Gıda ve Tarım Hayvancılık Bakanlığı 27 Nisan 2017 tarihli Resmi gazete de yayınlanan (27 Nisan 2017 tarih ve 30050 sayı) tebliğ ile çiğ süt satışını serbest bıraktı. resmigazete.gov.tr/eskiler/2017/04/20170427.htm
Neden böyle bir şey yaptığını anlatmadan önce, çiğ süt evimize nasıl süt veya ürünleri olarak geliyor kısaca bahsetmek istiyorum.
Çiğ süt köylerde veya çiftliklerde sağılır. Süt sağım makineleri ve ya toplu sağım üniteleri ile soğutma kazanlarına toplanır. Oradan bunları büyük kamyonlar alırlar ve fabrikalara götürürler. Bu arada süt hala çiğdir. Çiğ süt adı üzerinde çiğ olduğu için mikropların üremesi için bulunmaz bir besi ortamıdır. 2n ile ürer mikropcuklar. 2,4,8,16,32 gibi, basit bir örnek vereyim. Süt sağımda meme den alınan numune de 0 mikrop, süt sağım makinesinden geçen sütte 600.000 mikrop, süt sağım ünitesinden geçen sütte 2.500.000 mikrop, süt soğutma kazanında iken 12.000.000 mikrop ve kamyon ile fabrikaya geldiğinde ki 2 saatlik bir yol 42.000.000 mikrop dur. Bu gerçek olarak yapılmış bir testtir. Bu fabrikaya gelen araç da 4-6 saat sıra bekledikten sonra süt fabrikaya girer ki bu sırada mikrop 100.000.000 u geçmiştir. Bakanlığın mikrop üst sınırı 100.000’dir. (Basit bir anlatımla mikrop diyorum kob değeridir aslında) daha sonra yüksek devirli makinelerden geçirilen sütlerde mikropların bir kısmı temizlenir. Diğer bir makineden de geçirilerek süt işlenebilecek konuma getirilir. Bu iki makinenin en ufaklarının fiyatları yaklaşık olarak 110.000 € dur. 2. Ellerinin fiyatları ise 40.000 € civarındadır.
Asıl sorun Sağım noktalarının ne durumda olmasının denetiminin yapılmasıdır.
Çiftçi ve üretici kardeşlerimiz lütfen yanlış anlamasın. Bu çiğ süt satışının maalesef siz yapamayacaksınız. Hani haftada bize süt getiren arkadaşlarımız var ya sokak sütü tabir edilen süt, bunu kaldırmaya çalışan zihniyet öncelikle bu satışı yapacak olan firma ya da kurumlara ne gibi hastalıktan ari işletme v.b. verilmesini onaylanmasını tekrar gözden geçirmeleri gerekmektedir. Zira Hastalıktan ari ruhsatı verilen işletmeler kedilerden, köpeklerden, kuşlardan geçilmemektedir.
Eğer bu serbest ise, neden köylümüz kendi sütünü satamasın?
Şu anda USK (Ulusal Süt Konseyi Fiyatı) 1,210 Tl olmasına rağmen çoğu yerde süt 1,050 Tl den alınmakta zorla süt parası yerine yem dikte edilmektedir. Bunu başka bir yazımda belirteceğim. Fakat diğer taraftan parası olup da şişeleme yapan ya da market satışı örgütleyecek firma ya da kurumlar için kendi görevlerini bırakıp sütü satma işine girerek üretici firmalar ile rakip olma yoluna gidecek ve işleri iyice kızıştıracaklardır. Bu kadar mikroplu ürün denetimi olmadan satılıp alındığı vakit de ayrıca hastalıkları neler olacak merak ediyoruz. Belki 3. Kolumuz çıkmayacak ama Brucella, E.Coli Kuduz v.b. herşey ortaya çıkacaktır. Bakanlık bunlara yasak getirmesine rağmen bunlar yeterli denetimsizliklerden dolayı olacaktır.
Sorularınızı yazımızın altına yazabilirsiniz. Saygılarımla.