Evren Uzaylı Tasarımı Bir Bilgisayar Simülasyonu mu?

Evren Uzaylı Tasarımı Bir Bilgisayar Simülasyonu mu?

  • Evet

    Oylar: 1 6,7%
  • Hayır

    Oylar: 10 66,7%
  • Kararsızım

    Oylar: 4 26,7%

  • Seçmen sayısı
    15

Furkan Gümüş

Makine Yüksek Mühendisi
Yetkili Kişi
Yönetici
Kayıt
8 Şubat 2015
Mesajlar
146
Tepkiler
213
Meslek
Makine Yüksek Mühendisi
Üniv
KTÜ, Marmara Üniversitesi
İngiliz filozof Nick Bostrom, çevremizde algıladığımız gerçekliğin son derece gelişmiş bir bilgisayar programının ürünü olduğuna inandığını söylüyor. Matrix filminden fırlamış bu fikrine şaşırtıcı bir şekilde ona NASA'nın da katıldığını anlatıyor.

Dr.Bostrom önerdiği bir yazısında insan yarışını "Dijital Hapis" olarak adlandırarak yabancı yaşam formlarının evrimleşme yarışında insanları tutsak aldığın savunuyor.
Dr.Bostrom'a göre bu yaşam formları yada süper insanlar sanal gerçekliği kullanarak uzay ve zamanı simule ediyor.

NASA bilim adamı Rich Terrile, NASA'nın Jet Propulsion Laboratory'ında evrimsel hesaplama ve otomatik tasarım merkezinde müdür ve kendisi Dr.Bostrom'un birşey üstünde çalıştığını düşünüyor ve ekliyor: " Şu anda en hızlı NASA süper bilgisayarları insan beyninin yaklaşık iki katı hızda ve eğer basit olarak Moore's kanunu kullanarak hesap yaparsak (kabaca bilgisayarların her iki yılda bir gücünü iki katına çıkardığı iddiasıyla) bu tür bir süper bilgisayarın 80 yıllık bir insan ömrünü hesaplamak için yeterli olabileceğini bulacaksınız." diyor.


"Kuantum Mekaniğine göre parçacıklar gözlemlenmediği sürece kesin bir durumu yoktur". Çoğu teorisyen de bunu nasıl açıklayacaklarını düşünüyor. Bu açıklamalardan bir tanesi de bizim bir simulasyon içerisinde yaşıyor olduğumuz yönündedir. Görmeye ihtiyacımız olduğu zaman onu görmeye çalışıyoruz...

Parçacık fiziğinin Standart modeli bizlere atomik madde için 17 temel parçacığın olması gerektiğini söylüyor. İlk defa 1960'larda bilim adamları tarafından teorize edilmiş Higgs bozonu, bu 17 temel parçacıklar arasında yer almaktadır. 2012 Yazında, CERN'deki bilim adamları, yakalanması zor olan "Tanrı parçacığının" olduğuna inanmaktadırlar...
evren uzaylı tasarımı bir bilgisayar simülasyonu mu.jpg


Evrenin gittikçe artan bir hızla genişlediği gerçeği de dahil olmak üzere standart model olarak parçacık fiziği henüz evrenin şaşırtıcı özelliklerini tam olarak açıklaması mümkün değildir. Karanlık maddenin, görülebilir maddeyi birbirine bağlayan bir web benzeri madde olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca Standart Model henüz yer çekimi kuvveti için tam bir açıklamaya sahip değildir. Karanlık maddenin henüz kanıtlanmamış varlığı, sanal evren modellemesi ile açıklanabilir olduğu düşüncesini ileri sürüyorlar. Ama herkes matrix açıklamasına ikna olmuş gözükmüyor...
Oxford Üniversitesi'nde felsefe ve bilgisayar bilimleri öğreten Profesör Peter Millican, sanal gerçeklik açıklamasının kusurlu olduğunu düşünüyor. Teori, "Süper Zihinler" varsayımı temel almış gibi görünüyor diyor. Eğer onlar bu dünyanın bir simülasyon olduğunu söylüyorlarsa simülasyon dışında, olanların neden süper zihinler olduğunu düşünüyorlar? Düşüncelerin ve yöntemlerin aynı sınırları olacaktır...

Bilim insanları evren modellerini açıklamak için fantastik düşünceler oluşturmaya devam ede dursun sonun da her şeyi oluşturan bir enerjinin varlığını kimse inkar edemiyor...

Konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?

Kaynak:yournewswire.com/universe-a-matrix-computer-game-designed-by-aliens-say-nasa
 

Yağmur Adam

SDÜ Bilgisayar
MB Üyesi
Kayıt
24 Mayıs 2015
Mesajlar
2
Tepkiler
1
Meslek
Öğrenci
Üniv
Süleyman Demirel Üniversitesi
Bana göre uzaylı değil Tanrı... Bu videoda bu konuyla ilgili yapılmış
 

KullanıcıAdım

MB Üyesi
Kayıt
24 Mayıs 2015
Mesajlar
1
Tepkiler
0
Yaş
36
Bencede yaşadığımız dünya bir simülasyon ve hayalden ibaret.Üstün bir yaratıcı(bana göre Allah) tarafından oluşturulmuş bir simülasyon...
 

Oğuzhan-

MB Üyesi
Kayıt
28 Nisan 2015
Mesajlar
9
Tepkiler
1
Yaş
44
Hehehe bence güzel bir teori :)
Tek tarafdan düşünen *obazlar için değil tabiki...
 
