Yeryüzünde en esrarengiz yapılardan bir tanesi şüphesiz Mısır Piramitleridir. Nasıl yapıldığı hakkında birçok görüş ortaya atılsa da dönemin şartları göz önüne alındığında esrarengiz olaylar bizleri karşılamaktadır. Bu yazıda o esrarengizliğin matematiksel boyutları üzerinde duracağız. En az 4 bin yıllık olduğu tahmin edilen bu piramitler hakkında uzaylılar tarafında yapıldığı gibi bir iddia çok enterasan bir ispat yöntemi ile insanları inandırmaya çalışılmaktadır. Bu ispatların hepsini tartışacağız. Yıllarca birçok araştırmacının, maceraperestlerin, filozofların uğrak yeri haline gelmiş ve üzerinde belki yıllarca araştırma yapılmıştır.
Piramitler bir geometrik eser niteliğinde insanoğlunu büyülemektedir. Üç önemli piramit Büyük Piramit, Giza Piramidi, Keops Piramidi Mısır’ın geniş arazilerinde tarihin en yüksek mimarisi unvanını kaybedeli fazla yıl olmamıştı. Aslında Platon’un akademisine yazdığı “Geometri bilmeyenler giremez – Asıl cümle: Kim ki geometri bilmiyor, içeri girmesin” ibaresini piramitlerin girişlerine yazmak gerekti. Aşağıda bahsedeceğimiz tüm matematiksel olgular Mısır Bilimler Akademisi tarafından onaylanmış gerçeklerin tam da kendisidir.
Okura Önemli Bir Not: Lütfen yazıyı okurken şaşkınlıktan şok olmayınız.
Mısır Piramitlerinin yükseklik, taban alanı ve yükselik katsayıları matematikte en önemli üç sabiti içerir. Bunlar pi, fi ve e sayılarıdır. Araştırmacı J.H.Cole yaptığı standart ölçümler sonucu 51 derecelik 51 saniyelik açı ile hesaplama yapmıştır.
Yukarıda resimde görülen kodlamaları doğrulamaya çalışalım.
4 x 51.85° / 76.30° = e (99.998%)
tan 51.85° = 4 / π (99.99%)
cos 51.85° = 1 / Φ (99.95%)
sin 51.85° = 4 / πΦ (99.94%)
Sonuçları görüyor musunuz? Çok garip ve esrarengiz. Yazıyı hazırlarken kendi kendime şunu sormadan devam edemiyorum. “Bundan 4 bin yıl önce bu nasıl matematik hesaplamaları nasıl yapılır? Okura bir soru daha “e” sayısı ile gösterilen bu sabit 1618 yılında bulunduğu matematik tarihi araştırma kaynaklarında yazılı olarak bulunur. Sizce de bu sayının varlığı ve tam olarak aynı sayı olması garip değil mi? Bence şimdiden şaşırmayın!
Büyük Piramidin başka bir matematiksel güzelliği pi sayısı ile ilgilidir. Piramidin tabanı eşit uzunlukta olduğundan dolayı yüksekliği hesaplamak için, Piramidin yüksekliğine eşit, bir çember alınır ve kareleştirilir. Oluşan çemberin çevresine yaklaşık bir kare hesaplanır ve yükseklik elde edilir. Bu aslında eskilerden beri gelen bir matematik sorusundan başka bir şey değildir. Hatırlayınız ki “Çemberi kareleştirmek” adlı birçok çalışma yapılmıştır. Bu nokta da bir esrarengiz olay yine karşımıza gelmektedir. Yukarıda anlattığımız tüm şeyler pi sayısının transandaltal bir sayı olduğunu göstermektedir. Ama pi sayısını Transandaltal bir sayı olduğunu 1882 yılında Lindemann göstermişti. Hayret verici!
Piramit geometrisini analiz etmenin bir diğer yolu, zemin düzlemine göre 45 derece döndürülmüş bir karedir. Diyagonal biçimde 555.5 feet yada 6666 inç çevre uzunluğuna sahiptir. Eğim açısının ise 51 derece 51 saniye olması ölçümün %99.8 gibi kesine yakın olmasına olanak sağlamaktadır.
Piramidin yüksekliği ise bu muazzam sayı ile sınırlanır. 0.0001 gibi bir hata yapılması halinde piramidin yükseliğinden kaynaklanan sorun ile hiçbir şekilde inşa edilemeyecektir. Taban içinde hayali olarak oluşan ve ölçümün bu şekilde yapıldığı düşünüldüğünde 2 çember 777 feet ve bir tanesi ise 7777 inçtir. Burada 7 sayısının bolca kullanılması ise farklı bir yorum getirecektir. Piramidin tabanındaki üçgensel bölgeye dünyanın tropikal günlerini gösteren ve 365.242 feet çapa sahip bir dünya sığacağı ise böyle bir hesaplamanın ancak uzaya gönderilen bir ölçüm aracının topladığı veriler ile gerçekleşeceğini göstermektedir. Peki bu hesap tam tamına nasıl yapıldı?
Bir sonraki ilginç hesaplama ise taban uzunluğu dünyanın çapı ile aynı uzunluğa sahip bir piramit tabanı arasında olan ilişkidir. Ünlü filozof ve yazar John Michell büyük piramidin yükselikliğini kullanarak Ay ve Dünya arasındaki mesafeyi tam olarak ölçmüştür. Ayı, dünyanın üstüne teğet bir biçimde getirmiş ve ölçüm yapmıştır. İşte şu şekilde,Özellikle platonik cisimlerlerden de yararlanıldığını gösteren birkaç delil de elimizde bulunmaktadır. Platonik cisimlerden aynı sınıfa ait olan icosahedron ve dodecahedron yansıması ölçümde kullanılmaktadır. Peki Nasıl? İcosahedron dodecahedron’un ters yüzüdür. Bir madalyon misali… Siz eğer bu platonik cisimlerden birini ters çevirdiğinizde şekil tamamlanır. Aşağıda fotoğrafta korelasyona bakarak bu iki katmandaki açısal derecelerin toplamının 10080 eşit olduğunu göreceksiniz ki bu sayı Dünya-Ay arasındaki uzaklığın aynısıdır ( “mil” cinsinden )
Bu noktada Sylvia Brown “Dünyanın Sırları ve Gizemleri” adlı kitabında bu yapıların insanlar tarafından yapılmasının güçlüğü anlatılmaktadır. Dolayısıyla bu yazıdan şu teoriyi çıkarıyoruz.
“İnsanlık, teknolojiyi ve bilimi eskiden çok üst düzey bir şekilde kullandığı bazı felaketler sonucu tüm teknolojinin sıfırlandığı yönündeki teori ağır basmaktadır.”
Referans
- Brown, S; Dünyanın Sırları ve Gizemleri – Mısır Piramitleri
- ancient-origins.net
- mathhistory.com