Merhaba arkadaşlar bu yazımızda sizlere dünya nasıl oluştu ve ne zaman oluştu sorularına cevap arayacağız. Dünya, benzersiz bir gezegen, hareketli ve dinamik. Sürekli iş başında olan devasa güçler (deprem volkanik patlamalar vs.) ardında her zaman jeolojik izler bırakıyor. Bu yazımızda en büyük jeolojik gizemi öğrenelim. Dünyanın nasıl oluştu ve ne zaman oluştuğunu bulmak jeologlar için büyük bir çalışma.
Dünya’nın oluşumu, genel olarak şu süreçlerle açıklanır:
- Güneş Sistemi Oluşumu: Dünya, Güneş Sistemi’nin bir parçasıdır. Güneş Sistemi, bir moleküler bulutun yerçekimi etkisiyle çökmesi sonucu meydana gelmiştir. Bu çökme sırasında, merkezde Güneş oluştu, çevresindeki gaz ve toz bulutları da yıldızlar, gezegenler, uydular ve diğer gökcisimlerini meydana getirdi.
- Protoplanet Diski Oluşumu: Güneş etrafındaki gaz ve toz bulutları, Güneş’in etrafında dönen bir disk şeklinde düzleşti. Bu disk, “protoplanet diski” olarak adlandırılır.
- Protoplanet Oluşumu: Protoplanet diski içindeki madde, küçük parçacıkların bir araya gelmesiyle protoplanetleri meydana getirdi. Bu protoplanetler, zamanla büyüyerek gezegenlere dönüştü.
- Dünya’nın Oluşumu: Dünya’nın oluşumu, protoplanetlerin birleşmesi ve çarpışması sonucunda gerçekleşti. Dünya’nın erken evrelerinde, yüzeyindeki magma okyanusları soğumaya başladı. Atmosfer, gezegenin iç kısmından salınan gazlarla oluştu.
- Meteorit Bombardımanı: Dünya’nın erken tarihinde, bir dönemde “meteorit bombardımanı” yaşandı. Bu, uzaydan gelen gök cisimlerinin Dünya’ya çarpmasıyla karakterize edilir. Bu çarpışmalar, yüzeydeki kraterlerin ve çeşitli jeolojik oluşumların oluşmasına neden oldu.
- Canlıların Oluşumu: Dünya’da su ve gerekli kimyasal bileşenlerin varlığıyla birlikte, yaşamın ilk basamakları da oluşmaya başladı. Bu, organik moleküllerin oluşumu ve evrimi içerir.
İlk teori şu şekildeydi Güneşin etrafında bir toz ve gaz bulutu vardı ve bu gaz bulutu soğudukça küçük mineral taşları halini aldı. Bütün bu mineral parçaları Güneşin etrafında dönerken birbirine çarpmaya başladı. Ancak bu teoride bir sorun vardı. Hiç kimse mikroskobik ölçülerdeki minerallerin birleşerek gezegen boyutlarına geldiği açıklayamıyordu. Sonra 2003 yılında uluslararası uzay istasyonu tarafından gerçekleştirilen bir deney tesadüf eseri yeni kanıtlar sundu. Astronotlar uzayın yer çekiminde farklı maddelere ne olduğunu araştırdılar ve bir plastik torbaya biraz tuz koyarak basit bir deney yaptı. Sonuçlar şaşırtıcıydı parçacıklar birbirine yapışmaya küçük elektrik akımlarıyla birbirine yapışmaya başlamıştı. Bilim adamları eğer torbadaki tuzlar bir birine yapışıyorsa güneşin etrafında bulunan toz bulutunun içindeki mineral parçalarının da yapışa bileceğini gözlemledi. Böylelikle astronotlar dünyayı oluşturan temel mekanizmanın gerçek kanıtlarını buldular.
Güneşin çevresinde bulunan mineral parçaları birleşerek küçük mineral kayaları halini aldı. Takip eden birkaç milyon içinde büyük kayalar çarpışarak daha çok büyüdüler. Zaman içinde Güneş yörüngesinde dolaşan milyarlarca taş gittikçe büyüdüler önce kaya boyutuna oluştular ardından bir ev büyüklüğüne eğer bir nesne 800 metre yarı çapa ulaştığı zaman kendi yer çekimi diğer nesneleri çeke bilecek güce ulaşıyor. Boyutu arttıkça daha çok nesne çekti ve her çarpışmada boyu daha da büyüdü. Genç Dünya gelişi güzel milyarlarca taş parçasının bir birine yapışmasından oluşuyordu. Ancak dünyamız şuan öyle değil katman katman ayrılmış durumda peki dünya bu şekilde oluştuysa katmanlar nasıl oluştu?
