Ana SayfaKimdir?Luis Alvarez Hayatı

Luis Alvarez Hayatı

Luis Alvarez, Nobel Ödüllü bir fizikçiydi ve muhtemelen iridyum tabakasının keşfi ve dinozorların kitlesel yok oluşunun bir asteroid veya kuyrukluyıldızın Dünya’ya çarpması sonucu meydana geldiği teorisiyle en çok tanınır. Fizik profesörü olarak beklenen çalışmaların yanı sıra, Alvarez kozmik ışınları kullanarak Mısır’daki bir piramitte gizli odalar aramak gibi daha alışılmışın dışında projelere de imza attı.

Luis Alvarez Hayatı

Erken Yaşamı ve Eğitim Hayatı

Luis Walter Alvarez, 13 Haziran 1911’de San Francisco’da dünyaya geldi. Doktor bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu olarak, bilime olan ilgisi küçük yaşlarda başladı. San Francisco Politeknik Lisesi’nden sonra eğitimine Chicago Üniversitesi’nde devam etti.

Akademik Kariyerinin Başlangıcı

Başlangıçta kimya eğitimi alan Alvarez, fizik alanına olan tutkusunu keşfederek yönünü değiştirdi. 1936’da doktorasını tamamladıktan sonra Berkeley’deki Kaliforniya Üniversitesi’nde çalışmaya başladı.

Önemli Bilimsel Katkıları

Parçacık Fiziğindeki Çalışmaları

  • K-elektron yakalanmasının keşfi (1937)
  • Hidrojen Kabarcık Odası’nın geliştirilmesi
  • Yeni alt atomik parçacıkların keşfi

K-electron-yakalama

K-elektron yakalanmasının kurulması Radyoaktif atomların yeni elementlere dönüşmesinin yollarından biri, bir yörünge elektronunun çekirdek tarafından yakalanmasıdır. Elektron bir proton ile birleşerek bir nötron oluşturur. Atom, eskisinden bir proton eksik olduğundan yeni bir element haline gelir. Bu süreç teorisyenler tarafından öngörülmüş, ancak hiç gözlemlenmemiştir. 1937’de Alvarez, bu sürecin gerçekten olup olmadığını Doğa’ya sormak için yeni bir deney tasarladı. Bir çekirdeğin bir elektron yakaladığında yayması beklenen X ışınlarını aradı. Deney başarıyla sonuçlandı ve K-elektron yakalanması fizik dalında kanıtlanmış bir fenomen haline geldi. Siklotron Alvarez, Berkeley’de siklotron (parçacık hızlandırıcı/atom parçalayıcı) üzerinde çalışmak için çok zaman harcadı. Helyum-3’ün kararlı olduğunu kanıtlamayı başardı, oysa ki bunun kararsız olduğu öngörülmüştü. Yer Kontrollü Yaklaşımla Hava Güvenliğinin Artırılması Alvarez hevesli bir pilottu; 1933’te uçmayı öğrendi. 1940’lı yılların başında Mikrodalga Faz Dizi Anteni’ni icat etti. Bu, yerdeki ekiplerin bir uçağın uçuşta konumunu belirlemede eşsiz hassasiyet sağlayan bir radar şeklindeydi. Bu buluş, uçakların pistlere yaklaşıp inişe hazırlanırken pilotlara net talimatlar verilmesini sağladı.

Havacılık ve Güvenlik Alanındaki Buluşları

Luis Alvarez’in havacılık alanındaki çalışmaları, özellikle Mikrodalga Faz Dizi Anteni’nin geliştirilmesi, uçuş güvenliğinde devrim yarattı.

