Merhaba arkadaşlar bugün sizlere haritacılık nedir, haritacılık tarihi, haritacılıkta gösterme biçimleri, temel haritalar ve türevlerini sizlere anlatacağım. Harita yapımını konu edinen, yeryüzünün, ya da yeryüzünün bir bölümünün belli bir orana göre küçültülerek bir düzlem üzerine ya da küresel bir yüzey üzerine (küre) çizilmesiyle ilgili çalışmaları yönlendiren bilim dalına haritacılık denilir.
Haritacılık Tarihi
Nuzi tableti (MÖ 2200’e doğru) bu konuda bilinen en eski belgedir. Eski Yunan’da astronomi ve matematik gibi bilim dallarının gelişmesi haritacılığa büyük ölçüde yansıdı. Pythagoras, Dünya’nın küresel olduğu varsayımım ortaya attı. Eratosthenes İskenderiye-Syene meridyen yayını ölçtü ve Dünya’nın yarıçapını hesapladı. Nihayet Ptolemaios 1400 yıl boyunca başvuru kaynağı özelliğini koruyacak olan ünlü coğrafya kitabını yayımladı. Buna karşılık Ortaçağ büyük bir boşluk dönemidir ve haritacılıktaki rönesans, matbaanın bulunmasından sonra başlar. Flaman okulu, 1585 yılında haritasına Atlas, adını veren Mercator ve Theatrum orbis Terrarum (Dünya Sahnesi Görünümü, 1570) eseriyle üne kavuşan Ortelius ile bu alanda başta yer aldı. XVII. yüzyılın ikinci yarısında, topografya haritacılığın da öncesi olmayan bir gelişim görüldü. XIX. yüzyılda topografya haritacılığına paralel olarak atlas haritacılığı da gelişti ve gravürcülerin ustalığından yararlandı. Renkli baskı, haritaların içeriğini ve estetiğini zenginleştirdi.
Günümüzde atlas üretiminde ve sürekli yenilenen haritalarda tematik bir haritacılık gelişimi görülür. Harita, bir olayın yerini belirleme ve nicelendirme (sayılarla gösterme) söz konusu olduğunda, kaçınılmaz bir, başvuru kaynağı haline gelmiştir. Hava fotoğrafçılığı ve uydulardan alınan görüntüler gibi yeni bilgi kaynakları, ayrıca verileri işlemede bilişim aygıtlarının kullanımı, haritacılık alanındaki önemli gelişime büyük katkılarda bulunmuştur.
Temel Haritalar ve Türevleri
Temel harita, daha önce tanımlanan verilerin, kesin ve eksiksiz olarak bir düzlem üzerine aktarılmış grafik gösterimidir. Bu harita söz konusu olguların dolaysız gözlemlerine dayanır. Türev haritalar, temel haritaların genelleştirilmesi yoluyla elde edilir. Bu tür haritalara genellikle topografya haritalan denir. Bu konudaki en büyük yenilik, engebelerin düzey eğrileriyle gösterilmesi olmuştur. Ayrıca çok çeşitli renklerin kullanımıda haritacılıkta bir aşamayı işaret eder. 1 /50000 ölçeği kısa sürede, özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında yetersiz kalmış ve böylece Batı Avrupa da 1/20000’lik çizimlerin yapılmasına karar verilmiştir.
İki dünya savaşı arasındaki dönemde bir yenilik, fotogrametri yönteminin ortaya çıkması oldu ve düşey doğrultuda alınan hava fotoğraflarına dayanarak daha bilimsel yolla haritalar yapıldı. Aynı dönemde projeksiyon yöntemi de kullanılmaya başladı.
Türkiye’de temel haritalar 1/25000 ve 1/5000 ölçeklidir. 1/25000 ölçekli temel haritaların yapımına daha cumhuriyetin ilk yıllarında, 1925’te Harita Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla başlandı; ilk dönemlerde yerel nirengi ağlarına dayanarak, alan koruyucu Bonne projeksiyonuyla haritalar yapıldı; daha sonra, 1931 yılından itibaren açı koruyan Gauss-Krüger projeksiyonuna geçildi. 1942 yılından sonraysa Türkiye’nin bütününü kaplayan nirengi ve nivelman noktalarına dayanarak, daha bilimsel haritalar üretme kararı alındı.
Bu aşama Türk haritacılığında çok önemli bir dönüm noktası olmuştur. Temel haritaların üretimiyle diğer jeodezik çalışmalar için, konum koordinatları ve yükseklikleri belirlenen, 1’den 4’e kadar derecelendirilmiş 195401 adet ülke nirengi noktası oluşturuldu. Nokta yüksekliklerini belirlemede, paralel olarak oluşturulan ve 15000 kilometre uzunluğunda, 30 luptan meydana gelen 1. derece nivelman ağına dayanıldı. Paftalar havadan fotoğraf çekimi ve fotogrametrik yöntemle çizildi ve bütün Türkiye için toplam 5564 adet pafta hazırlandı: daha sonra bu paftalar dört renkli olarak basıldı. Günümüzde, bu haritalara dayanılarak 1/50000, 1/100000 ve 1/250000 ölçekli haritalar üretilmektedir.
1/5000 ölçekli standart topografik fotogrametrik temel haritaların yapımına 1961 yılında başlandı. Bu haritalar, Harita Genel Komutanlığı ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nce hazırlanmaktadır. Türkiye’nin yüzde 80’inin temel haritası bitirilmiş durumdadır. (Bu haritaların kullanımında 2 haziran 1973 tarih ve 7/6526 sayılı yönetmelik hükümlerine uymak zorunluluğu vardır.)
Haritacılık’ta Gösterme Biçimler
Atlasları görenler, çoğu zaman haritacılığa ilişkin gösterme biçimlerinin sonsuz olduğu izlenimine kapılır. Ama durum böyle değildir. Çeşitlilik, gösterilen konunun içeriğine ve görsel değişkenlerin kullanımına bağlıdır. Bunlar, çok çeşitli niteliksel bilgiler içeren haritalardır; nitekim haritacılar çok farklı görsel değişkenlerin özelliklerini maksimum ölçüde kullanırlar; mesela jeoloji, pedoloji, morfoloji haritaları, turistik ve tarihi haritalar büyük farklar gösterir.
Konunun verileri kısıtlı sayıda olursa gösterme biçimi sayısı da azalır: basit bir istatistik serisiyle tanımlanan birimler, göreli değerler için değer veya renk artışıyla, mutlak değerler için boyut artışıyla ifade edilir. Bağlantı kurulacak birçok istatistik seri varsa, korelasyonları göz önüne alan ve harita üzerinde renkler veya taramalarla farklı tipleri tanımlayan işleme biçimi kullanılır. Bazı gösterme biçimlerinde veriler dolaysız olarak belirtilir: birbirini izleyen şeritler ve kartodiyagram gibi. Bir hareket söz konusu olduğunda yön bir okla gösterilir. Bugün bazı grafik yazılımlar sayesinde elle yapılan yorucu gösterimler bir estetik değerlendirme biçimine dönüştü; mesela anamorfoz, üçüncü boyut ve perspektif bakış ortaya çıktı.