, sağlığımız ve güvenliğimiz için her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. ITU bilgi ve iletişim teknolojileri konusunda uzmanlaşmış bir kurum olarak,COVID- 19’u yenmek ve bizi daha güvenli hale getirmek için bu teknolojilerden yararlanıyor ve yararlanmaya devam edecek” dedi.
5G Sağlığımızı Etkiliyor Mu?
Önceki hücresel teknolojilerde olduğu gibi, 5G şebekeleri de bir anten ile telefonunuz arasında iletilen radyo dalgalarının sinyallerine dayanır. Tüm cep telefonu teknolojileri tarafından kullanılan elektromanyetik radyasyon, bazı insanları belirli kanser türlerini geliştirmesi, artan sağlık riskleri konusunda endişelenmeye itmiştir.
Helsinki Üniversitesi’nden moleküler biyoloji profesörü Dariusz Leszczynski Euronews’e yaptığı değerlendirmede 5G’nin sağlık açısından risklerini kimsenin tam olarak bilmediğini söyledi ve “5G emisyonlu radyasyonun etkilerinin biyomedikal olarak araştırılmadığını, 5G’nin güvenli olduğu görüşünün düşük seviyeli radyasyon sağlığa zararlı değildir varsayımına dayandığını” ekledi.
Avrupa ülkelerinden bazıları 5G teknolojisine korku ile bakıyor, bunun en büyük nedeni “radyasyon”. Aslında radyasyona pek çok teknoloji aleti ile maruz kalıyoruz. Bilim insanları tarafından 5G’nin radyasyon etkisinin çok fazla olacağı iddia ediliyor. Bazı ülkelerde 5G zararları sebebi nedeni ile kullanıcıların seslerinin duyulması için sokak eylemleri yapıldı ve 5G’nin alt yapı çalışmaları durduruldu.