Dinozorların Yok Oluş Teorisi

İridyum Tabakasının Keşfi

1977’de oğlu Walter ile birlikte başlattığı araştırma, K-T sınır tabakasında beklenmedik düzeyde yüksek iridyum konsantrasyonları tespit etti. Bu keşif, dinozorların yok oluşuna dair yeni bir teorinin temelini oluşturdu.

luis-walter-alvarez iridyum Tabakası

Meteor Çarpması Teorisi

Alvarez’in oğlu Walter, babası gibi bir bilim insanı olmuştu. Walter bir jeologdu ve 1977’de bir gün babasına bir sorunu olduğunu anlattı. Sorunu, kayalarda bulunan gri renkli bir kil tabakası olan K-T sınır tabakasıydı. Bu kil tabakası sıra dışıydı çünkü tüm dünyada bulunmuştu ve her yerde aynı yaştaydı, yani tabaka 65 milyon yıl önce tüm dünyada tam olarak aynı zamanda oluşmuştu. Luis’in bakış açısından daha da ilginç olan şey, bu tabakanın altında dinozor fosilleri bulunabilirken, tabakanın üzerinde hiç dinozor fosili bulunmamasıydı. Dinozorlar ve bu kil tabakasının oluşmasından önce var olan birçok diğer yaşam formu, tabakadan sonra yok olmuştu. Bu, yeni bir sorun değildi. Paris’te 1800’lerin başlarında Georges Cuvier tarafından sınır ve her iki tarafındaki yaşam formlarındaki değişiklikler fark edilmiş ve Cuvier, kil tabakasının bazı felaket olaylar sonucu oluştuğunu önermişti. Ancak, Cuvier’in fikirleri popülerlik kazanamadı çünkü yeni jeoloji bilimi, dünyanın jeolojisindeki tüm değişikliklerin yavaş yavaş gerçekleştiği inancını benimseyen üniformitarizm doktrini tarafından yönetiliyordu.

Sorunu tartıştıktan sonra, baba ve oğul oldukça mütevazı bir hedefle işe başladılar. Walter’ın İtalya’da incelediği 1 santimetre derinliğindeki tabakanın ne kadar sürede oluştuğunu belirlemek istiyorlardı. Luis, tabakanın üstünden altına kadar kimyasal element iridyumun miktarını ölçmenin en iyi yol olacağına karar verdi. Dünya’nın kabuğundaki iridyum büyük ölçüde meteor çarpmalarından gelir ve Luis, meteorların Dünya’ya her yıl getirdiği ortalama iridyum miktarını hesaplamıştı. Tabakadaki iridyum seviyelerini tipik iridyum gelme oranlarıyla karşılaştırmak, tabakanın ne kadar sürede oluştuğunu gösterecekti. Luis, Lawrence Berkeley laboratuvarında bir nükleer kimyacı olan Frank Asaro’dan K-T sınır tabakasından alınan gri kil örneklerindeki iridyum içeriğini belirlemesini istedi. Asaro ve nükleer kimyacı meslektaşı Helen Michel, örneklerde kimsenin hayal edemeyeceği kadar yüksek iridyum konsantrasyonları buldular, normal meteor çarpmaları sayısıyla açıklanamayacak kadar fazla. 1980’de ekip kanıtlarını yayımladı ve K-T sınır tabakasının ve kitlesel yok oluş olayının büyük bir meteor çarpması sonucu meydana geldiğine inandıklarını belirtti. Luis Alvarez, 10 kilometre çapında bir meteorun saniyede 25 kilometre hızla 65 milyon yıl önce Dünya’ya çarptığını hesapladı. Çarpma, atmosferde büyük miktarda kaya tozu oluşturdu ve bu toz sonunda dünyanın her yerinde ince bir gri tabaka olarak çöktü. Toz atmosferdeyken güneş ışınlarını engelleyerek fotosentezi durdurdu ve gezegeni soğuttu. Besin ve ısı olmadan dinozorlar öldü. K-T sınır tabakasındaki çok yüksek iridyum seviyeleri, dinozorları yok eden olayın dünya dışı kökenli olduğunu düşündürdü.

Bilimsel Mirası ve Ödülleri

Nobel Fizik Ödülü

1968’de hidrojen kabarcık odası ve parçacık fiziğine katkılarından dolayı Nobel Fizik Ödülü’ne layık görüldü.

