- Kayıt
- 9 Şubat 2015
- Mesajlar
- 29
- Tepkiler
- 36
- Yaş
- 28
Zamanda yolculuk günümüz bilim adamlarınca sık sık gündeme getirilen bir konu olmaya başladı. Zira bunu dergi kapaklarına sık sık konu yaparak dikkat çeken bilim dergilerinde görmek mümkün. Peki sizce zamanda yolculuk mümkün müdür?
Zamanda yolculuk yapmanın fiziksel açıdan imkansız olduğunu bilim adamları sık sık dile getirmekte. Örneğin zamanda yolculuk yapmak için ışık hızını geçmek gibi evrenin kurallarını çiğnemek gerekir. Biz ise olaya dede paradoksu adı verilen meşhur bir paradoksla değineceğiz.
Bir zaman makinesi icat ettiğinizi düşünün. Makineyi çalıştırıp dedenizin gençlik yıllarına sizin daha doğmadığınız zamana gitseniz ve dedenizi öldürseniz ne olur? Teknik olarak sizin doğmamış ve makineyi de icat etmemiş olmanız gerekir. Bu durumda dedenizin katili kimdir? Haliyle ortada bir paradoks oluşur. Bazılarına göre durum biraz farklıdır. Dedenizi öldürdüğünüzde geleceğe dönüş filminde olduğu gibi yeni bir zaman çizgisi oluşur ve sizde bu evrende bir katil olarak hayatınıza devam ettirirsiniz.
Geçenlerde izlediğim Predestination isimli bir filimde bu konuya ayrı bir bakış açısıyla değinilmiş. Film Robert Heinlein'in Siz Zombiler isimli kitabından uyarlanarak yapılmış. Olayın karmaşıklığını anlamanız açısından filmi izlemenizi öneririm kurgu olarak gerçekten çok güzel bir film olmuş.
Bahsettiğim Siz Zombiler isimli kitabında ise yazar dede paradoksunu iyice açmaza sokmuş. Hikayede bir yetim bebek 1945 Yılında yetimhaneye bırakılır. Adı Jane olan bu kız büyür ve genç bir kız olduğunda 1963'te bir serseriye aşık olur. Serseriden hamile kalır ancak serseri birden ortadan kaybolur. Jane doğum yaptıktan sonra hermafrodit(çift cinsiyetli olunan genetik bir hastalık) olduğunu öğrenir. Yaşamak için Jane mecburi olarak doktorlar tarafından erkeğe dönüştürülür. Bu sırada da bir yabancı Jane'nin yeni doğmuş kızını çalar. Bu olaylardan sonra Jane alkolik bir serseri olur ve 1970 yılında Pop'un yeri adında bir bara gider. Hikayesini barmene anlatır. Barmen ise Jane'i zaman yolcuları kulübüne almayı teklif eder. Jane teklifi kabul eder. Barmen Jane ile birlikte her şeyin yaşandığı 1963 yılına gider ve Jane'i orada bırakıp ortadan kaybolur. Jane burada yetim bir kıza aşık olur ve onu hamile bırakır. Barmen ise 9 ay ileri gider ve yetim bir kızdan doğmuş bir kızı alıp 1945 yılında bir yetimhanenin önüne bırakır. Tekrar 1963 yılına giden barmen, erkek olmuş ve bir kızı hamile bırakmış Jane'i alır ve 1985 yılına götürüp oraya bırakır. Bu olaylardan sonra Jane hayatını düzeltme kararı alır ve zaman yolcuları kulübünde saygın bir dede olur. Bir süre sonra kulüp ona zorlu bir görev verir. 1970 yılına dönmeli ve Pop'un Yeri adlı bir barda barmen kılığına girip orada bir serseriye yardım etmelidir.
Görüldüğü üzere oluşan bu inanılmaz paradoksta Jane hem yetim bir kız hem bir serseri hem de bir barmen oluyor. Hatta aynı zamanda bir de dede. Jane acaba bunların hepsi midir yoksa hiçbiri mi? Düşüncelerinizi bekliyoruz...
Zamanda yolculuk yapmanın fiziksel açıdan imkansız olduğunu bilim adamları sık sık dile getirmekte. Örneğin zamanda yolculuk yapmak için ışık hızını geçmek gibi evrenin kurallarını çiğnemek gerekir. Biz ise olaya dede paradoksu adı verilen meşhur bir paradoksla değineceğiz.
Bir zaman makinesi icat ettiğinizi düşünün. Makineyi çalıştırıp dedenizin gençlik yıllarına sizin daha doğmadığınız zamana gitseniz ve dedenizi öldürseniz ne olur? Teknik olarak sizin doğmamış ve makineyi de icat etmemiş olmanız gerekir. Bu durumda dedenizin katili kimdir? Haliyle ortada bir paradoks oluşur. Bazılarına göre durum biraz farklıdır. Dedenizi öldürdüğünüzde geleceğe dönüş filminde olduğu gibi yeni bir zaman çizgisi oluşur ve sizde bu evrende bir katil olarak hayatınıza devam ettirirsiniz.
Geçenlerde izlediğim Predestination isimli bir filimde bu konuya ayrı bir bakış açısıyla değinilmiş. Film Robert Heinlein'in Siz Zombiler isimli kitabından uyarlanarak yapılmış. Olayın karmaşıklığını anlamanız açısından filmi izlemenizi öneririm kurgu olarak gerçekten çok güzel bir film olmuş.
Bahsettiğim Siz Zombiler isimli kitabında ise yazar dede paradoksunu iyice açmaza sokmuş. Hikayede bir yetim bebek 1945 Yılında yetimhaneye bırakılır. Adı Jane olan bu kız büyür ve genç bir kız olduğunda 1963'te bir serseriye aşık olur. Serseriden hamile kalır ancak serseri birden ortadan kaybolur. Jane doğum yaptıktan sonra hermafrodit(çift cinsiyetli olunan genetik bir hastalık) olduğunu öğrenir. Yaşamak için Jane mecburi olarak doktorlar tarafından erkeğe dönüştürülür. Bu sırada da bir yabancı Jane'nin yeni doğmuş kızını çalar. Bu olaylardan sonra Jane alkolik bir serseri olur ve 1970 yılında Pop'un yeri adında bir bara gider. Hikayesini barmene anlatır. Barmen ise Jane'i zaman yolcuları kulübüne almayı teklif eder. Jane teklifi kabul eder. Barmen Jane ile birlikte her şeyin yaşandığı 1963 yılına gider ve Jane'i orada bırakıp ortadan kaybolur. Jane burada yetim bir kıza aşık olur ve onu hamile bırakır. Barmen ise 9 ay ileri gider ve yetim bir kızdan doğmuş bir kızı alıp 1945 yılında bir yetimhanenin önüne bırakır. Tekrar 1963 yılına giden barmen, erkek olmuş ve bir kızı hamile bırakmış Jane'i alır ve 1985 yılına götürüp oraya bırakır. Bu olaylardan sonra Jane hayatını düzeltme kararı alır ve zaman yolcuları kulübünde saygın bir dede olur. Bir süre sonra kulüp ona zorlu bir görev verir. 1970 yılına dönmeli ve Pop'un Yeri adlı bir barda barmen kılığına girip orada bir serseriye yardım etmelidir.
Görüldüğü üzere oluşan bu inanılmaz paradoksta Jane hem yetim bir kız hem bir serseri hem de bir barmen oluyor. Hatta aynı zamanda bir de dede. Jane acaba bunların hepsi midir yoksa hiçbiri mi? Düşüncelerinizi bekliyoruz...
Son düzenleme: