Evariste Galois; Hüzünlü Bir Deha. Hayat mı? Bir kadın için ölmeye değer mi? Ya da öldürülmeye… Matematik tarihinin bu kadar hüzünlü hayat hikayesini yazmak, okumak ve hissetmek insana acı veriyor. Evariste Galois 1811 – 1832 yılları arasında yaşamış matematikçidir. Matematikçi demek için sadece 21 yıllık bir hayat onun ne kadar üst düzey bir bilim insanı olduğunu göstermektedir.
Galois’in nerede doğduğunu nerede ne yaptığını uzun uzadıya anlatmak için bu yazıyı kaleme almadım. Asıl anlatmak istediğim dram ve hüzün… Çocukluk yıllarında yıllarca cevabı aranan bir polinomun köklerinin nasıl çözüleceğini gösteren şartları bulması ses getirmişti. Babasının bir siyasetçi ve annesinin bir hukukçunun kızı olması Galois’in 10 yaşına kadar evde eğitim almasına olanak sağladı.
Birçok kolejden teklif almasına rağmen (Reims College, Paris College 3) annesi göndermedi. 14 yaşına geldiğinde matematiğe olan ilgisi arttı. Bu ilgi 2+2 = 4 gibi problemlere olan ilgi olmayıp Lagrange’ın matematiksel çalışmalarına ilham olduğu “Réflexions sur la résolution algébrique des équations” adlı eşitlik kuramına ait kitapları okumaktı ve daha da ileri giderek düşüncelerini kağıtlara yazmaktaydı.
Evariste Galois Hayatı
Bu kadar matematik ile ilgili olmasına karşın öğretmenleri şikayetçiydi. Burada öğretmenlere haksızlık etmek yanlış olacaktır çünkü Evariste Galois derste öğretilen hiçbir problemi çözmemektedir, verilen ödevleri yapmamaktadır. İlerleyen yıllarda 1828 yılında hiçbir hazırlık yapmadığı “École Polytechnique” adlı dönemin ve günümüzün en önemli üniversitesinde sınavlara girdi fakat kabul edilmedi. Daha düşük olan bir okul olan École Normale üniversitesine girip eğitimine başlamıştır. Sonsuz kesirler ve cebirsel denklemler üzerine iki önemli çalışmasını yayınlaması için Bilim akademisine gönderdi ancak dönemin makale inceleme başkanı Cauchy makaleleri reddetti. (Etrafta, bu makaleleri reddetmesinin birçok hikayelerini duyabilirsiniz)
1829 yılında Belediye başkanı olan babasının politik baskılara dayanamayıp intihar etmesi Galois’i ruhasal sıkıntılara sokmuştur. Evariste Galois bir kez daha “École Polytechnique” üniversitesine başvuru yapar fakat başvurusu yine kabul edilmez. Bunun için tüm kaynaklardaki ortak görüş Galois’e sorulan soruları basit bir şekilde anlattığı ve karşıdaki değerlendirmecilerin anlamadığıdır.
Makalelerini göndermiş olsa da hiçbiri kabul görmedi, fakat sonradan yazdığı 3 adet makale kabul görmüştür. Bunlar kendi adıyla anılan “Galois Gruplarının” temelini oluşturuyordu. Ama o yıllarda denklemler üzerine bir çalışması Cauchy’nin isteği üzerine Bilimler Akademisinin düzenlediği yarışmaya katılması için gönderildi. Fakat tüm çalışmalar Akademinin sekreteri Fourier’ de toplanmasından dolayı bir türlü Cauchy’e ulaşamadı. Yapılan yarışmanın da ödülleri Abel ve Jocobi arasında paylaştırılınca sonuç başarısız oldu.
Galois siyaseti seven bir insandı. Bu yönü babasının huyundan geçmişti. Dönemin siyasi ayaklanması – Temmuz Devrimi – sonucu Polytechnique’de okuyan tüm öğrenciler sokakta tarih yazmasına rağmen Ecole Normale’ de (Evariste Galois de dahil) okuyanların hepsi okula kilitlenmişti. Bunun üzerine Galois okul müdürüne ağır bir yazı yazarak dönemin ünlü gazetesinde (Gazette des Écoles) ismini gizleterek yayınladı. Fakat gazetenin editörü ismini gizlemesine rağmen yazının Galois tarafından yazıldığı nasılsa okul müdürü tarafından öğrenildi ve Galois okuldan kovuldu.