Manhattan Projesi

Diğer Önemli Çalışmaları

  • Mısır piramitlerinde kozmik ışınlarla gizli odaların araştırılması
  • Manhattan Projesi’ndeki katkıları
  • Nükleer silah tespit yöntemlerinin geliştirilmesi

Nükleer Silah Projelerini Tespit Etmek 1943’te, II. Dünya Savaşı sırasında, Alvarez’e Almanya’nın kendi atom bombası projesine sahip olup olmadığını bilimsel olarak belirleyip belirleyemeyeceği soruldu. Atom bombaları üzerine yapılan araştırma ve geliştirme çalışmaları radyoaktif gazlar, örneğin ksenon-133, üretir. Bu gazlar, uygun ekipmanla tespit edilebilir; ve Alvarez ekipman konusunda uzmandı. Almanya üzerinde radyasyon dedektörleri taşıyan uçakların, bu belirgin gazları tespit etmek için uçması gerektiğini söyledi. Uçuşlar gerçekleştirildi ve Almanya’nın bir atom bombası projesi olmadığına dair hiçbir kanıt bulunamadı. Alvarez’in yöntemi, II. Dünya Savaşı’ndan sonra dünyadaki nükleer araştırmaları tespit etmek için kullanıldı.

Atom Bombası 1944’te Alvarez, Manhattan Projesi üzerinde çalışmak için New Mexico, Los Alamos’a geldi. Plütonyum bombası için bir elektrikli patlatma yöntemi geliştirdi.

Ayrıca, lisansüstü öğrencisi Lawrence Johnston ile birlikte, bir nükleer patlamanın yayılan enerjisini ölçmek için ekipman tasarladı. Japonya’ya bombaların atıldığında iki bilim insanı bir gözlem uçağında bulunarak nükleer patlamaların ne kadar güçlü olduğunu ölçtüler.

Hidrojen Kabarcık Odası, Yeni Alt Atomik Parçacıkların Keşfi ve Nobel Ödülü Savaş sona erdiğinde, Luis Alvarez Berkeley’e tam profesör olarak döndü. Kısa süre sonra deneysel fizikle tekrar meşgul oldu. Parçacık fiziğinin heyecan verici bir dönemiydi ve Berkeley’deki atom parçalayıcılar yeni keşifler için ideal bir yer haline gelmişti.

Alvarez ilk kez üniversiteye gittiğinde, sadece iki temel parçacık biliniyordu: proton ve elektron. 1932’de, diplomasını tamamladığı yıl, parçacık fiziğinin ufukları, James Chadwick tarafından keşfedilen nötron ve Carl Anderson tarafından keşfedilen pozitron gibi yeni parçacıkların keşfiyle büyük ölçüde genişledi.

1940’ların sonlarında K mezonları ve hiperonlar gibi daha fazla keşfedilen parçacıklar, parçacık dünyasını genişletmişti ve 1950’ye gelindiğinde pion ailesi parçacıkları tanınmıştı.

Bu keşifler, alt atomik parçacıkların buhar izleri bıraktığı bulut odası adı verilen bir cihaza dayalıydı.

Son Yılları ve Vefatı

Luis Alvarez, 1 Eylül 1988’de yemek borusu kanserinden hayata veda etti. Arkasında zengin bir bilimsel miras ve çözülmeyi bekleyen birçok bilimsel soru bıraktı.

Bu makale, Luis Alvarez’in bilime katkılarını ve dinozorların yok oluşu teorisini kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Modern bilimin gelişiminde önemli rol oynayan bu bilim insanının çalışmaları, günümüzde hâlâ araştırmacılara ilham vermeye devam etmektedir.

Meta Açıklama:

Merve Yumlu
Merve Yumlu
Mühendis olma yolunda bir öğrenci :) Mühendis Beyinler aracılığı ile araştırmalarımı sizler ile paylaşacağım.
Önceki İçerik
Sonraki İçerik
Subscribe
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
Tüm yorumları göster
Arıcılık Malzemeleri

Yeni Yazılar

Mühendislik Maaşları

Bunları Gördünüz mü?