Yapay zeka, hakkında yazılan komplo teorilerinin, günlük hayatta uyumak, yemek, içmek gibi rutin hale geldiği karmaşık mevzu. Peki muhteşem varlık olan (!) insan gelecekte nerede? Nasıl? Ne şekilde? sorularında yer bulabilecek mi? Yoksa insan formu, tarihin tozlu sayfalarında mı yer bulacak. Haydin bakam bizde teorilere göz atıp, ne gibi durumlarla karşılaşabileceğimizi irdeleyelim.
Yapay Zeka
Yapay zeka tanımını yaparak konuya yakından vakıf olmaya çalışalım. Efendim, yapay zeka insan formunun duygusal kısımlarından muaf (şimdilik, gelecekte neler olur bilemeyiz…), düşünce yapısı olarak taklit edilmesidir diyebiliriz. Nasıl ki insanda öğrenme kabiliyeti varsa, aynı şekilde yazılım uzmanları da makine veya bilgisayarlara öğrenme kabiliyeti kazandırarak işleri daha verimli hale getirmeye çalışıyorlar.
Peki bir bilgisayarın yapay zekaya sahip olması nasıl bir verimlilik sağlayabilir? Örneğin, temel programlama mantığında, bilgisayarda siyah bir otomobil tasarımı yapmak ve arabanın çalışma mantığını simüle etmek istiyorsunuz. Öncelikle bilgisayar, otomobil, renk, arabanın çalışma mantığı gibi kavramlara vakıf olmadığından “ne diyo la bu değişik…” diye yüzünüze bön bön bakar. Bilgisayara bu kavramları ve diğer eklemek istediğiniz özellikleri (çeşitli renkler, farklı araba modelleri gibi) tanımlayarak bir otomobil tasarımı yapabilirsiniz. Dikkat ettiyseniz o kadar kavramı tanımlamanıza rağmen tasarımı da siz yapıyorsunuz. Şimdi bu geliştirme aşamasına yapay zekaya sahip bilgisayarı alalım. Bu bilgisayarın yeteneği otomobil tasarlamak olsun. Eğer yetenek konusunda sınırlama yapılmaz ise sonucu şu şekilde olabilir efenim. :D
Bilgisayara öğrenme kabiliyeti kazandırıyoruz ve al kardeşim internet elinin altında, otomobil tasarımlarına bak, aldığın verileri analiz edip bana güzel tasarımlar yap diyorsunuz. O da şak diye yapıyor. Tabi cümle olarak yazınca kolay gözüküyor ama yıllarca yapılan AR-GE çalışmaları sonucu bu noktalara varıldı ya da varılacak. Verimlilik kısmında ise zamandan, çalışan maliyetinden (maalesef şirketler çalışanlarını maddi yükümlülük olarak görüyorlar) kazanç sağlanıyor. Çünkü bir bilgisayar için yemek, dinlenmek, uyumak gibi kavramlar literatüründe yok namussuzun. Elektrik ver yeter.
Teorilerden Bazıları
Teori 1: “Yapay zeka deneylerinin kontrolden çıkıp dünyanın sonunu getirebileceği…”
Efendim bu teoriyi ünlü fizikçi, evren bilimci ve teorisyen Prof. Dr. Stephen Hawking öne sürmüş. Detaylandırırsak “Bu teknoloji mali piyasaları zekasıyla alt edebilir, insan araştırmacılardan daha iyi icatlara imza atabilir, insan liderleri maniple edebilir ve bizim anlayamayacağımız silahlar geliştirebilir. Yapay zekanın kısa vadedeki etkisi onu kontrol edenlere bağımlı olsa da, uzun vadedeki etki kontrol edilip edilemediğine bağlı olacak.
İnsandan akıllı olmasını engellemek fiziksel olarak imkânsız
Daha da ileri bakıldığında, YZ ile neler yapılabileceğinin hiçbir sınırı yok: Partiküllerin, insan beyinlerindeki partikül düzeninden daha gelişmiş hesaplamalar yapacak biçimde bir araya gelmesini engelleyecek bir fizik kuralı bulunmuyor. Olaylar filmdekinden farklı gelişebilecek olsa da, patlama etkisi yaratacak bir geçiş mümkün.
İnsanlık tarihinin en büyük olayı
Potansiyel yararlar son derece fazla. Medeniyetin sunduğu her şey insan zekasının ürünü; dolayısıyla bu zekanın YZ’nin araçlarıyla katlanarak büyütülmesi halinde neler başarabileceğimizi tahmin edemeyiz. Fakat herhalde, savaş, hastalık ve açlığın kökünün kazınması herkesin listesinde üst sıralarda yer alacaktır. YZ’yi yaratmakta başarı sağlanması, insanlık tarihinin en büyük olayı olacaktır.” diye makalesi devam ediyor. Merak edenler için Hawking reisin makalesini okuyabilirsiniz. BBC: “Stephen Hawking warns artificial intelligence could end mankind”
Teori 2: “Yapay zeka güvenliğinden endişe duymuyorsanız, duymalısınız. Çünkü Kuzey Kore’den çok daha riskli…”
Bu sözlerin sahibi ise Tellioğullarından Elon Musk abimiz. “Kimse kontrol edilmeyi sevmez. Ancak topluma tehlike oluşturabilecek otomobiller, uçaklar, ilaçlar ve gıdalar regüle edilmiş durumda. Yapay zeka da öyle olmalı.” diye de ekliyor.
Elon Musk’ın bu tehlikeli ve belirsiz gelecek için çeşitli önerileri de var. Hatta daha ileriye giderek bu konuyla alakalı Neuralink adında bir şirket bile kurdu. Şirketin amacı, gelişen yapay zeka teknolojine karşın, biyolojik, fiziki ve yetenek anlamında geri kalmaya başlayacak olan insan formunu yeterli hale getirebilmek. Yapılacak iş ise, insan beynini doğrudan bilgisayarlara bağlamak.
Teorileri birleştirip yorumlarsak;
İyi tarafından bakarsak ilk öngörü, beynimizle robot veya bilgisayarları kontrol edebilmek. Daha iyi anlaşılması açısından Bruce Willis’in “Suretler” filmini izlemenizi tavsiye ederim. Beyin sinyalleriyle hareket eden uçaklar, arabalar, gelişmiş protez vücut parçaları diye bu liste uzar gider. Dikkat ederseniz bu aşamada bedensel varlığımız devam ediyor. Sonraki süreç ise makineleşmiş-insan diye tabir edebileceğimiz soyut anlamda insan zihnine sahip ancak fiziki olarak yapay organlara, dokulara sahip makine görünümüne benzeyen insan formuna dönüşebileceğimiz. Bu aşamada bedensel olarak tamamen yok olmuş ancak zihin varlığımız sanal alemde devam etmektedir. Daha iyi anlaşılması açısından “Chappie” filmini izlemenizi tavsiye ederim.
Kötü tarafından bakarsak ilk öngörü, çoğu mesleki hizmetleri robotların yapmaya başlaması (robot pilotlar, fabrika işçileri, doktorlar diye bu liste uzar gider). Mesleklerimizi kaybedebileceğimiz yüksek ihtimal gibi gözüküyor. Sonraki öngörü ise, ve robotlar dünyayı ele geçirir. İnsan artık tozlu tarih sayfalarındadır. Ancak insan egosu doğası itibariyle böyle bir durumu kabul etmez. Ben merkezinde olup robotların kendine hizmet etmesini ister. Bu istek ne kadar yeterli olacak zamanla ya biz ya da torunlarımız görecek.
Sağlıcakla kalın…