Klinik psikiyatr Prof. Dr. Carol Milstone der ki, “duygusal beslenme psikolojik ihtiyaca karşılık gelen bir duygusal ihtiyaca cevaptır.”, ve şunu ekler “bu genellikle bir kaçış sağlar, insanların duygusal acılarını alır. Fakat bu kaçış sadece geçici ve sanal bir kaçıştır. “Daha sonra duygusal acı yeniden oluşur, suçluluk hissi hasıl olur ve kontrol dışı hissetmeye sebep olur”, der Milstone.
“Evet, yemek yeme arayışı strese veya mutsuzluğa verilen normal bir tepkidir”, der diyetisyen Elyse Resch. Tatlılar, mutlak acı ve yalnızlığa karşı iyi bir savaşçıdır ve aynı zamanda bağımlılık yapar!. Resch der ki, “Doğduğumuzdan itibaren yemeklerin rahatlatıcı olduğunu biliriz. Yiyeceklerin rahatlattığı yaradılışsal bir bilgidir ve yemek yemenin bizleri rahatlattığı sosyal çevrelerce kabul gören bir gerçektir.”
“Kötü hissediyorsan, daha iyi hissetmek için ye” kalıbı sıklıkla çocukluk boyunca öğrenilen bir davranıştır.”, der Yeme bozuklukları uzmanı Dr. Carolyn Coker Ross.
“Çocuklukta olan konularla ilgilidir çoğu, ebeveynlerle olan zayıf ilişkilerden tutun da, bir travma, istismar ya da ihmale kadar varır, şeker oranı yüksek gıdalar ve yağlı besinler beynin ödül merkezlerini aydınlatır ve insanlara bir süre sakinlik ve huzur hisleri verir.”, diye ekler Dr.Ross.
Huzursuz, ya da üzgün ya da sinirli veyahut sadece sıkılmış olduğunuz zamanlarda yemek yeme alışkanlığından vazgeçmeniz için, iki aşamalı bir uygulama öneriyorum – kök nedenleri bulma ve alternatif alışkanlıklarla bu kök nedenleri değiştirme. Aşağıda size yardım edecek 5 adet strateji sıralayacağım:
1. Bu duygularla yüzleşin
Kötü duygularınızı yediğiniz yemeklerin altına gömmeyin. Bu alışkanlığınızı kırmak için, hoş olmayan duygularınızı tanımak ve deneyimlemek için gönüllü olmalısınız, bu duygulardan kaçmak yerine şapkanızı masaya koyun ve düşünmeye başlayın. Bunun yolu size acı veren duyguların kök sebebini araştırmak ve size bu duyguları hissettiren şeyi ya da kimseyi affetmek. Unutmayın ki sevgi ve bağışlama her türlü negatif enerjiyi ve hissi bünyemizden uzaklaştırır.
2. Açlığınıza dokunun
Duygusal beslenme kalıpları, sıklıkla vücudun açlık ve doyma hislerine giden kısa yollardır. Çoğu zaman gerçekten acıkmayız ancak acıkmış gibi hissederiz.
Bunun çözümü: Gerçekten acıkıp acıkmadığınıza dikkat edip ona göre beslenmektir. Bedeninizi ayarlarsanız aynı zamanda doyduğunuz zaman çatalı bırakmayı öğrenirsiniz. Böyle böyle size iyi gelen doğru beslenme yöntemlerini de araştırmaya öğrenmeye başlayabilirsiniz. Gerçekten acıkmadıysanız, yemek yemek hiçbir işe yaramayacaktır.
3. Kendinizi sakının
Eğer yemeye meyillenirseniz, dikkatinizi başka bir şey üzerine vermeye çalışın. Bu can sıkıntınızı giderecek bir faaliyet olabilir mesela. Mesela, resim çizebilir ve internet üzerinden kendinizi oyalamak için bu resimleri yükleyebilir ve başkalarının resimlerini takip edebilirsiniz.
Fiziksel aktivite verimli bir kaçış yoludur, mutfağa gideceğine sokağa çıkıp biraz yürümek mesela. Ayrıca düzenli egzersiz modunuzu yükseltir ve depresyon – anksiyete gibi semptomları azaltır. Düzenli yürüyüş size fayda sağlayacaktır.
4. Başka eğlenceler bulun
Eğer hayatta kendinize eğlenmek, mutlu olmak için başka faaliyetler bulursanız, iyi hissetmek için yemek yeme alışkanlığınız azalarak biter.Kendinize bir mutlu hissetme faaliyet listesi yapın ve bu faaliyetleri rutine bindirme yolları bulun. Bu parkta dinlenme ya da sizi mutlu eden biriyle vakit geçirme kadar basit aktiviteler olabilir.
5. Doğru beslenin
İyi hissetmek için, karbonhidratlara, doymuş yağlı, tuzlu ve şekerli besinlere yöneliriz. Beynimiz genetik olarak bol yağlı ve kalorili gıdalar almaya programlanmıştır.Diyetisyen Resch der ki, “Sağlıklı beslenmek özellikle psikiyatrik ilaç tedavisinde çok önemlidir.”
“İlaçların iyi gelmesi için, nörotransmitter reseptörler inşa eden öncülere ihtiyaç var. Düzenli olarak dengeli beslenmek ilaç tedavisinin daha iyi gelmesini sağlar.”, diye de ekliyor.
Hepimiz doğru beslenmenin, katkısız ve işlenmemiş protein, tam buğday ürünleri, sağlıklı ve katkısız yağ, meyveler ve sebzelerle olduğunu biliyoruz. Bunun tam tersi olan abur cubur ise depresyonu beraberinde getirir. Daha iyi beslenme, strese ve duygusal beslenmeye sebep olan düşük moda karşı daha iyi bir korunma sağlar.