İnternet kavramının doğmasına da sebep olan bu haberleşme altyapısı, insanların birbirleriyle olan etkileşimlerinde kullandıkları en kullanışlı teknoloji de olmuştur hiç şüphesiz. Öyle ki birden fazla bilgisayarın bulunduğu ortamlarda (işyeri, internet kafe vb.) IP ile haberleşmenin sağlanması zorunlu hale gelmiştir. Böylece bilgi ve verinin paylaşımında önemli ölçüde kolaylıklar da elde edilebilmektedir. En basit örnekle merkezi bir bilgisayardan (Server-Ana bilgisayar) IP ile haberleşme alt yapısının kurulduğu tüm bilgisayarlar (Client-İstemci) kontrol edilebilmektedir. Yazının devamında konuyla alakalı somut kavramlar teknik ayrıntıya girilmeden anlatılacaktır.
Büyüklüklerine Göre Ağların Gruplandırılması
Bilgisayarların IP ile haberleşmelerinin sağlanması yani konuşturulması için kurulan ağların büyüklüklerine göre de üçe ayrıldığı söylenebilir. Bunlar;
- LAN (Local Area Network) : Birbirine yakın olarak belli bir bölgede (Ör; Binalarda) konumlandırılmış bilgisayarların konuşturulduğu yerel alan ağlarıdır.
- WAN (Wide Area Network) : İki ya da daha fazla yerel alan ağın (LAN) içerisinde bulunan bilgisayarların konuşturulduğu, mesafenin çokta önemli olmadığı geniş alan ağlardır.
- MAN (Metropolitan Area Network) : Çok uzak mesafelerdeki (Ör; Farklı şehirler veya çok uzak mesafedeki iki bölge) yerel alan ağların (LAN) içerisinde bulunan bilgisayarların konuşturulmasıyla oluşturulan ağlardır.
Örneklerle açıklayacak olursak; bir internet kafenin içerisinde bulunan bilgisayarların konuşturulması LAN, bir üniversiteye ait fakültelerde bulunan bilgisayarların aynı kampüs içerisinde aynı ağ altyapısı kullanarak konuşturulması WAN, kurumsal bir bankanın farklı şehirlerindeki şubeler içerisinde bulunan bilgisayarların birbirleriyle konuşturulmasının ise MAN olduğunu söyleyebiliriz.
Bilgisayarların Birbirinden Bağımsız Hareket Ettirilmesinin Sağlanması, NIC
Bilgisayarların aynı ağ altyapısını kullanarak konuşturulmasında kullanılan elektronik devrelere NIC (Network Interface Card) denir. Elektronik kart şeklinde bilgisayarların kasalarında bulunur ve her bilgisayar için kimlik niteliğinde olan bir tanımlama numarası mevcuttur. Bu tanımlama numarasına MAC Adresi (Media Access Control-Fiziksel Adres) denir. Böylece haberleşmeye çalıştırılan bilgisayarların birbirlerinden bağımsız bir şekilde hareket etmesi sağlanmış olacaktır. Bu her insanın sahip olduğu parmak izine de benzetilebilir.
NIC kartlarına bağlanan kablolar aracılığıyla da aynı ağ altyapısını kullanıp birbirleriyle haberleşebilen bilgisayarlardan meydana gelen bir yapı oluşturulabilir. Birden fazla kablolama çeşidi mevcut olup bunlar arasında kullanılan en yaygın, en modern ve akılcı çözüm fiber optik kablolama çeşididir. Fiber optik kablolamayla ışık hızında yüksek kapasiteli bir veri akışını sağlamak mümkündür. Veri, ışık hızında işletileceğinden başka bir ortama aktarılamaz. Dolayısıyla da diğer kablolama çeşitlerine (Koaksiyel, Twisted-Pair gibi) göre daha güvenlidir.
