Az çok bilindiği üzere kimyasal, nükleer ve biyolojik harp başlığı taşıyabilen sınıflarına göre itki sistemleri-sayısı ve yakıt deposu değişkenlik gösterebilen yüksek teknoloji ürünü olan ve maalesef mecbur kalınırsa kullanılmak üzere lançerlerde-silolarda-denizaltılarda vb. konuşlandırılmış asimetrik silahlar olan geliştiren-satabilen-satın alabilen ülkelerin elinde uluslararası camiada ister istemez askeri-siyasi ve beraberinde ekonomik avantaj oluşturmasına yardımcı keşke olmasalar dediğimiz mühendislik harikalarıdır.
Roket bilimi özellikle de balistik teknolojisi alman v-2 lerden bu yana çok ilerledi. Amaç ve ihtiyaca göre roketler, güdümlü-güdümsüz füzeler, seyir füzeleri ve bunların zirvesi olan SLV (satellite launch vehicle) yani uydu fırlatma araçlarının da temel olarak aynı teknolojiye dayanan ve yazımıza konun olan balistik füzeler;
1)SRBM (short range ballistic missile)= kısa menzilli ve menzili 1000km kadar olan füzelerdir>>roketsan j600t 1-2-3 füzeleri(300km-600km-900km)
2) MRBM (Medium Range Ballistic Missile)=orta menzilli ve menzili 1000km-3000km arası füzelerdir
3) IRBM (Intercontinental Range Ballistic Missile)=kıtalararası ve menzili 5500km fazla olan füzelerdir.
- Yükselme aşaması; katı veya sıvı yakıtlı olmasına karşın 3-5 dk sürer ve irtifası 150-400km arası değişir.
- İlerleme aşaması;ortalama 25 dk sürer ve oval bir açıyla seyir eder.
- Giriş aşaması; füze 100 km irtifadayken başlar ve 2 dk kadar sürer, sonunda hedefe 7km/sn hızla çarpar (20mach)
Balistik füzelerin savunma açısından verdiği güçlükler; yüksek süratleri nedeniyle hedef ülkeye savunma için sadece dakikalar tanır klasik hava sav. sis. balistik füzeleri durduramaz gerek radarların dikey ve yatay menzilleri gerekse durdurucu füzelerin hız ve menzillerinin kapasitesinin düşük olması…
DEZAVANTAJLARI; tek kullanımlık ve maliyetli, ateşlendikten sonra geri çağrılamamakta veya başka bir hedefe yönlendirilememektedir (taktik ve stratejik açıdan esnekliği sınırlı silah sistemleridir). İsabet hassasiyetlerinin düşüklüğünden dolayı genellikle KİS (genellikle nükleer çünkü kimyasal ve biyolojik silahlar atmosfer ve atmosferden dönüş şartlarına uyum sağlayamaz) taşırlar.
NATO nun ‘esnek mukabele’ stratejisini benimsemesiyle sınırlı güçte taktik nükleer silahlar Avrupada konvansiyonel dengenin ana unsurlarından olmuştur. 1949 da sovyetler, 1952 de ingiltere, 1960 da fransa ve 1964 te de çin nükleer silah geliştirip konuşlandırmayı başarmışlardır. 1990’larda İsrail dışında ki tüm ortadoğu ülkeleri NPT anlaşmasını imzalayarak nükleer silah geliştirme-üretme yönünde çalışmayacaklarını taahhüt etmişlerdir. Türkiye, Füze Teknolojileri Kontrol Rejimi (FTKR)’ne de 1997 yılından bu yana taraftır.
KİMYASAL SİLAHLAR; sıvı halde ki zehirli maddelerle hedef bölge üstünde gaz bulutu oluşturur, gaz bulutunun ömrü kullanılan zehirli maddenin türü, miktarı ve hava şartlarıyla ilişkilidir; taşıdıkları sıvı maddelerin füzenin ağırlık merkezini oynak bir hale getirmesi, CEP lerin yüksek düzeylerde olmasından ötürü scud ve eski tip TBM lerin isabet yüzdeleri iyice düşer. Kimyasal harp başlıklarının beklenen etkiyi sağlamaları için hedefte belli bir irtifa da gaz bulutu oluşturacak şekilde programlanmaları gerekir -1950 lerin sonlarına doğru ABD ve Sovyetler, NATO VE VARŞOVA Paktı üyesi müttefiklerine SRBM temin etmeye başladılar.bTBM ler müttefik ülkelere verilen askeri ve politik desteğin işaretiydi.
