Ortalama bir insanın vücut ağırlığının %60’ının sudan oluştuğu yaygın bir bilgi. Ancak organları, içerdikleri su oranına göre sıraladığımızda ilk sırayı yaklaşık %85’i sudan oluşan akciğerler alıyor. Akciğerlerin hemen ardından, yaklaşık %75’i sudan oluşan iki önemli organ, yani kalp ve beyin geliyor. Vücudumuzun en sert ve yoğun dokuları olan kemiklerin bile %30’unun su olduğunu unutmamak lazım.
Tahmin edilebileceği gibi kanımızın neredeyse tamamı su. İçeriğindeki plazma proteinlerini ve diğer maddeleri çıkarırsak kanın yaklaşık %92’lik kısmı sudan oluşuyor. İşte bu yüzden vücudumuzun işlevini sürdürebilmesi için düzenli olarak su içmemiz gerekiyor ve susuz kaldığımızda çok kısa süre içinde iş yapamaz hale geliyor, susuzluk uzarsa birkaç gün içinde ölüyoruz.
İlginç bir ek bilgiyse su dağılımının cinsiyete göre değişmesi. Erkeklerin vücudundaki su oranı genelde kadınlarınkine kıyasla daha yüksek. Buna karşılık, kadınlarda yağ dokusu daha fazla. Yağ demişken, vücudumuzun en yağlı yerinin göbeğimiz ya da kalçalarımız değil de %60’ı aşan yağ oranıyla beynimiz olduğunu biliyor muydunuz?
Örneğin 70 kg’lık bir insanın gövdesi, yaklaşık 42 L su içerir – 28 L hücre içi ve 14 L hücre dışıdır, bunlar:
- 3L, kan plazmasıdır;
- 1 L, transselüler sıvıdır (beyin omurilik sıvısı, oküler, plevral, peritoneal ve sinovyal sıvılar);
- Şekil 10L, interstisyel sıvıdır (lenf dahil) – hücreleri çevreleyen sulu bir ortamdır.
İnsan vücudundaki su miktarı yaşa göre değişir. Örneğin yenidoğanın vücudu yaşlı bir insandan (% 50) daha fazla sudan (% 75) oluşur.