Devrim yaratması beklenen Mazdanın yeni motoru Skyactiv-X. Günümüzde dizel motorlar daha az yakıt yaktığı için tercih edilir ama çevreyi daha fazla kirlettiğinden kurum ürettiği için ve daha yüksek nox emisyonlarına sahip olduğu için artık çoğu ülke tarafından terk ediliyor. Çoğu Avrupa ülkesinde artık yavaş yavaş satışları yasaklanıyor. Daha çok benzin, hibrit ve elektrikli otomobillerin üzerine yatırımlar yapılıyor. Fakat hibrit ve elektrikliler için teknoloji hala tam olarak oturmuş değil. O yüzden en iyi seçenek benzinliler olarak düşünülüyor ya da en azından Mazda bu şekilde düşünüp benzinli motorların üstüne yepyeni bir teknoloji sundu. Bu teknolojinin adınada Skyactiv-X dediler.
Çalışma şekline baktığımız zaman dizeli andırıyor olmasına rağmen aslında benzinli bir motor. Hava yakıt karışımı aynı benzinlide olduğu gibi önceden karıştırılıyor, arkasından bu karışım sıkıştırılıp buji olmadan patlaması sağlanıyor. Bu anlamda biraz dizele benziyor. Dizeldeki düşük yakıt tüketimi ve yüksek tork gibi avantajları alıyor ama dizel motorlarda yüksek tork yüksek devirlere kadar sağlanamadığından tam burada benzinli motor özelliğini alıyor ve bu sayede düşük emisyon ile yüksek torku yüksek devirlere kadar taşıyabiliyor.
Not: Bu şekilde bir patlamanın gerçekleşmesi aslında eskilere dayanan bir teknoloji adı da Homogenous Charge Compression Ignition (HCCI)(homojen yakıt-hava karışımının sıkıştırılarak tutuşturulması) bu çevrimin termal verimi oldukça yüksek. Fakat bu teknolojinin aşılamayan bazı zorlukları vardı. Yeteri kadar yatırım yapılmadığı için bu zorluklar günümüze kadar aşılamamıştı. Çoğu otomobil firması bunu denedi fakat çoğu teoride ya da prototipler üzerinde kalıp günlük hayata uygulamadı. Mazda bu teknolojiyi kullanılabilir hayata geçirmeyi başardı.
Bu sistemdeki en büyük zorluk patlamanın zamanlanması. Normal benzinli motorlarda bunu yapmak kolaydır. İstediğimiz zaman bujiden kıvılcım alarak patlamayı gerçekleştirebiliyoruz. Fakat bu teknolojide motordaki pistonların içinde kontrolsüz bir patlama söz konusu. Hava-yakıt karışımının sıkıştırılıp yüksek sıcaklığa çıkması ve kendiliğinden tutuşması isteniyor. Bunu sağlamak oldukça zor. Ama Mazda bunun yolunu farklı yöntemler ile bulmuş.
Bu şekil patlamanın yüksek termal verime sahip olmasının birkaç temel sebebi var. Birincisi bu hava yakıt karışımı yüksek sıcaklıklara çıkartmamız gerekiyor ve bunun içinde yüksek sıkıştırma oranlarına çıkmamız gerekiyor. Sıkıştırma oranı da termodinamik çevrimler için oldukça önemli bir faktör ve verimliliği direk olarak etkileyen bir parametre. O yüzden sıkıştırma oranını arttırdığımız için termal verimi de arttırmış oluyoruz. İkincisi yakıt tüketimini düşürmenin en iyi yolu fakir bir yanma oluşturmaktır. Yani gönderdiğiniz yakıttan çok daha fazla hava gönderirseniz bu fakir karışım anlamına geliyor. Daha az yakıt gönderdiğimiz için ve yüksek sıkıştırma oranı ile birleştirdiğimiz zaman oldukça düşük yakıt tüketimine ulaşabiliyoruz. Bu fakir karışımda yanmayı şu anki benzinli motorlarda çok yukarılara çıkartmak mümkün değil çünkü karışımı çok fakirleştiğimiz zaman bujinin oluşturduğu kıvılcım bu karışımı patlatmaya yetmiyor. O yüzden daha fakir karışım oluşturmak için HCCI teknolojisi kullanıyor. Fakat burada yine bir sorun ortaya çıkıyor, oda içeriye çok fazla miktarda hava göndermemiz gerekiyor. Özellikle sollama yaparken ki gibi yüksek miktarda gaza bastığımız zaman yüksek güce ihtiyacımız olduğunda yakıtla birlikte çok fazla hava göndermemiz gerekiyor. Bunu sağlamak için Mazda, motoruna supercharger (Süperşarj) koymuş.
Bu motorda aynı zamanda buji de var ama çoğu zaman kullanılmıyor yukarda da dediğimiz gibi HCCI i kontrol etmemiz oldukça zor ve kontrol edilemeyecek bölgelerde(arabayı ilk çalıştırdığımızda çok soğuk havalarda, yüksek performansa ihtiyaç duyduğumuz motor devrinin çok yükseldiği çok fazla gaza bastığımız anlarda) yine buji ile patlama sağlanıyor. Ama yine şu anki kullandığımız benzinli motorlar gibi değil biraz daha farklı.