- Kayıt
- 8 Şubat 2015
- Mesajlar
- 146
- Tepkiler
- 213
- Meslek
- Makine Yüksek Mühendisi
- Üniv
- KTÜ, Marmara Üniversitesi
İngiliz filozof Nick Bostrom, çevremizde algıladığımız gerçekliğin son derece gelişmiş bir bilgisayar programının ürünü olduğuna inandığını söylüyor. Matrix filminden fırlamış bu fikrine şaşırtıcı bir şekilde ona NASA'nın da katıldığını anlatıyor.
Dr.Bostrom önerdiği bir yazısında insan yarışını "Dijital Hapis" olarak adlandırarak yabancı yaşam formlarının evrimleşme yarışında insanları tutsak aldığın savunuyor.
Dr.Bostrom'a göre bu yaşam formları yada süper insanlar sanal gerçekliği kullanarak uzay ve zamanı simule ediyor.
NASA bilim adamı Rich Terrile, NASA'nın Jet Propulsion Laboratory'ında evrimsel hesaplama ve otomatik tasarım merkezinde müdür ve kendisi Dr.Bostrom'un birşey üstünde çalıştığını düşünüyor ve ekliyor: " Şu anda en hızlı NASA süper bilgisayarları insan beyninin yaklaşık iki katı hızda ve eğer basit olarak Moore's kanunu kullanarak hesap yaparsak (kabaca bilgisayarların her iki yılda bir gücünü iki katına çıkardığı iddiasıyla) bu tür bir süper bilgisayarın 80 yıllık bir insan ömrünü hesaplamak için yeterli olabileceğini bulacaksınız." diyor.
"Kuantum Mekaniğine göre parçacıklar gözlemlenmediği sürece kesin bir durumu yoktur". Çoğu teorisyen de bunu nasıl açıklayacaklarını düşünüyor. Bu açıklamalardan bir tanesi de bizim bir simulasyon içerisinde yaşıyor olduğumuz yönündedir. Görmeye ihtiyacımız olduğu zaman onu görmeye çalışıyoruz...
Parçacık fiziğinin Standart modeli bizlere atomik madde için 17 temel parçacığın olması gerektiğini söylüyor. İlk defa 1960'larda bilim adamları tarafından teorize edilmiş Higgs bozonu, bu 17 temel parçacıklar arasında yer almaktadır. 2012 Yazında, CERN'deki bilim adamları, yakalanması zor olan "Tanrı parçacığının" olduğuna inanmaktadırlar...
Evrenin gittikçe artan bir hızla genişlediği gerçeği de dahil olmak üzere standart model olarak parçacık fiziği henüz evrenin şaşırtıcı özelliklerini tam olarak açıklaması mümkün değildir. Karanlık maddenin, görülebilir maddeyi birbirine bağlayan bir web benzeri madde olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca Standart Model henüz yer çekimi kuvveti için tam bir açıklamaya sahip değildir. Karanlık maddenin henüz kanıtlanmamış varlığı, sanal evren modellemesi ile açıklanabilir olduğu düşüncesini ileri sürüyorlar. Ama herkes matrix açıklamasına ikna olmuş gözükmüyor...
Oxford Üniversitesi'nde felsefe ve bilgisayar bilimleri öğreten Profesör Peter Millican, sanal gerçeklik açıklamasının kusurlu olduğunu düşünüyor. Teori, "Süper Zihinler" varsayımı temel almış gibi görünüyor diyor. Eğer onlar bu dünyanın bir simülasyon olduğunu söylüyorlarsa simülasyon dışında, olanların neden süper zihinler olduğunu düşünüyorlar? Düşüncelerin ve yöntemlerin aynı sınırları olacaktır...
Bilim insanları evren modellerini açıklamak için fantastik düşünceler oluşturmaya devam ede dursun sonun da her şeyi oluşturan bir enerjinin varlığını kimse inkar edemiyor...
Konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Kaynak:yournewswire.com/universe-a-matrix-computer-game-designed-by-aliens-say-nasa
Dr.Bostrom önerdiği bir yazısında insan yarışını "Dijital Hapis" olarak adlandırarak yabancı yaşam formlarının evrimleşme yarışında insanları tutsak aldığın savunuyor.
Dr.Bostrom'a göre bu yaşam formları yada süper insanlar sanal gerçekliği kullanarak uzay ve zamanı simule ediyor.
NASA bilim adamı Rich Terrile, NASA'nın Jet Propulsion Laboratory'ında evrimsel hesaplama ve otomatik tasarım merkezinde müdür ve kendisi Dr.Bostrom'un birşey üstünde çalıştığını düşünüyor ve ekliyor: " Şu anda en hızlı NASA süper bilgisayarları insan beyninin yaklaşık iki katı hızda ve eğer basit olarak Moore's kanunu kullanarak hesap yaparsak (kabaca bilgisayarların her iki yılda bir gücünü iki katına çıkardığı iddiasıyla) bu tür bir süper bilgisayarın 80 yıllık bir insan ömrünü hesaplamak için yeterli olabileceğini bulacaksınız." diyor.
"Kuantum Mekaniğine göre parçacıklar gözlemlenmediği sürece kesin bir durumu yoktur". Çoğu teorisyen de bunu nasıl açıklayacaklarını düşünüyor. Bu açıklamalardan bir tanesi de bizim bir simulasyon içerisinde yaşıyor olduğumuz yönündedir. Görmeye ihtiyacımız olduğu zaman onu görmeye çalışıyoruz...
Parçacık fiziğinin Standart modeli bizlere atomik madde için 17 temel parçacığın olması gerektiğini söylüyor. İlk defa 1960'larda bilim adamları tarafından teorize edilmiş Higgs bozonu, bu 17 temel parçacıklar arasında yer almaktadır. 2012 Yazında, CERN'deki bilim adamları, yakalanması zor olan "Tanrı parçacığının" olduğuna inanmaktadırlar...
Evrenin gittikçe artan bir hızla genişlediği gerçeği de dahil olmak üzere standart model olarak parçacık fiziği henüz evrenin şaşırtıcı özelliklerini tam olarak açıklaması mümkün değildir. Karanlık maddenin, görülebilir maddeyi birbirine bağlayan bir web benzeri madde olduğuna inanılmaktadır. Ayrıca Standart Model henüz yer çekimi kuvveti için tam bir açıklamaya sahip değildir. Karanlık maddenin henüz kanıtlanmamış varlığı, sanal evren modellemesi ile açıklanabilir olduğu düşüncesini ileri sürüyorlar. Ama herkes matrix açıklamasına ikna olmuş gözükmüyor...
Oxford Üniversitesi'nde felsefe ve bilgisayar bilimleri öğreten Profesör Peter Millican, sanal gerçeklik açıklamasının kusurlu olduğunu düşünüyor. Teori, "Süper Zihinler" varsayımı temel almış gibi görünüyor diyor. Eğer onlar bu dünyanın bir simülasyon olduğunu söylüyorlarsa simülasyon dışında, olanların neden süper zihinler olduğunu düşünüyorlar? Düşüncelerin ve yöntemlerin aynı sınırları olacaktır...
Bilim insanları evren modellerini açıklamak için fantastik düşünceler oluşturmaya devam ede dursun sonun da her şeyi oluşturan bir enerjinin varlığını kimse inkar edemiyor...
Konu hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Kaynak:yournewswire.com/universe-a-matrix-computer-game-designed-by-aliens-say-nasa