Günümüzün büyük bir çoğunluğu iş yerlerinde, okullarda ve diğer değişik alanlarda geçse de oralara gitmek için bir araca gereksinim duyarız. Hayat her zaman insanlara güneşli yüzünü göstermez ve bu bağlamda bindiğimiz araçta can güvenliğimizi sağlayabilecek bazı ekipmanlar ararız. İşte bu nedenle yazımda o ekipmanlardan biri olan hava yastığını sizlere anlatmaya çalışacağım.
Hava yastığı aslında ilk olarak II. Dünya Savaşı’nda, savaş uçaklarının yere düştüğü zaman kazayı en az hasarla atlatmaları için düşünülmüştür. İnsanların hava yastıklarıyla ilk tanışması 1940’lı yıllara uzanır. İlk kez askeri alanda kullanılmaya başlanmıştır.
Savaş uçaklarındaki hava yastıklarından yeterli faydayı sağlayan insanlar benzer bir sistemi, ölümlü kazaların çok yaşandığı arabalar için de kullanmak istemişlerdir. Arabalar için yapılan ilk çalışmalar 1950’li yıllarda gerçekleşmiştir. Şu anda kullanılan hava yastığı tipi ise 1980 yılında Mercedes Benz W126 S-Class serisinde kullanılmaya başlanmıştır. İlk yolcu hava yastığı ise 1987 yılında Porsche firması tarafından kullanılmıştır.
Hava yastığının ana görevi çarpışmayı sönümlemektir. Bu nedenle hafif olan naylon iplikten üretilir. Bu naylon iplik patlama sırasında maruz kaldığı yüksek gaz sıcaklığına dayanabilecek yapıdadır ve dinamik kuvvete karşı da üstün elastikiyete sahiptir.
Hava Yastığı Nasıl Çalışır
Aracın ön tarafında bir sensör bulunmaktadır. Bu sensör, aracın belli bir hızla çarpıştığında, çarpışmanın şiddeti oranında elektrik sinyali üretir. Ardından bir ivme ölçer, sinyalin şiddetini ölçer. Bu sinyal oranı, araçlar için 15 ile 20 km/ saat hızla bir duvara çarptığı varsayılarak ayarlanmıştır.
İvme sensörü, bu oranın üzerinde bir sinyal algılarsa işlemci, hava yastıklarını patlatmak üzere ısıtıcıyı ateşler. Ateşleyici, bir tüp içinde kıvılcım çakar. Ardından kıvılcımın yaydığı ısının etkisiyle yanma meydana gelir ve sodyum azide yanarak, nitrojen gazı açığa çıkmış olur. Açığa çıkan bu gaz hava yastığına dolar ve şişer. Sonrasında üzerinde bulunan delikler sayesinde hava inmiş olur. Eğer bu deliklerden hava tahliyesi olmasaydı kazazede boğulabilirdi.
Ancak bilinmesi gereken bir gerçekte şudur ki bazı durumlarda hava yastığının açılmıyor olmasıdır. Kaza sonucu birçok insan bu konuda şikayetlerini araç yetkili servislerine iletmektedir. Bu gibi durumlarda hava yastığının açılmamasının sebebi ise kazanın meydana geldiği bölgede hava yastığını aktif edebilecek bir sensör olmayışındandır.
Tüm bu olan biten ne kadar sürede oluyor dersek eğer, gerçekten milisaniyeler mertebesindedir. Çünkü kaza aniden gelişen bir olay ve mühendisler güvenlik gerekçesiyle tasarlanan hava yastıklarının ne kadar hızlı açılması gerektiğinin oldukça bilincindeler.
Mekanizmayı zaman dilimine böleceksek eğer;
- 0 milisaniye : Araç için ilk temasın başlangıcı.
- 30 milisaniye : Hava yastığı şişmeye başlamak için hazır duruma gelir.
- 30–54 milisaniye : Hava yastığı aktif hâle geçer ve kademeli olarak şişmeye başlar.
- 54 milisaniye : Sürücünün kafası ile hava yastığının ilk teması gerçekleşir.
- 54–58 milisaniye : Sürücünün vücudu hava yastığı üzerinde basınç yapar ve şişme işlemi hızlanır.
- 84 milisaniye : Hava yastığı tamamen şişmiştir.