Mikroplastik Nedir? Boyu 5 mm’den küçük, petrol türevli olan parçacıklar mikroplastik olarak tanımlanmaktadır. Doğrudan 5mm’den küçük olan birincil mikroplastikler, küçük parçalar ve tanecikler halinde üretilirler kozmetikte ve bazı ilaçlarda kullanılırlar. İkincil mikroplastikler ise büyük mikroplastiklerin ufalanması, parçalanması ve dağılma sonucunda oluşmaktadırlar.
Birçok kozmetikte ve sağlık ürününde kullanılan mikroplastikler önce kanalizasyon sistemine daha sonra da atık su drenajı ile su kaynaklarına karışmaktadır.
Mikroplastik oluşumunun diğer bir kaynağı da çamaşırların yıkanması sırasında plastik malzeme içeren tekstil ürünlerinin ve deterjanların kullanılmasıdır. Bu sebeplerle su kaynaklarını kirleten mikroplastikler sucul ortamda yaşayan birçok hayvanı ve bitkiyi etkilemektedir.
2017’de yapılan bir araştırmada amfipodların (karidese benzeyen kabuklu deniz canlısı) plastik torbaları yediği ve tek bir torbayı 1,75 milyon mikroskobik parçaya ayırdığı tespit edilmiş.
Sucul canlıların vücuduna giren plastikler, boğulmalara sebep olabilir, canlının hareketini engelleyebilir ayrıca yalancı bir tokluk hissi yaratarak sindirim ve gelişim problemlerine sebep olabilir.
Mikroplastikler sucul canlıların bünyelerini girdikten sonra besin ağı boyunca taşınabilmektedir. Böylece birincil üreticiden yırtıcılara kadar biyolojik birikmeye sebep olabilmektedir.
Mikroplastiklerin insanlar üzerinde ne tür etkileri olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte hayvanlar üzerinde yapılan deneylerde bu maddelerin böbrek, karaciğer, bağırsak ve beyindeki dokular üzerinde etkileri olduğu gözlemlenmiştir.
Denizin en derin noktasından, Kuzey Kutbundaki buzullara kadar her yerde mikroplastik bulunabilmektedir.
Dünyanın en derin noktası olan Mariana Çukuruna denizaltıyla yapılan dalışta plastik torbalar bulundu.
Hawaii’nin Büyük Adasındaki sahillerde, kumun mikroplastik içerdiği tespit edildi. Güney Pasifikte yer alan mercan adası Hendorsan’da insan yaşamının olmamasına rağmen Rusya’dan, Güney Amerika’dan, Asya’dan, Yeni Zelanda’dan gelen plastikler tespit edildi.
Plastiklerin denizlere karışması sonucunda 700 türün etkilendiği belirtilmektedir. Ayrıca her yıl binlerce canlının ölümüne de sebep olacağı tahmin edilmektedir. İnsan faaliyetleri sonucunda ekosisteme yüklediğimiz atıkların miktarı her geçen gün artmaktadır. Bu atıkların büyük çoğunluğunu oluşturan plastikler ise katı atık olmaktan çıkıp mikroplastiklere dönüşerek bu sorunu başka bir boyuta taşımaktadır.
Son yıllarda mikroplastiklerin ekosistem üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışmaların sayısı artmıştır. Ekosistemde oluşan mikroplastik kirliliğinden uzak kalmak pek mümkün değildir. Bu sebeple plastik kullanımını azaltmaya yönelik çalışmaların artması, tek kullanımlık plastikler yerine alternatiflerinin kullanılmasının teşvik edilmesi, geri kazanımın yaygınlaştırılması gerekmektedir.