IP İle Haberleşmede Kullanılan Cihazlar
IP ile haberleşmeyi sağlamak için kurulması düşünülen Network (Ağ) altyapısını sadece kablolama yöntemlerini kullanarak oluşturmak pek mantıklı olmayacağı gibi sadece bilgisayar ekleyerek de bu altyapıyı büyültmek mantıklı değildir. Çünkü fazla bilgisayarların olduğu bir networkte kablolamanın zor olmasının yanı sıra fazla kablolamayla birlikte de oluşabilecek sinyal zayıflaması bu yöntemin yetersiz kaldığını gösteriyor bizlere. Kurulması düşünülen networku genişletmek, güvenliğini sağlamak ve hiyerarşi kazandırmak için bazı belli başlı cihazların kullanılması gerekmektedir. Bunlar; Hub, Switch, Repeater, Bridge, Firewall, Gateway ve Router’dır. Fazla teknik bilgiye boğulmadan bu cihazların ne işe yaradığına kısa kısa değinmek istiyorum.
- Hub : En basit network cihazıdır. Aynı zamanda ‘Aptal Kutusu’ da denilmektedir. Kendisine bağlı olan bilgisayarlara paylaşılan bir yol sunar.
- Switch : Kendisine bağlı olan bilgisayarlara Hub’tan faklı olarak anahtarlamalı bir yol sunar.
- Repeater : Yolda bozulmuş bir elektrik sinyalini alıp binary koda çevirerek mümkün seviyede bozulmamış bir sinyali çıkışına aktarır. Bu yönüyle basit bir yükselteçten çok farklıdır. Çünkü yükselteç, sinyalin bozulup bozulmadığını ayırt etmeden direkt olarak gücünü yükseltir. Dolayısıyla da bozulan bir sinyal yükselteçten geçtiğinde çıkışa da daha bozulmuş bir sinyal olarak aktarılacaktır.
- Bridge : Gelen veri paketlerini (frame) alır ve yönlendirirler. Ayrıca network trafiğinin yönetildiği cihazdır.
- Firewall : Türkçede güvenlik duvarı anlamına gelir. Özel ağlar ile internet arasında, her iki yönde de istenmeyen veri trafiğini önleyebilecek hem yazılımsal hem donanımsal sistemdir.
- Gateway : Kapalı bir ortamdan (intranet) dışarıya yani internete çıkma olanağı sağlayan cihazdır. Ayrıca farklı protokol kullanan ağların birbirine bağlanmasını sağlar.
- Router : Bu cihazı basit bir yönlendirici olarak tanımlamak yetersiz olmaktadır. Çünkü cihaz içerisinde İOS denilen bir işletim sistemi barındırmaktadır. Dolayısıyla da programlanabilirler. Gerekli konfigürasyonların (Yapılan bu ayarlara Routing denilmektedir.) yapılması halinde uzakta bulunan bir networke en kısa yoldan ulaşabilmeye olanak sağlar. Örneğin; ‘www.google.com‘a bağlanırken ki izlenebilecek en kısa yol Router’lar vasıtasıyla sağlanabilmektedir.
IP İle Haberleşmede Sağlanan Avantajlar
Network altyapısının kurulmasıyla birlikte birçok avantajı elde etmemiz mümkündür. Bunların çoğu zaman, ekonomiklik ve güvenlikle alakalı olmaktadır. Bu bağlamda elde edilen avantajları şu şekilde sıralamak mümkündür;
- Bir kullanıcı kendisinden kilometrelerce uzaklıkta olan bilgiye birkaç saniye içerisinde ulaşabilmektedir.
- Merkezi bir bilgisayara kurulmuş programı tüm kullanıcılar kullanabilir.
- Herhangi bir bilgisayarda çalışılmış dosyaya ağa bağlı diğer bilgisayarlardan da ulaşmak mümkündür.
- Her bilgisayara bir yazıcı bağlamak yerine ağa bağlı tüm bilgisayarların kullanımına ait bir yazıcı kullanılabilir.
- Her kullanıcının yetkilerini ayarlama imkanı vardır. Ortak bir güvenlik protokolü oluşturulabilir.