Bu yazımızda raylı sistem araçlarını kullanan yolcuların çok fazla farketmedikleri ancak bu araçlarda konfor ve güvenliği sağlayan raylı sistem araçlarının boji sistemlerini inceleyeceğiz.
Bojiyi tanımlayacak olursak:
Boji sistemleri raylı sistem araçlarında hareketi sağlayan ve aracın geri kalan kısmını taşıyan, raylı sistem araçlarının bir parçası olarak tanımlanabilir.
Boji sistemlerinin esas kullanım amaçları, uzunluğu fazla olan raylı sistem araçlarının kıvrımlı raylardan daha uyumlu bir geçiş yapmasını sağlamak, tekerlek aksı ile araç gövdesi arasındaki rijit bağları yok ederek araçta oluşacak titreşimleri sönümlemek ve sürüş konforunun artırılmasını sağlamaktır. Ayrıca bojiler sürüş kalitesini de sağlayan, raylarda daha az aşınmaya sebep olan, raylı sistem araçlarının kurplardan (demiryolu virajları) daha kolay ve hızlı bir şekilde derayman (raydan çıkma) olmadan hareket etmesini sağlayan sistemlerdir.
İlk düzenli yapıdaki boji 1893 yılında İngiliz Samson Fox tarafından geliştirilerek Kanada’da Victoria Demiryollarında kullanılmaya başlanmıştır. Bu yıldan itibaren teknolojik gelişmelerle doğru orantılı olarak boji sistemlerinde ihtiyaçları karşılayabilecek iyileştirmeler yapılmıştır.
Bojilerin Konumlandırılması
Bojiler içeriden ve dışarıdan olmak üzere iki şekilde aks kutusuna bağlanırlar. (Aks kutuları tekerlek aksları ile boji gövdesinin uyumlu çalışmasını sağlayan elemanlardır) Bojiler dışarıdan konumlandırmada aks yuvası ve boji gövde parçalarının tekerlek disklerinin dışında bulunurken, içeriden konumlandırmada ise tekerleklerin arasında bulunurlar. Ayrıca yolcu treni bojilerinde iki adet süspansiyon sistemi bulunurken, yük treni bojilerinde tek süspansiyon sistemi bulunur. Bunun amacı yolcu trenlerinde yoldan kaynaklanan titreşimlerin en aza indirgenmesi ve yol konforunun artırılmasıdır.
Bojileri sınıflandıracak olursak:
Bojiler çok çeşitli tasarımda oldukları için bojileri sınıflandırmak oldukça zordur ancak en basit hali ile işlevlerine göre taşıyıcı ve çekici, tasarımlarına göre ise klasik ve gelişmiş bojiler olarak sınıflandırılabilirler.
Klasik taşıyıcı bir boji; rijit bir iskelet, rijit tekerlek setleri ve boji iskeleti ile aks kutusu arasına yerleştirilmiş birincil süspansiyondan oluşur. İkincil süspansiyon sistemleri ise boji iskeleti ve bolster(yatak) arasına yerleştirilen 2 hava yayı, 2 yanal darbe engelleyici ve yuvarlanma hareketini engelleyici çubuktan oluşur.
Gelişmiş bojilerin klasik bojilerden farkları, boji iskeletinin iki parçadan oluşması, bu iki parçanın bağımsız hareket edebilen iki ayrı tekerlek setine sahip olması ve birincil süspansiyon sistemlerinin bulunmamasıdır.
Şimdi de bir bojinin kısımlarını inceleyelim;
Merkez Mili: Boji ile taşıt gövdesi arasındaki bağlantıyı sağlayan aynı zamanda kurplarda konforlu dönüş yapılmasını sağlayan merkezi plakanın(center plate) konumlandırıldığı mildir.
Hava Yayı: Raylı sistem aracı ile boji arasında bulunan titreşim sönümleme elemanıdır. İkincil süspansiyon elemanlarından birisidir.
Boji iskeleti: Boji komponentlerinin üzerinde bulunduğu şasi kısmıdır. Aracın gövdesi ile bojisi arasında kılavuzluk yapar.
Fren Kumpası (Fren Kaliperi): Aracın fren diskini kavrayarak frenlemeyi sağlayan kısımdır.
Dişli Kutusu: Dişli takımlarının birbirlerine uyguladıkları kuvvetle oluşan torku aktaran sistemdir. Otomobillerdeki şanzımanın trenlere uygulanmış halidir.
Eksenel Damper: Tekerlek-ray etkileşimi sonucu oluşan titreşimi sönümleyici elemandır.
Anti-yaw Damper: Araç kurptan geçerken ray-teker arasında meydana gelen yanal kuvvetleri sönümleyen elemandır.
Aks Kutusu: Tekerlek aksı ile boji gövdesinin uyumlu çalışmasını sağlayan elemandır.
Eksenel yay: Ray ile tekerlek etkileşiminden oluşan titreşimleri sönümleyen birincil süspansiyon elemanıdır.
Ülkemizde ise genellikle demiryollarımızın yapısına uygun olarak tasarlanan Y-32 bojileri kullanılmaktadır.