Bu kitap özeti yazımda, “çavdar tarlasında çocuklar” kitabı olacak Hikaye birinci ağızdan anlatılır. Ana karakter Holden Caulfield’in başından geçenler anlatılır.
Holden iyi bir okul olarak bilinen Pencey’de okuyordur. Ancak geçmesi gereken beş dersin dördünden kaldığı için ve menajerliğini yaptığı takımın malzemelerini metroda unuttuğu için okuldan kovulur, diğer okullardan kovulduğu gibi. Yılbaşı tatili için herkes eve Çarşamba dönecektir ama o okuldan kovulduğu için erken dönmek zorundadır. Bu yüzden eve dönmek istemez ve birkaç gününü New York merkezde geçirmeyi düşünür. Gitmeden önce tarih hocası bay spencer’ın yanına uğramak ister ve herkes maçtı izlerken o da oraya gider.
Bay Spencer ile biraz otururlar ama onu sevmesine karşın onunla oturmaktan hoşlanmaz çünkü birçok öğüt verip durur. Oradan bir bahane uydurup ayrılır. Yatakhaneye geri döndüğünde odada oda arkadaşı Stradlater’in olmadığını görür. Sonra eline bir kitap alır ve okumaya başlar. O sırada yan odadan Ackley ve bir türlü rahat bırakamaz. Daha sonra Stradlater gelince Ackley ondan hoşlanmadığı için gider. Stradlater acele ederek hazırlanmaya başlar. Bir kızla buluşacağını ve kızın Holden’ı tanıdığını söyler.
Holden kim diye sorunca adını tam hatırlamadığını June gibi bir şey olduğunu söyler. Bahsettiği kız Jane’di. Bir aralar ondan hoşlanıyordu ve Stradlater ‘ın nasıl biri olduğunu bildiği için çok sinirlenir. Stradlater ondan onun için İngilizce kompozisyon yazmasını ister herhangi bir şeyi betimleyecek bir konu olabilir der. Stradlater gittikten sonra Holden biraz daha vakit geçirir ve yazmaya başlar. Aklına hiç bir konu gelmez. O da lösemiden ölen kardeşi Ally’nin üstüne şiirler yazdığı beysbol eldivenini betimler. Biraz daha vakit geçirdikten sonra eşyalarını toplar ve okuldan çıkar bir trene binip New York’a gitmeye karar verir.
New York’a indikten sonra ucuz bir otel bulur ve oraya yerleşir. Otelin barına iner ve orada biraz vakit geçirir. Orada üç kız görür yanlarına gider biraz sohbet eder ama onların tam bir sahtekar olduğunu düşünür. Kızlar gittikten sonra dışarı çıkar ve yazar olan ağabeyi ile eskiden gittikleri Ernie’nin yerine gider. Orada biraz vakit geçirdikten sonra ağabeyinin eskiden tanıdığı bir kızla karşılaşır ve onunla vakit geçirmek istemediği için oradan da çıkar. Daha sonra otele dönünce asansörcü Maurice ona kız isteyip istemediğini sorar. Holden olur der odasına çıkar ama çoktan pişman olmuştur. Kız gelince ona istemediğini söyler ve parasını verip yollar. Ama daha sonra Maurice gelip hem onu döver ve hem de fazladan beş kağıdını alıp gider. Ertesi gün eski bir arkadaşı olan ve aynı zamanda çok güzel olan Sally Hayes’i arar ve onunla randevulaşır. Onunla buluşuncaya kadar bavullarını garda çelik bir dolaba bırakır ve kahvaltı eder. Kahvaltı ederken iki tane rahibeyle karşılaşır ve onlarla sohbet eder.
Onları çok sever ve bağış topladıklarında aralarına katmaları için on kağıt verir. Rahibeler teşekkür eder ve giderler. Sally Hayes’le buluşup tiyatroya giderler ve ardından buz pateni yapmaya giderler. Daha sonra bir bara gider ve biraz içtikten sonra sarhoş olur ve dışarı çıkar. Central parka gidip oradaki gölü bulmaya çalışır. Daha sonra kardeşi Phoebe’yi görmek ister. Eve gider annesine ve babasına yakalanmamak için çok dikkatli hareket eder ve ışığı bile açmaz. Phoebenin yanına gittikten sonra onunla biraz konuşurlar ve Phoebe onun okuldan atıldığını anlar. Babasının onu bu sefer öldüreceğini söyleyip durur. Holden bunun üzerine salona gider ve bir zamanlar İngilizce hocası olan Bay Antolini’yi arar. Daha sonra evden gizlice çıkıp onlara kalmaya gider. Ama Bay Antoliniyi gece başucunda yüzünü okşarken bulunca oradan hemen çıkar.
Ertesi gün biraz dolandıktan sonra Phoebe’nin okuluna gidip ona bir not bırakır. Bugün otostopla buradan gideceğini ve son bir kez onu görmek için müzenin önünde bekleyeceğini yazar. Phoebe zamanında oraya gelmez ve sonrasında elinde valizle çıkagelir. Holden ona kendiyle gelemeyeceğini söyler. Bunun üzerine Phoebe çok üzülür ağlar ve Holden’a küser. Holden kendini affettirmek için onu hayvanat bahçesine götürür. Daha sonra gitmekten vazgeçer ve birlikte eve dönerler.