Madde bağımlılığı; bireyin alkol, uyuşturucu, ilaç gibi maddeleri kendi iradesi dışında almak zorunda kalışı; kullanımın devamı halinde ruhsal, bedensel olarak özerkliğini yitirmesi ve toplumsal işlevlerini kaybetmesidir. Madde kullanımı genellikle genç yaşlarda başlar. Bu genellikle arkadaşlar aracılığı ile olur. Gençliğin ilk dönemlerinde; anne babadan kopan genç arkadaş çevresine daha sıkı bağlanır. Toplumda yer edinmeye çalışan genç bu zorlu dönemde kendini kabul ettirmek için iyi ya da kötü her şeyi yapmaya hazır durumdadır. Özellikle arkadaş grubu içersinde madde kullanımı varsa ve madde kullanımı onların bir “özelliği” olarak gösteriliyorsa genç küçük düşürülme korkusuyla madde kullanmaya başlar. Böylece grubun içerisine girerek kendine yer edindiğini düşünür. Madde bağımlılığı elbette ki sadece gençlik döneminde yer edinme kaygısı ile başlamaz.
Ana maddeler halinde madde bağımlılığının sebepleri şöyle sıralanabilir.
– Özenti ve bilgisizlik: Medya bu konuda önemli bir rol taşımaktadır. Gençler medyada yer alan kişilerin hayatlarına özenti duyarak madde bağımlısı olabilirler. Madde bağımlılığının ne demek olduğunu bilmeyen genç medyada gösterilen yaşam biçimini örnek alarak madde kullanmaya başlar.
– Ailede herhangi birinin madde kullanımı: Ailede herhangi birini madde kullanırken gören genç etkilenip kullanmak isteyebilir. Özellikle sevdiği kişiler ise bunu yapan genci daha çok etkileyecektir.
– Merak: “Bir kereden bir şey olmaz.” sloganı ile başlayan ve sonrasında bırakırım düşüncesi ile devam eden bu süreçte genç zaten maddeye alışmış olur.
– Anne-babanın ilgisizliği: Anne ve babanın ilgisini çekmek isteyen ya da onlara karşı tepki vermek isteyen genç maddeyi kendine kurtarıcı veya arkadaş olarak görür.
– Anne-babanın alkol ya diğer maddelere karşı aşırı tolerans göstermesi: Ailenin bu konudaki gevşekliği gencin yanlış ve doğruyu ayırt etmesinde çok etkilidir. Genç ailesinin izin verdiği ya da aşırı tolerans gösterdiği şeyi doğru olarak algılar ve yapar.
– Sosyoekonomik düzeyin düşük oluşu: Bazen madde satarak para kazanmak için bazense ekonomik sıkıntılarını unutmak için maddeyi kullanmaya başlar.
– Okuldaki başarısızlık: Kendini okulda gösteremeyen genç maddeyi kendini ispat etmek için bir araç olarak görebilir.
– Cinsel taciz ya da fiziksel tacize maruz kalınması: Yaşadıklarını unutmak için ya da rahatlamak için çözümü madde olarak görebilir.
– Moda: Bozuk çevreye uymak için genç maddeyi tercih eder.
– Genetik: Yapılan araştırmada genetiğin de nedenler arasında olduğu görülmüştür.
– Davranış bozuklukları
– Bireyin kendini kontrol edememesi
– Bireyin kendine güvenmemesi
– Çevre etkisi : Maddenin çevrede bulunması ve elde edilebilir olması madde kullanımını artıran önemli etkenlerden biridir. Eğer bulunulan çevrede madde yoksa, kullanma olasılığı azalır ya da ortadan kalkar.
Elbette sayılan bu sebeplerin hiçbiri madde kullanımını haklı çıkarmaz. Ancak sebeplerin bilinmesi, madde bağımlılığını önlemek için gereklidir. Madde bağımlılığı; uzun süreli bir tedavi sonucunda ortadan kalkar. Ancak sebepler ortadan kaldırılmadığı ya da minimum düzeye indirilmediği taktirde tedavi sonuç vermez, verse bile tekrarlayabilir. Madde bağımlılığı; ciddi bir sorundur. Bu yüzden nedenleri de ciddiye alınıp üstüne gidilmelidir.
Madde Bağımlılığının Sonuçları
Madde bağımlılığının öncelikle fiziki etkilerinden bahsedeceğiz;
– Beyin ve merkezi sinir sisteminde
Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir. Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır.
Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler, hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar), halüsinasyonlar (vehim, hayal görme, işitme vs.), zeka ve hafıza kayıplarıdır.
En kısa ifade ile: akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslardır.
– Sindirim sisteminde
Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser gibi.
– Karaciğer ve Böbreklerde:
Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma, sertleşme(siroz)… Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar, ağır böbrek hastalıklarına neden olur
– Gözlerde
Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık, gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adale felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.
– Solunum Sisteminde
Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.
– Kan organlarında
Kan, insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık, kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.
– Zehirlenme
Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse “Müzmin Zehirlenme” adını alır.
Madde bağımlılığının sosyal ve maddi etkileri ise;
Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür.
Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir.(HipKültür)
Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ve toplumsal ahlaka (namus, iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır.
İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.