Öncelikle herkese merhabalar. GlassOuse ürünü yakın zamanda Türkiye’de fazlaca gündeme geldi. Tabi insanların üründen çok işin siyasetiyle ilgilenmesi beni biraz üzdü ama mükemmel geri dönüşler de aldım. Mühendis Beyinlere yakışır şekilde ürün, ürünler, ar-ge, üretim kısmını anlatacağım. Maalesef ki bunlar siyasi içerik kadar dikkat çekmeyecektir. En azından doğru yerlere doğru bilgilerin ulaşması dileği ile süreci sizlere anlatacağım.
Her üründe olduğu gibi GlassOuse’da ihtiyaçtan doğdu. Pazardaki ihtiyacı doğru gözlemleyip yapacağınız her üründe olduğu ve olacağı gibi başarılı sonuçları doğurdu. Bugün GlassOuse dünyanın hemen hemen 50 ülkesine ihraç edilen ve beğenilen bir ürün haline geldi. Dünya devleri olarak nitelendirebileceğimiz Google, Apple, Tobii gibi firmalar bizimle çalışmak istiyorlar. 2017 yılında GlassOuse Apple Store‘larda görülebilecek. GlassOuse rakiplerinin aksine basit, pratik ve ucuz çözümler sunmaya devam edecektir.
Temel olarak yaptığımız iş “Head Tracking” yani kafa hareketlerini algılama. Bu iş tamamen kendimize ait algoritma tarafından yapılıyor. Temelde 9 açılı Mems sensörler kullanıyoruz. Mems sensörler kısaca jel içerir, bu jelin chip içerisindeki hareketlerine göre bir algoritma hesaplanır ve hareket sensörü meydana gelir. Bu sensöre gyro diyoruz. Bu sensör hız ve manyetik algı sensörleri ile denklenip algoritmadaki sapmalar ve hesaplanamayanlar minimuma indirilir. Temel olarak GlassOuse‘un arkasındaki teknoloji bu. Bu işi de çok iyi yapıyoruz.
GlassOuse’un patentli “bite click” yani ağız ile ısırarak kullanabileceğiniz bir tıklama butonu bulunuyor. Bu buton size yazılımlar yardımı ile Android, Windows, Linux, Mac, Chrome OS gibi hemen hemen tüm işletim sistemlerine HID kodlama sistemi ile erişim sağlıyor.
GlassOuse şu anda V1.1 ile piyasada bulunuyor. Gelecek versiyonlar bu sene içerisinde geliştirilip piyasaya sunulacak. Yapılacak olan değişiklikleri ürün hakkında güncellemeleri sosyal medya sayfalarımızdan takip edebilirsiniz.
Bazı temel kavramlara değinmek istiyorum. Ülkemizde maalesef algılanamayan ya da anlatılamayan kavramlar. Öncelikle “developer, founder, maker, start-up, crowd-funding” gibi İngilizce kelimelerin karşılığı Türkçe’de olsa dahi tam olarak ne anlama geldiğini öğrenmemiz gerek. Her gördüğümüz ürüne “icat” her gördüğümüze de “mucit” (ben dâhil) demek çok da doğru olmasa gerek.
Son çıkan haberler ile ilgili bir başka detay ise, TÜBİTAK. Bizim projemiz ne ilk ne de son ret olan proje. Herhangi bir açıklama almadım ret sebebi ile ilgili. Biz Avrupa Birliği desteklerine başvururken mecburen önceden TÜBİTAK’tan almamız istendi ilk desteği. TÜBİTAK’ tan geçmesi için (!) bir danışman şirketle anlaştık. Çünkü gerçekten ürün ve pazar ile ilgiliyseniz ne o sayfa sayfa raporları yazmaya vaktiniz olur ne de o işlere kafa patlatmaya. Bu bir ekip işi olsa gerek dedik ve danışman bir şirketle anlaştık (tabi herkes öyle yapıyor diye). Dediğim gibi sebebi belli olmayan bir şekilde proje ret oldu. Haberin çıkmasından sonra bir yorum gördüm adı lazım olmayan bir arkadaş tarafından. Arkadaş benzer bir projenin zamanında kendisi tarafından yapıldığını ve destek aldığını, bizim de bu yüzden destek alamadığımızı kendi üslubuyla yazmış. İşte tam olarak sıkıntı da bu! Proje geliştirmeyi ve ürün yapmayı eşittir hibe desteği almak, devlete sayfa sayfa rapor yazmak olarak algılayan bu zihniyet yüzünden alamadım ben desteği. Bir tarafta sayfalarca rapor hazırlayıp eline ürün almayan, üründen anlamayan, tasarım bilgisi olmayan, havya tutmayı bilmeyenler var. Diğer tarafta ürününü tüm dünya pazarına satmayı, marka olmayı, ihtiyaçları karşılamayı, kısacası devletin parasını çalmayı değil de vergisini ödemeyi hayal edenler var. Maalesef bizde raporun kalınlığı, akraba, çıkar ve cemaat ilişkileriniz daha önemli. Bu yüzdendir ki TÜBİTAK’ın milyonlarca dolarlık hibe ve teşviklerine rağmen, dünya pazarında satılan marka değeri olan bir tane bile ürün bilmiyorum, bilmiyoruz.
Tüm bunlara rağmen gelişin, geliştirin, düşünün, düşündürün, çalışın, çalıştırın çünkü en kolay peynir fare kapanında bulunur. Dün o peyniri yiyenler bugün kapana kısılmış durumda.
Sevgi ve saygı ile