Rus menşeili Scud sınıfında ki balistik füzelerin en önemli zaaflarından biri sıvı yakıt kullanıyor olmaları; sıvı yakıtlı füzelerin isabet oranları ve taşıyacağı patlayıcı oranı azalır ve füze dik konuma getirildikten sonra ateşlenebilmesi için 1 saatlik süre gerekir. Katı yakıt kullanımı bu problemleri büyük ölçüde azaltır lakin üretiminin zor ve daha pahalı olması 3.dünya ülkelerini sıvı yakıta yöneltebiliyor.
Balistik Füze Savunması
Balistik füzeyi direkt olarak durdurmak ‘aktif savunma’, fırlatan sistemi bertaraf etmek ‘karşı önlem’ ve de füzenin olası etkisini en aza indirgemeye yönelik önlemler ‘pasif savunma’ ya girer. Düşman başarılı olacağına inanıyorsa gerçek saldırı girişimi düşüktür ama başarı ihtimali düşükse gerçek bir saldırı olasılığı yüksektir ve bu duruma ‘Risk Alma Kapasitesi’ denir.
***Suriye, 1998 ve 2012-2013 yıllarında Türkiye’yi balistik füzeleriyle tehdit etmiştir.
Tehdide karşı seçenekler;
- “mahrum bırakma yoluyla caydırıcılık” (deterrence by denial)= antibalistik füzeler
- “cezalandırma yoluyla caydırıcılık” (deterrence by punishment)=“simetrik karşılık” seçeneğini benimsenmesi, yani Türkiye’nin kendi uzun menzilli füzelerini geliştirerek konuşlandırmasıdır.
Binlerce km menzilli, görünmez ve yüksek isabetli seyir füzeleriyle nispeten kısa menzilli Taktik Balistik Füzelere yönelmekteyiz.
Seyir füzelerini 3. dünya ülkeleri de envanterlerine katma çabaları; jet motorları kullanırlar bu yüzden yüksek süratlere ulaşamazlar. Özel arazi izleme donanımlarıyla yerden 20-30m yüksekten uçabilmelerinden dolayı radarlarca görünmezler ve konvansiyel hava sav. sis. durdurulmaları çok zordur (abd li Tomahawk lar 1200km menzilli ve uçuşlarının son kısmında devreye giren terminal güdüm sis. CEP’ler 20m altına kadar düşmektedir)
Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu füze menzili; 750km menzilli bir füzeyle bölge ülkelerini menzilimize alabiliriz.
“ne kadar uzun menzilli, o kadar iyi” gibi basitçe bir yaklaşım yerine, balistik füzenin kendine has özelliklerini tam ve doğru irdeleyen daha detaylı analiz ve fayda-zarar karşılaştırmaları devreye sokulmalıdır.
- Füze değişkenleri arasında sadece menzil değil, füzenin yakıt tipi (katı veya sıvı), fırlatma şekli (sabit, hareketli veya denizden/denizaltından), taşınacak harp başlığı (KİS veya konvansiyonel) ve kullanılacak güdüm metodu da yer almaktadır.
- Menzil arttıkça füzenin Kademe Sayısı ve beraberinde maliyeti, geliştirilmesi gereken tek. altyapı ve kullanılacak malzeme tek, standartları yükselir.
- 1.000(taktik) kilometreye kadar olan balistik füzelerin tek kademe, yani tek bir yakıt tankı ve tek bir motor, 1.000 kilometrenin üzerine çıkmaya başladığındaysa füzeye uçuşun ilerleyen safhasında devreye girecek ikinci bir kademe, 5.000 kilometreye yaklaşan veya bunun üzerine çıkan rakamlara ulaşması arzu ediliyorsa artık üç kademeli bir füze…
ABM’lerle Klasik Hava Savunöa Sistemleri Arasındaki Farklar
ABD’nin dünyanın dört bir yanını EWR radarları ile donatmasının sebebi balistik füze daha fırlatıldığı ilk andan haberdar olmak.
- Klasik hava savunma sistemleri, balistik füzelere karşı etkisizdir çünkü onlar savaş uçaklarına, helikopterlere vb. yönelik olduğundan onların çıkacağı max. irtifaya kadar savunma radarları tarama yapabilir bu da atmosferde seyir eden balistik füzeye etkimez.
- Erken uyarı radarları; yatay ve dikey uzun menzilli olarak daha sonra durdurma füzelerinin menzillerinin ve hızların yüksek olması ve en önemlisi kriz yönetimi için tahsis edilmiş bir merkez ve kriz anında stabil çalışabilecek önceden kriz senaryolarıyla eğitim almış donanımlı personel ve bilgili devlet yönetimi
***Roketsan A.Ş işteraki şu an için kısa menzilli ihracat modelli (280km) bora balistik füzemizin operasyonal hale gelmesi kamu oyuna tanıtılmasından öncedir.