Galaksiler, yıldızlar, gezegenler ve inanılmaz derin uzay insanoğlunu her zaman merakta bırakmıştır. Uzay ile ilgili birçok bilim insanı araştırmalar yapmış ve sürekli olarak yapılan araştırmalar yeni boyutlar kazanarak devam etmiştir. NASA bu alanda kuşkusuz lider projeler ve çalışmalar yapmaya devam ediyor. Şimdi öyle bir operasyondan bahsedeceğim ki aslında uzay da ne kadar yol aldığımızı da gözler önüne sereceğim. Öncelikle çok kısa bir şekilde Hubble ve Voyager nedir? Bunu açıkladıktan sonra asıl konuya geleceğim.
Hubble Nedir?
Kısaca 1990 Nisan ayında göreve başlamış bir uzay teleskobudur. Bu teleskop tek cümlelik bir teleskop değildir tabi ama şuan ana konumuz başka olduğu için kısa kesiyorum.
Voyager Nedir?
Voyager 1 ve Voyager 2 olarak iki uzay sondası olan bu araçlardan Voyager 1 yeryüzünden en uzak noktada bulunan insan yapımı tek araçtır 1977 yılında göreve başladı ve hala devam ediyor. Teknik anlamı yıldızlararası boşluk diye adlandırılan yerdedir şöyle ifade etmem gerekirse 2008 yılında bu aracın Güneşe olan mesafesi 16,19 milyar km idi bu mesafeye Heliosfer deniliyor. (Heliosfer: uzayda Güneş ışığı hakimiyetindeki Güneş Sistemi’nde yüklü parçacıkların kabardığı bir tür Güneş rüzgarı ile yıldızlararası ortam içine şişen (hidrojen ve helyum gazı galaksiye nüfuz etmiştir bölgedir). Bu aracın görevi yıldızlararası keşif olup 2020 yılına kadar görevini sürdürmesi bekleniyor. Peki Voyager-1 bu kadar yolu nasıl gitti arkadaş diye sorarsanız şunu belirteyim izotop termoelektrik jeneratörlü güç iticisi var ve uzayda ki kütle itimini de arkasına almış gidiyor. En ilginç nokta da şu Voyager de bulunan altın kaplama plakada şunlar yer alıyor Güneş Sisteminin bulunduğu yer ve Dünyada ki bütün dillerin “Selam”lamasını içeren ses kaydı bulunuyor.
Hubble Teleskobu ve Voyager 1-2 İş Birliği
Hubble Teleskobu Voyager 1-2 için yol haritası sağlıyor gelecekteki izleyecekleri yörüngeleri planlıyor ve ölçüyor. Hatta ilerleyen yıllarda astronomlar şöyle düşünüyor Voyagerlerin gücü bitip yeni veriler gönderemeyeceği zaman geldiğinde Hubble teleskobunu gözlemleme için kullanabilmeyi düşünüyorlar. Hubble ile yapılan ön gözlemlerin sonucunda şunlar ortaya çıkmıştır; kompleks yıldızlarası ekolojisi, hidrojen bağlı çoklu bulut sistemleri içeren veriler alınmıştır bu veriler Voyager den alınan veriler ve sinyaller ile birleştirilip Güneşimizin yıldızlararası boşlukta izlediği yolun bulunması sağlanmıştır.
Voyager 1′in şuan ki sağladığı verilere göre Güneş sisteminin en dış sınırı ile yıldızlararası boşluğun gaz, toz ve ölmüş yıldızların geri dönüşümü ile oluşmuş madde ve materyaller olduğunu göstermiştir.
Voyager 1’in görevi bittikten sonra yaklaşık 40,000 yıl içinde 1.6 ışık yılı uzaklıktaki Camelopardalis takım yıldızı Gliese 445 e ulaşacağı ön görülüyor. Voyager 2′nin ise yine 40,000 yıl içinde 1.7 ışık yılı uzaklıktaki Ross 248 yıldızına ulaşacağı düşünülüyor. (Bu veriler NASA nın ön görüsüdür yani 40000 yıl boyunca veri gönderecek demiyor dikkat edelim görev bittikten sonraki zaman için tahminde bulunuluyor).
Önümüzdeki 10 yıl içinde Voyager yıldızlararası materyaller,manyetik alan ve kozmik ışınlar boyunca olan mesafeyi ve yörüngeyi ölçecek ve Hubble da Voyagerler den aldığı bu verileri tamamlayarak yıldızlararası rotayı her iki aracın izlediği yolu haritalayacak.
Sonuç olarak Hubble Voyagerlerden aldığı ve alacağı bu veriler ile yıldızlararası maddenin nasıl oluyor da sanki bir hayaletin parmakizi bırakırcasına iz bırakmadan bazı yıldız ışıklarını kendine kattığını (sönümlediğini) izgeçizer (spektrograf) ile resimlendirme yöntemi ile ortaya çıkaracak.
