Yenilenebilir enerji kaynaklarında yeni bir alternatif; boya duyarlı güneş pilleri. Son yıllarda artmakta olan enerji ihtiyacı bireysel ve kurumsal kullanıcıları doğal olarak yeni enerji kaynaklarına yönlendirmektedir. Bu durumda, internet üzerinden veya basılı kaynaklardan araştırma yapan kullanıcılar yenilenebilir enerji kaynaklarının alt dallarından biri olan güneş panellerini tercih edebilir.
Çoğu kullanıcının bildiği 2 tür güneş paneli vardır. İlk olarak günümüzde en sık kullanılan inorganik güneş panelleri ve daha sonra üretime geçen ince, kaplanabilir organik güneş panelleri. Aslında yine son yıllarda bu konuda uzman ve çalışma yapan kişiler arasında oldukça yaygın olan bir güneş paneli daha var, boya duyarlı güneş panelleri.
Genel olarak ele alındığında aklımıza ilk olarak “Diğer panellerden farkı ne?” gibi bir soru gelmesi muhtemel. Ama derine indiğimizde, özellikle ekonomik açıdan bize olumlu yönde önemli derecede katkıları bulunuyor. Bunu sağlayan şey ise, güneş panelinin içerisindeki boyar madde.
Bu bahsettiğimiz boyar madde kavramı, piyasa üzerinde fazla çeşitliliğe sahip bir ürün. Yani panel içerisindeki görevi ışığı absorbe etmektir (ışığı emmek, tutmak).
Boya Duyarlı Güneş Pilleri Çalışma Prensibi
Çalışma prensibini ise günümüz diliyle, bilimsel kavramları çok kullanmadan açıklayalım;
Tüm güneş panelleri, onları tamamlayan güneş pillerinden oluşur, bu güneş pillerinin birbirine bağlanmasıyla oluşan devre sonucu güneş paneli adı verdiğimiz tabakaları elde ederiz. Boy duyarlı güneş pillerinin yapısını incelediğimizde ise inorganik yapıdakine benzer bir yapının yanında birkaç değişiklik görüyoruz.
Güneş pilinde iki iletken cam bulunuyor, bu camlar devrenin oluşma sürecinde pillerin birbirine bağlanması için önemli, ve genelde ITO ve FTO gibi camlar kullanılıyor.
İki iletken cam üzerinde kaplama işlemi yapılarak, elektron döngüsünü sağlamak adına elektrolit adı verilen bir sıvı kimyasal hazırlanarak iletken camlar arasına uygulanıyor.
Son olarak bu güneş piline adını da veren boyar madde uygulanıyor ve piller kapatılarak uygulama bitiyor.
Bu yöntemle yapılan güneş pilleri bir devre oluşturarak güneş panelini oluşturuyor ve siz bu sayede ekonomik sınıfta bir güneş paneli elde etmiş oluyorsunuz.
Bu sistem üzerinde hala ar-ge çalışmalarını sürdürmekte olan birçok şirket ve üniversite gibi kurum olduğunu da belirtelim. Zaten kaynağı aranan asıl dezavantaj da bu, ne yazık ki bu paneller, inorganik güneş panelleri ile kıyaslanmayacak düzeyde düşük bir verime sahip. Bireysel kullanıcıların bir kısmı bu panelleri kullanabilir, ama yapılan ar-ge çalışmalarının amacı, bu ekonomik yapıyı kurumsal kullanıcılar için de sunabilmek.
Eğer düşünülen düzeyde bir başarı sağlanırsa, bu konu üzerine çalışmakta olan bilim insanları, inorganik güneş panellerinin zamanla tarih olacağından söz ediyorlar.
Sonuç olarak, hızla gelişmekte olan bu yenilenebilir enerji kaynaklarının inovatif çalışmalarını izlemeye ve değerlendirmeye devam edeceğiz.