Kayıt
15 Ağustos 2015
Mesajlar
12
Tepkiler
17
Meslek
İnşaat Mühendisliği
Üniv
Başarı Üniversitesi
Değerli paylaşımınız için teşekkürler :) Transistörlerin küçülmesi ile bilgisayarlar her 18 ayda bir üstel gelişim sağlamakta, ancak bunun bir sınırı var tabii. Yine de var olacak üstel gelişimler bizim teknoloji alanında ütopik gelişmelere şahit olacağımızı gösterecektir. Ayrıca günlük teknolojinin uzay teknolojisinin alt alanları olduğu gerçeğine bakılacak olursa, teknoloji domino taşı etkisi gibi sorunsuz ilerlediği sürece gerçekten büyük adımlar atılacağını düşünüyorum (bu sorunlara terminatör ve atom bombası gibi örnekler verilebilir). Duruma bu ve benzeri açılardan baktığımda milyonlarca yıldır varlığını sürdüren ve hayatını tamamen bilime adayan medeniyetlerin teknolojik açıdan evrensel simülasyon yapmaları çok düşük de olsa olasılık içine girebilir. Simülasyona bakış açım yaratıcının evreni simüle etmesidir. Uzaylı simülesinin olmayacak kadar düşük olasılıkta olmasının sebebini yine geniş açıdan bakarak görüyorum. Misal, bizi simüle eden canlı türü de simüle ürünü olabilir. Sonuç yine değişmeyecektir ki yine yaratıcının etkisi ön planda olacaktır. Farklı olasılıklar dallanacak olsa bile bu değişmez. Sadece bizim evrenimiz simüle edilse ya da her donanımlı zeki medeniyet bizim gibi benzer evrenleri simüle etse, yine de geniş açıdan baktığımızda dönüp dolaşıp aynı yere geleceğiz. Olaya kendi açımızdan bakalım. Yorumumun başında da belirttiğim üzere teknolojimiz gelişip bu donanıma ulaşıp bir evren simüle edersek ''acaba biz de farklı bir medeniyet tarafından simüle miyiz'' sorusu ön planda olacaktır. Her açıdan ben simülasyon sisteminin tamamen yaratıcı tarafından olduğunu düşünüyorum ki bu projeksiyon şeklinde yansıma sistemine ''benzemektedir''. Bu simülasyon olasılıklarının yalnızca biri, üzerinde en çok durulanı boyut kavramıdır ( dördüncü boyut ve ötesi). Tabii ki bütün bunlar olasılığı aşmamakta, kanıtlanmış bir durum söz konusu değil. Ancak harikulade beyin fırtınası yapılacak konular; severek yorum yapıyor, yapılan yorumları okuyorum.
 

yuno44907a

MB Üyesi
Kayıt
31 Mayıs 2015
Mesajlar
8
Tepkiler
2
Yaş
33
Yaptığım araştırmalara göre biz mutsuz oldukça ve acı çektikçe güçlenen görünmez varlıklar bizim ruhumuzun enerjisini emiyor olabilir. Mutsuz oldukça güç kaybediyoruz. Ayrıca insanlar Dünya'nın enerjisini emmek için yaratılmışlardır. İnsanların uzaylı yapımı olduğu apaçık ortadadır çünkü diğer bütün hayvanlardan çok farklıyız. Çoğu bilimadamı insanların evrimleşmediğini, uzaylılardan yaratıldığını düşündüğünü söyler. Ayrıca dinazorlar yokoldu. Dünya'nın yerçekimi dinazorlar yaşarken daha zayıftı.

İnsanları dikkatli inceleyin. Illuminati üyeleri, yahudiler, vampirler gerçekten var. Peygamberler de gerçekten var. Ve çoğu insan robot gibi duygusuz ve aptal. Bütün bunlar bizim sömürüldüğümüzü ve zengin insanların aslında uzaylı olduğunu gösteriyor. Ben bu konuları yahudilerle ve illuminati ile konuştum. Vampir arkadaşlarım da vardı.

Sadece araştırın. Allah allah diyen insanlara inanmayın, sizi dinlerle kandırıyorlar. Dünya'yı yahudiler yönetiyor ve onlar vampir; bu çok açık. Müslümanlar sadece köle.

Uzaylılarla tartışmalıyız ve onları ikna etmeliyiz. Savaşacak gücümüz yok.
 
Kayıt
16 Eylül 2016
Mesajlar
19
Tepkiler
5
Yaş
26
Üniv
Hacettepe
Bana gore evimiz ( dünya ) zaten bir hayal ama hayali kim başlattı ve nasıl başladı merak edilen bu, ben uzaylilar olduğunu sanmıyorum :) ;)
 

yuno44907a

MB Üyesi
Kayıt
31 Mayıs 2015
Mesajlar
8
Tepkiler
2
Yaş
33
Dünya'ya ait olmayan herşey uzaylıdır. Ayrıca uzaylıların kendini Allah, cin veya melek olarak tanıtması çok kolaydır. İnsanlar zaten sürekli birşeylere taparlar.

Şu an insanlar doktorlara ve devlet memurlarına tapıyorlar; herkes doktorları çok akıllı ve zeki sanıyor. İnsanların böyle kolayca devlete, doktorlara, Allah'a, uzaylılara, gelecekten gelen insanlara, meleklere güvenmesi insanların ***** olduğunu kanıtlamaz mı. Her gün tavuk yavrusu yiyor, ineklerden süt çalıyor, bitkileri öldürüyorsunuz ama hâlâ Allah'ın falan size iyilik yapacağını sanıyorsunuz.
Hepiniz delisiniz
 
Yukarı Alt