İçinde bulunulan durumdan memnun olmayıp, şartları iyileştiren kişiye girişimci, bütünüyle olan bu duruma ise girişimcilik adı verilir. Peki hayatımızda ki en belirgin şekliyle girişimcilik nedir?
İnsanlar, mevcut durumunu bir adım öne taşıyabilmek için atılım yapmak isterler. Bu atılımın başlıca sebebi ise olağan maddi gücünü daha güçlü kılmaktır. Para geçmişte ne kadar önemliyse günümüzde de, gelecekte de aynı öneme sahip olacaktır. Peki bu para kazanmak nasıl oluyor?
Çeşitli şekilde iş gruplarına ayrılmış olan sektör dağılımlarına baktığımızda insanlar, birçok koldan para kazanmak adına iş sahibi olmaktadır. Verilen bu emek neticesinde de belli bir ücret almaktadırlar. Peki alınan ücretin emeğini yansıtmadığını düşünen insanlar nasıl yol izlemeye karar veriyor? İşte bu noktadan sonra bir arayış içine giren birey, yeni fırsatlar kollamaya başlıyor. Ben ne yapabilirim? Nasıl kendime ait bir kazancım oluşabilir? Bu sorular ışığında kendine yol çizmeye başlayan bir birey, kafasında planladığını icraata dökmek için kolları sıvamaya başlar. Belki bu plan daha başlangıç aşamasında suya düşer, belki de bir holding olma yoluna girer. Bunu kimse bilemez.
Girişimcilik, aslına bakacak olursak parasızlıktan yada yeterli para kazanamama olgusundan ortaya çıkan bir durumdur. Bugün ciddi bir paranız olsa ve bir işe atılım yapacak olsanız, adınız girişimci değil yatırımcı olurdu. O yüzden her mütevazi bir gelire sahip birey, birer potansiyel girişimcidir diyebiliriz.
Çok meşhur olan bir paylaşım vardır. Herkesin ömründe en az bir kere de olsa gözünün çarptığı şu görsele bakalım beraber;
Genç yaşta olan birey için, zamanı ve enerjisi çokça varken parası yoktur. Orta yaş grubuna doğru geldiğimizde ise parası ve enerjisi olup bu sefer de zamanının olmadığını görmekteyiz. Son gruba geldiğimizde ise birey oldukça ileri bir yaştadır ve artık zamanı ve parası olup yeterli enerjisi kalmamıştır. Buradan da görüldüğü gibi girişimcilik adına en doğru zaman gençlik diyebilmekteyiz.
Ne demişler? Bu hayatta alınacak en büyük risk, risk almamaktır. Deneyin. Çünkü denemediğiniz her dakika bir başkasının hayalini gerçekleştirmek adına çalışmaya devam edeceksin.
Yakın zamanlı en önemli girişimcilik örneklerine baktığımızda belki de aklımıza ilk gelen şey
yemeksepeti olmaktadır. Birçok kişinin bildiği gibi; 1999 yılında Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirip Silikon Vadisi’ne giden Nevzat AYDIN, işletme masterı için gittiği ABD’den bir fikir neticesinde bir senenin sonunda Türkiye’ye geri dönmüştü. Aklında olan şey ise paket servisi yapan işletmelerle, kullanıcıları internet üzerinde buluşturmaktı. Başlangıçta bu durumdan kazanç sağlayamadığını söylemiş olsa da sonrasında mücadelesi ve isteğinin karşılığını ne kadar net biçimde aldığını görmekteyiz.
Bugünün dünyasında yer alan zenginlere baktığımızda, elde edilen başarının arkasında yatan şey inanç ve mücadele duygusudur. Ne kadar mücadele edersen, aslında sen o kadar inanmışsındır demektir. Elbet yorucu günler geçireceksin, elbet kötü günler geçireceksin ama sonucunu düşündüğün şey eğer ki hedefinse, buna dayanırsan kazanacaksın. Unutmayalım ki; oturarak başarıya ulaşan tek varlık tavuktur ve o tavuk bile yumurtayı sıcak tutabilmek için oturur, yani bir amaç doğrultusunda o eylemi gerçekleştirmektedir. Hayatta bir mücadeleye girecekseniz bence o mücadeleyi kendiniz için yapmanızı tavsiye ederim. Saygılarımla…