Genç gezegenin bu hale gelmesi için garip bir olayın olması gerekir. Jeologlar dünya oluştuktan kısa süre sonra eridiğine inanıyor. Dünya düzensiz şekilsiz kaya parçaları halindeyken erimeye başladı ve erime sırasında güçlü yer çekimi daha yoğun parçalar dibe çekmeye başladı yani çekirdek ( demir nikel ) ve bu katmanlar yoğunluk sırasına göre birbirlerini takip ettiler. Dünyanın erimesinin nedeni ise sıcak radyoaktif maddeler dünya yer çekimi sayesinde bu maddeleri de içine alıyor ve bu radyoaktif maddeler yanında bulunan kayaları eritmiş. Oluşmaya başladıktan 30 milyon yıl sonra dünya güneşin etrafında dönen bir ateş topu halini aldı. Dünyanın okyanusları kıtaları hayatı destekleye bilmesi için daha çok zaman geçmesi gerekiyordu. Hala dünyanın yaşı bulunamamıştı ta ki geçtiğimiz senelere kadar doktora öğrencisi olan bir jeolog kanada dan aldığı yaş örneğini inceledi ve dünyayı oluşturan taş parçasının kanıtına ulaştı taş tam olarak 4,5 milyar yaşındaydı. Şuan ki modern teknoloji dünyanın 4,367,000,000 yaşında olduğunu öne sürüyor.
Dünya nasıl oluştu konusuna gelirsek, Dünya güneşin etrafında dönen bir ateş topuydu. Bundan 200 milyon yıl sonra yağmurlar başladı. Dünyanın oluşumundan sonraki araştırmalar bu suların nereden geldiği yönünde oldu. İlk teori suyu dünyaya gök taşlarının getirdiği yönünde oldu 1800’lü yılda düşen ancak yakın zamanda incelenen bir gök taşının içerinde zerre su damlası ve tuz keşfedildi taş 4,5 milyar yaşındaydı. Suyunda bu yaşta olması gerekir. Tahminlere göre damla damla dünyaya bu şekilde geldiği düşünülüyor milyarlarca yıl sürecek bir süreç.
Göktaşı yağmurları okadar yoğundu ki bu gök taşları önce sığ denizleri ardından ise okyanusları oluşturmaya başladı. Artık suda oluştuğuna göre dünya yaşama hazır hale gelmişti. Yaşam olmadan kömür petrol veya gaz olamazdı. Yaşam dünyayı önemli biçimlerde şekillendirdi. Ancak yaşam bilim adamlarını yüzyıllar uğraştıran bir merak olmuştur. Şuanda yeni bir açıklama var bu açıklama Meksika da bulunan Allende çölünde bulunan kanıtlardan geliyor geliyor.
Allende çölüne düşen göktaşının içerisinde aminoasitler vardı. Aminoasitler proteinlerin yapı taşını oluşturan bileşendir. Dünyada yaşayan he yaşam formu aminoasit içerir bitki yada hayvan olsun aminoasit olmadan yaşamda olamaz. Allende den sonra yüzlerce göktaşında aminoaside rastlandı ve bu bulgular yaşam konusunda bilimde devrim yarattı. Artık bilim adamları yaşamın kaynağının uzay olduğuna inanıyor.
Akıllara takılan bir soru vardı yaşam için oksijene ihtiyaç vardı bundan 3,5 milyar yıl önce oksijen yoktu. O dönemlerde atmosfer ölümcül düzeydeydi. Sürekli oluşan volkanik patlamalar havaya sürekli zehirli gazlar bırakıyordu. Ancak ilkel yaşam formları bulunuyordu. Araştırmalar sonucunda 3,5 milyon yaşındaki kayaların içinde mercanımsı yapıya benzeyen formlar keşfedildi. Bunlar oksijenin nasıl oluştuğuna dair ip uçları vermektedir. Mercanımsı yapıda bulanan kayaların üzerinde milyonlarca bakteri vardı. Bu bakterilerin bir özelliği vardı bunlar oksijen üretiyorlardı. Bu olaylar suda gerçekleşiyor. Suyun içinde oluşan küçük hava kabarcıkları atmosfere bırakılıyor.
Atmosfer oksijenle dolmaya başladığında artık sahne bütün bitki ve hayvanlar için hazırdı. Bu yazımızda sizlere dünya nasıl oluştu sorusuna cevap verdik. Diğer yazımızda görüşmek üzere.