Naziler, 2. Dünya Savaşı’yla birlikte dünyada bir atılım yaptı. Bilimsel çalışmaları sayesinde dünyayı değiştirebildiler. Bu çalışmaların en büyüklükleri silah alanında olmuştur. Bir çoğu enteresan bir çoğu kullanışlı. Bakalım nasıl silahlar icat etmişler.
Çikolata Bombası
1940’ların Londrası savaşın pençesinde, halkın açlıktan inim inim inlediği bir dünyaydı. Naziler halkın açlık duygusunu bir silaha dönüştürmeyi planladılar. Bir çikolata şeklinde hazırladıkları bu bomba ısırıldıktan sonra patlıyordu. 1943’te MI5 Patlayıcı Birimi’nden Victor Rothschild tarafından keşfedilen bu çikolata bombasının aynı zamanda Winston Churchill’e suikast yapmak için de kullanılmasının planlandığını ortaya çıktı.
Ölüm Işını
Bu çılgın proje Nazilerin havadaki uçakları vurmak için geliştirmeye çalıştığı ancak başarılı olamadıkları bir çalışma. Bilim insanları Heinz Schmellenmeir, Richard Gans ve Fritz Houtermans, Amerikalıların “betatron” kod adı ile bildikleri bir silah üzerine çalıştılar. Betatron küçük bir elektron hızlandırıcısıydı. X-ışınları yayması ve bu ışınları düşman uçaklarının üzerinde odaklaması planlanıyordu.
O dönemde Dr.Ernst Schiebold tarafından önerilen bir başka ışın silahı ise “Röntgenkanone”adını taşıyordu. Prensipte Betatron’a benzeyen bu silah bir parçacık hızlandırıcı, bir berilyum ayna ve merkezde konuşlandırılmış dokuz berilyum çubuktan oluşuyordu. Bu çubuklar artı yüklü elektronları püskürtecek anotların görevini üstleniyordu.
Schiebold’a göre bu cihazdan üretilen radyasyon, düşman hedefinin üzerine aynı anda odaklanabilirse direkt olarak pilotları öldürebilecekti.
Dev Top
Bu devasa savaş makinesi aslında bir top.”Heavy Gustav” adı verilen bu topun ağırlığı 1.300 ton. 47,3 metre uzunluğunda ve 11.6 metre yüksekliğinde. Bu top, şimdiye kadar bir savaşta kullanılmış en büyük top mermisi kalibresine sahip.Yedi tonluk top mermilerini 47 kilometre uzağa atabiliyordu.
2.Dünya Savaşı başlamadan önce inşa edilen Gustav’ın hedefi Fransa’nın Maginot cephesindeki barikatları yıkmaktı. Ancak Almanlar Fransa cephesinde beklemedikleri kadar hızlı bir zafer kazandılar ve ona ihtiyaç kalmadı. Bunun üzerine Gustav doğu cephesine yani Sivastopol Savaşı’na gönderildi. Burada yerin 30 metre altındaki bir Sovyet cephaneliğini patlatarak efsaneleşti.
Köşelerden Ateş Eden Tüfek
Bu tüfek kendini göstermeden duvarın kenarından ateş etmeye yarıyordu. Sturmgewehr 44 saldırı tüfeğinin namlusuna eklenen bu parçada aynı zamanda ateş eden askerin duvarın arkasında ne olduğunu görmesi için bir periskop da bulunuyordu. İki farklı tasarımda üretildi.Bir tanesi piyadeler için 30 derece açılı namluya sahipti, diğeri ise zırhlı bir araçta kullanılmak üzere daha büyük boyuttaydı ve 90 derece açılı namluya sahipti.
Piyadeler için geliştirilen namlu 36 santimetre boyundaydı,eğimli parça 14 santimetreye denk geliyordu. Ancak prototip sonrası üretilen namlular hiç başarılı olamadılar.Kurşunlar çoğu sefer namlunun içinde parçalanıyordu.
Süper Asker Hapları
Nazilerin Dünya’da bir ilk olarak sigara içmeyen bir hükümet oluşturduğunu hatırlayalım. Ancak aynı hassasiyeti performans artıran ilaçlara gelince hiç de göstermiyorlardı. O dönem birçok insan şimdi çok tehlikeli ve alışkanlık yapan bir narkotik olarak sınıflandırılan Pervitin tableti kullanıyordu. Hem savaştan yorgun askerler hem de halk tarafından rahatlamak için kullanılan bu ilaç insana bir anda ciddi bir enerji patlaması yaşatıyordu. Ancak birçok yan etkisi bulunuyordu.
Nazilerin savaş bitmeden önce üzerinde çalıştıkları bir başka ilaç D-IX idi. Metamfetamin tabanlı bir performans artırıcı olan bu ilacı soykırım mağdurları üzerinde denediler. Bu ilacın alan insanların sırtlarında 20 kilogram ağırlık ile bir günde 90 kilometre yürüyebildiği ortaya çıktı. Pervitin’in aksine D-IX geniş bir kullanım alanı bulamadı, zira 1945’te savaş bittiğinde henüz sadece birkaç denizaltı mürettebatında denenmiş, piyasaya henüz sürülmemişti.
Güneş Tabancası
Anlaşılan o ki, garip silahlar icat etmek söz konusu olduğunda Naziler kendilerini sadece Dünya ile sınırlamıyordu. Dünya dışından da yardım almayı denediler. Bunun için de 1923’te bilim insanı Hermann Oberth tarafından ortaya atılan bir konsepti kullandılar. Dünya’da parça parça üretilecek olan dev bir güneş aynası atmosferin 37.000 metre yüksekliğinde birleştirilecekti. Bir kere devreye girdikten sonra bu aynanın Güneş ışınlarını toplayıp bir büyüteç gibi bir düşman hedefinin üzerinde odaklanması ve onu yakıp kül etmesi planlanıyordu.
Çalışabilir Miydi?
Bu konseptin çalışması hiçbir şekilde mümkün görünmüyor. Bu arada Oberth’in tasarımının sadece bir ayna ile sınırlı kaldığını düşünmeyin. Hem ayna, hem de bu aynayı kullanacak astronotların çalıştığı bir uzay gemisi tasarlamıştı. Hidrofonik bahçelerde kendi yiyeceklerini üretecekler, güneş enerjisi jeneratörleri ile elektrik ihtiyaçlarını karşılayacaklardı. Şu anda Uluslararası Uzay İstasyonu’nun bile bu kadar geniş seçeneklere sahip olmadığını söyleyip geçelim.
Şimdi İnşa Etsek Ne Kadara Mal olur?
Nazilere göre Güneş tabancasının inşası 15 yıl kadar sürecek ve 3 milyon marka mal olacaktı. Günümüzde bu bütçe yaklaşık olarak 34,9 milyon Avroya karşılık geliyor. Uluslararası Uzay İstasyonu 150 milyar dolara mal olmuştu ve hidrofonik bahçeleri bile yok.
Zeplin Vurucu
1944 Kasım ayında Alman mühendisler yeni bir proje ile çıkageldiler. Jet motorlu bir vurucu uçak yapacaklardı. Adını Zeplin şirketinin kurucusu Kont Ferdinand von Zeppelin’den alan bu araç düşman zeplinlerini delip geçecek ve patlayıp yok olmalarını sağlayacaktı. Başka bir uçak yardımı ile havalandırılacaktı. Çelik gövdesi avcı uçaklarının ateşine karşı koyacak kadar sağlam olacaktı. Roketlerle uçacak olan bu vurucu uçağın hızının saatte 970 kilometre olacağı düşünülüyordu. Almanya bombalanırken bu projenin geliştirildiği Zeppelin fabrikası yok edildi ve bu proje de tarihe gömüldü.
Kaynak:How It Works Dergisi