Dünya ekosisteminde yaşayan gördüğümüz sayı olarak çok fazla olan canlıların incelenmesi ve bu incelemelerin uluslararası bir ortak dilde yapılması bilim insanları tarafından düşünülürken bir bilim insanı taksonomi yani canlıların sınıflandırılmasına bir çözüm getirmiştir. Taksonomi ismi Yunanca’dan gelmiştir. Düzenleme anlamına gelen taksis kelimesinden gelen bu sistem, krallık, aile, sınıf, genus ve tür olarak genelden özele inen bir yapı ile canlıları sınıflandırmıştır. Bu sınıflandırmada Latince kullanılmış ve bilim insanlarının ortak araştırmalarında anlaşılabilirlik devam ederken ortak dil oluşmuştur.
Biyoloji yani canlı bilimi, canlıları hücre yapılarına göre ökaryot ve prokaryot diye ayırır. Prokaryot hücreler daha basit yapılı iken ökaryot hücreler daha komplekstir. Ökaryot hücreler kompleks yapısıyla daha gelişmiş canlıları oluştururken prokaryotlar daha basit olan protozoalar, bakteriler gibi canlıları oluşturur. Ökaryot hücrelerin çok sayıda olmasıyla çok hücreli ökaryot canlılar oluşur. Hayvan da çoğunlukla çok hücreli ökaryot canlılar grubundadır. Hayvanları ayıran birçok karakteristik özellik vardır. Bazı hareketsiz evreleri haricinde yer değiştirerek hareket ederler. Heterotrofturlar yani alg ve bitkiler gibi kendi besinlerini sentezleyemez ve dışarıdan almak zorunda kalırlar. Blastula evresi sadece hayvanlarda gerçekleşen özel bir embriyonik evredir.
Hayvanların Taksonomik Sırası
Genelden özele giden canlıların sahip olunan farklı özelliklerine göre sınıflara ayırması taksonomidir. Hayvanlara ve sonra devam ederek insana gelen taksonomik sınıflandırma aşağıdaki gibidir.
- Canlılık (Biota)
- Ökarya (Eukarya)
- Hayvanlar (Animalia )
- Çift Yanlı Simetrikler (Bilateral)
- Kordalılar (Chordata)
- Omurgalılar (Vertebrata)
- Memeliler (Mammalia)
- Plasentalı Memeliler (Placentalia)
- Primatlar (Primata)
- Büyük İnsansılar (Hominidae)
- İnsan (Homo)
- Düşünen İnsan (Homo Sapiens)
Hayvanlar Aleminin Sınıflandırılması
Hayvanlar omurgasızlar, ilkel kordalılar ve omurgalılar olmak üzere sınıflandırılmıştır. Omurgasızlar, çoğunlukla iç iskelet bulundurmayan, hiçbir yaşam döneminde vücuda desteklik sağlayan notokord ipliğine sahip olmayan canlılardır. Süngerler, sölenterler, solucanlar, eklembacaklılar, yumuşakçalar ve derisi dikenliler bu grupta yer alır.
İlkel kordalılar ilkel kordalıları kapsarken aynı zamanda da omurgalıların herhangi bir yaşam evresini de kapsayabilmektedir. Bu evrede ortak olan 4 özellik bulunur; notokord, sırt bölümünde içi boş sinir kordonu, solungaç yarıkları ve vücudun arka bölümünde kuyruk. Embriyonik evrelerden sonra sonuç olarak notokordun omurlarla yer değiştirmesi sonucunda omurga oluşmuştur. Ve omurgaya sahip canlıların oluşturduğu gruba da omurgalılar denmiştir. Kemik veya köpekbalığında olduğu gibi kıkırdaktan bir iç iskelete sahiplerdir.
Erginleşen canlı formlarının bazılarında kuyruğun kaybolduğu görülmüştür. Kapalı bir dolaşıma sistemine sahiptirler. Balıklar, iki yaşamlılar (metamorfoz geçiren), sürüngenler, kuşlar ve memeliler olarak 5 kategoriye ayrılır.