Enerjinin vazgeçilmez gerekliliği tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’de de büyük ölçüde yer almaktadır. Enerji tüketimi ise her geçen gün artmaktadır. Rahat ve ekonomik gelişimin devamı için dünya enerji tüketimi her yıl yaklaşık %6 oranında büyümekte. Ancak bu artışı karşılayacak fosil ve benzeri yakıt türü rezervler ise büyük oranda azalmakta. Yakın zaman diliminde fosil yakıt rezervinin tüketimi karşılayamayacak duruma geleceği göz önünde bulundurulmalı ve buna çare olarak arayış içine çıkılmalıdır.
Türkiye’de de yenilenebilir enerji kaynaklara yönelimi artmaya başlamıştır. Ülkemizde dizel motorlu araçlar toplam araçlar içerisinde %36 paya sahiptir. Bu nedenle ülkemiz her yıl yaklaşık 8,5 milyon ton dizel yakıt üretimi için petrol ithal etmektedir. Bununla birlikte ülkemizde her yıl ortalama 2 milyon tona yakın bitkisel kaynaklı atık kızartma yağı oluşmaktadır.
Biyodizel, organik yağların baz ve alkolle karıştırılarak dizel yakıta çevirilmesi sonucu elde edilen bir üründür. Biyodizel yapımında hammadde olarak yağlık tohumlardan elde edilen yağlar ile kızarma v.b. işlerde kullanılmış bitkisel atık yağlar kullanılmaktadır. Bunlar sıvı ya da katı halde olabilir.
Bu yağların katalizör eşliğinde gereken alkol (metilat ve metoksilat gibi) ile karıştırılarak gerekli kimyasal reaksiyonlara sokup nihai ürün ortaya çıkmasıyla oluşur. Bu sayede egzoz emisyonunda daha az ve çevreye daha duyarlı bir yakıt üretilebilmektedir. En büyük avantajlarından bir tanesi yakıtın temeli yağ içerikli olduğundan motor pistonlarındaki aşınmayı minimize ederek performansı yüksek ve daha uzun ömürlü motorlar olmaktadır.
Biyodizel Kullanım Alanları
Biyodizelin motor yakıtı olarak kullanımı dışında sayısız kullanım alanı vardır. Bunların başlıcaları şunlardır;
- Soba, fener ve diğer ısıtıcılarda,
- Model uçaklarda,
- Kalorifer kazanlarında,
- Yapışkan kimyasal, sprey boyaların ve otomobillerdeki istenmeyen boyaların temizlenmesinde ( solvent ) olarak,
- Motor parçalarındaki yağ ve kurumun temizlenmesinde,
- Çok amaçlı makine yağlayıcısı olarak,
- Tuğla üretiminde ve çömlekçilikte,
- Dökümcülükte,
- Araziye ya da suya kazaen dökülen petrolün temizlenmesinde,
- Jeneratör yakıtı olarak,
- İnşaat kalıplarının sıvanmasında,
- Hidrolik sıvısı olarak,
- Demiryolu yağlayıcısı olarak,
Sonuç olarak insanlığın ihtiyaçları arttıkça eldeki kaynaklar azaldıkça başka yönlerde çareler aranmaya devam edilmesi, bu ve benzeri çalışmaların sürmesi kaçınılmazdır. Bundan sonraki dönemlerde çok daha çeşitli konularda, çok daha çeşitli ve kapsamlı araştırmaların yapılacağı aşikardır.