İş sağlığı adına genel olarak kabul gören tanım WHO ve ILO tarafından verilmektedir. Bu kurumsal değerlendirmeler ışığında iş sağlığı; bir bireyin sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhen ve sosyal açılardan da tam bir iyilik halinde olmasını ve çalışanlara en iyi sağlık koşullarının sağlanarak bu durumun süregelmesi faaliyetlerini ifade etmektedir. Bu çerçeve dikkate alınarak iş sağlığı kavramı; çalışanların, çalışma şartlarının negatif etkilerinden arındırılması ve yapılan iş ile işi yapan arasındaki harmoninin sağlanmasının amaçlandığı bir bilim olarak adlandırılmaktadır. Tanım olarak bu ve yasal güvencesi de bulunmaktadır.(6331 sayılı İş sağlığı ve Güvenliği Kanunu) ülke olarak veya birey olarak biz bunun neresindeyiz. Çalışma hayatımda edindiğim tecrübelerim bu tanımla hiç uyuşmamakta. Ne işçi kurallara uyarak hareket ediyor ne işveren üstüne düşen kısmında; bulundurması gereken kişisel koruyucuları tam olarak bulundurmakta ( baret alıp, iş ayakkabısı almamak gibi) nede iş güvenlik uzmanı tam olarak görevini yapabilmekte. İş sağlığı ve güvenliğinin Devlet eliyle veya tarafsız bir sistem oluşturulup denetim yapılması gerekirken. İş güvenlik uzmanı vaya çalıştığı iş sağlığı ve güvenliği şirketi parasını aldığı kurumu denetlemeye gitmektedir. Sistem olarak hiç bir yere varılamayacak bir sistem. Devletin, belediyelerin veya tarafsız bir kurum oluşturup bütçenin ordan karşılanması ve denetimin adam akıllı yapılması gerekir. Yoksa iş kazalarının ve meslek hastalıklarının ne azalmasını bekleye biliriz nede ölümlerin ( cinayetlerin) sonuna gelebiliriz. Bir iş güvenlik uzmanı olarak geçen senede yaşanan ölümlerden (İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre 2017 yılının ilk altı ayında 906 işçi hayatını kaybetmiş) dolayı utanç duyuyorum. Bu sistematik hatalardan biran önce kurtulmayı umuyorum.
İdris FİDAN
İnş. Müh. ve İş Güvelik Uzmanı
İdris FİDAN
İnş. Müh. ve İş Güvelik Uzmanı