Biberlerin acılık derecesi farmakolog Wilbur Scoville’in geliştirdiği Scoville Acılık Birimi (SHU) ile ölçülüyor ve Guiness Rekorlar Kitabı’na göre rekor 2.2 milyon SHU ile Carolina Reaper biberinde.
Biberleri acı yapan kapsaisin adlı etken madde düşük dozdayken tehlikesiz olsa da, yoğunluğu arttıkça yumuşak dokularda(ağız, mide, bağırsak vb.) tahriş etkisine yol açıyor. Hatta çok aşırı durumlarda hayvanlarda ve insanlarda anaflaktik şoka ve ölüme bile neden olabiliyor. Saf halde kapsaisin16 milyon SHU değerine sahip ve genelde seyreltilmiş haliyle biber spreylerinde ya da göz yaşartıcı gazlarda kullanılıyor.
Kazara bu tür bir biber yerseniz acıdan kurtulmak için yapabileceğiniz birkaç şey var: Kapsaisin yağa kolayca geçtiğinden ağzınızı yağla çalkalayarak acılık hissini hafifletebilirsiniz. Soğuk süt içmek de içindeki kazein sayesinde biberin acılığını alıyor. Ne yazık ki su bir işe yaramıyor.
En Hızlı Büyüyen Canlı
Canlının türüne ve büyümekten neyi kastettiğinize göre değişiyor. Örneğin, her 10 dakikada bir kendi vücut ağırlığını ikiye katlayacak biçimde büyüyebilen bazı bakteriler var. Bitkilere baktığımızdaysa dev su yosunlarının günde 60 cm, bambu ağacınınsa günde 90 cm boy atabildiğini görüyoruz.
Karada yaşayan hayvanlara baktığımızda memelilerin bir alt türü olan keseliler hemen göze çarpıyor. Örneğin kanguru yavruları dünyaya bir fasulye tanesi büyüklüğünde geliyor ve gelişimlerinin büyük kısmını annelerinin kesesinde tamamlıyor.
Ancak memelilerde bu rekor, aynı zamanda dünyanın gelmiş geçmiş en büyük hayvanı olan mavi balinada. Boyu otuz metreyi, ağırlığı 150 tonu (yani 25 adet fil ağırlığı) bulabilen mavi balinanın yavrusu, doğum anında 7 metre boya ve yaklaşık 2.5 ton ağırlığa sahip oluyor. Bu küçük yavrular hayatlarının ilk bir yılı boyunca günde ortalama 90 kilo alıyor. Mavi balinanın büyüklüğünü gözünüzde canlandırmakta güçlük çekiyorsanız bir de şöyle düşünün: Bu hayvanın kalbi ortalama bir otomobil büyüklüğünde ve dili, yetişkin bir fil kadar ağır.
Tekerleği icat etmiş ve kullanmış olmak uygarlığın şartı mı?
Tekerlek kullanmak çoğu zaman uygarlığın şartlarından zannedilir; oysa kimi büyük uygarlıklar hiçbir zaman tekerlek kullanmadı. Örneğin tarım, hayvancılık, mimarlık, matematik, astronomi ve ticaret gibi alanlarda bir hayli ileri olan Mezoamerikan uyarlıkları (İnkalar, Aztekler ve Mayalar) tekerlek ve dolayısıyla yük arabası ya da el arabası kullanmıyordu.
Bunun nedeni teknoloji ve bilim alanlarında geri olmaları değil,tekerleğe ihtiyaç duymamalarıydı. Arazinin çok eğimli olması, araba çekecek kuvvete ve dayanıklılığa sahip hiçbir yük hayvanının bulunmaması ve hem insan hem de yük taşıma konusunda büyük kolaylık sağlayan akarsuların bolluğu yüzünden bu Güney Amerika uygarlıkları, kanoları arabalara tercih ediyordu.
Bu uygarlıkların kalıntıları arasında dingil ve tekerlek içeren çok sayıda oyuncak bulunması, onların aslında tekerleği icat ettiklerinin ama ihtiyaç duymadıklarının veya çocuk oyuncağından öte bir şey olarak görmediklerinin kanıtı sayılıyor.