Bunun üzerine Galois Ulusal topçu muhafız birliklerine katıldı fakat bir süre sonra hükümetin istikrarını bozacağı endişesi ile kapatıldı ve kendisinin üye olduğu bu muhafız birliğinden 19 subay tutuklandı. (Bu bilgileri gereksiz gören okuru haklı buluyorum fakat önemli bir durum için zemin hazırlıyoruz.) Bu subaylar bir süre sonra beraat edince aralarında Alexandre Dumas’ın da bulunduğu önemli kişilere bir davet verildi.
Bundan sonra Evariste Galois 2 kez daha belirli nedenlerden tutuklanarak mahkum edildi fakat kısa zaman içinde beraat etti. Bastille günü ( Ulusal bir bayram ) geldiğinde Galois provokatörlük yapmak amacıyla üzerinde kapatılan muhafız topçu birliğinin üniforması, silahları ile meydana indi. Yasadışı üniforma giymekten yine mahkum edildi fakat bir buçuk ay sonra tekrar beraat etti. Mahkum olduğu sırada boş durmayıp Polinom kökleri ile uğraşmayı sürdürdü. Galois serbest kalınca ve okuldan resmi olarak kovulunca etrafta ileri cebir konuları üzerine özel dersler vermeye başladı ve popüler oldu. Fakat bu popülarite daha sonra hemen kayboldu.
Galois hayatını sona erdireceği meşhur düello 30 Mayısta gerçekleşecekti. Düellonun arkasında yatan nedenler belirsizliğini korumaktadır. Yine birçok farklı görüş ortaya atılmasına rağmen arkadaşı Chevalier yazdığı mektupta biten bir aşk ilişkisidir. Bu düello bir kız için yapılmaktadır. Gönül ilişkisi kurduğu kız hayatının son anlarını geçirdiği pansiyon hekiminin kızı Félicie Poterin du Motel idi. Evariste Galois yarın öleceğini biliyordu hem de çok iyi. Hemen tüm çalışmalarını bir araya toplayıp “Galois Grupları” ile ilgili son bilgileri kağıtlarına yazmıştır.
Bilinen şu ki Galois sabaha kadar ders çalışmıştır. Galois ‘in ölüm günü geldiğinde karşısına çıkan kişi onu karnından yaralayıp orada bırakmıştır. Düellonun yapıldığı yerde yaralı olarak hastaneye götürülse de aldığı yara çok ağırdı. Galois 30 Mayısta hayata veda etti. Galois’i öldürenin kim olduğu hep bir muamma konusu oldu. Alexsandre Dumas’a göre onu öldüren sevgilisi Felicie’nin nişanlısı idi. (Bu biraz ağır basıyor diğer bilgilere göre çünkü Galois kızın nişanlı olduğunu bilmiyordu ve kız Galois’i tuzağa düşürmek için nişanlısına söylemiştir.) Fakat bunu bilen bir tek Dumas olduğu için iddia tek taraflı kalmıştır.
Diğer bir iddia ise Galois’i öldüren kendisi gibi mahkum edilen ve Muhafız birliğinde olan Ernest Duchatelet olduğu yönündeydi. Bu yüzden Galois’i kimin öldürdüğü hiçbir zaman bilinmedi. (Okurun kimin üstünde yoğunlaştığı merak konusudur). Evariste Galois ölmeden önce tüm arkadaşlarına veda mektupları ve matematiksel olarak hangi konuları çalıştığını neler üzerinde çaba sarfettiğini ifade eden mektuplar yazdı. Özel olarak da kardeşi Alfred yazdığı çok kısa bir not vardır;
Ne pleure pas, Alfred ! J’ai besoin de tout mon courage pour mourir à vingt ans!
(Ağlama Alfred! Yirmi yaşında ölmek için tüm cesaretime ihtiyacım var.)
Gönül ilişkisinden dolayı bir oyun sonucu hayatını genç yaşta kaybeden bu dahinin bizlere öğreteceği çok şey vardı. Ölmeden önce matematik çalışan da o idi.
Kendisi “École Polytechnique” girmek için girdiği tüm sınav kağıtları ölümünden 50 yıl sonra arşivlerden çıkarılıp tekrar incelenmiş ve şu sonuca varılmıştır. “ Sıradan insanların üstün bir zekanın ortaya koyduğu matematiği anlamaları beklenmezdi.”