Günümüz spor arabalarına bakacak olursak göze hoş gelen, renkli, tasarım bazında yenilikçi ve hıza yeminli araçlar olduklarını görürüz. Ancak bunların yanında birde maliyet olarak da cep yakan durumdadırlar. Bu yazımda üst düzey bir spor arabasını diğerlerine göre daha uygun maliyetiyle ve aerodinamik açıdan farklılığını anlatacağım.
Nissan GT-R diğer spor araçlarına kıyasla devrim niteliği taşıyan bir araç. İlk olarak 1969
yılında Skyline serisinin bir üst modeli olarak üretimine başlanmıştır. Japon tarihinde bu aracın önemli bir başarısı yer almakta. Bu başarısı ise Porsche gibi güçlü bir spor aracını yenerek Japon araba yarışı tarihine geçmiş olmasıdır. Araç 90’lı yıllardaki güçlü yapısından dolayı Japon halkınca Godzilla olarak anılmaktadır.
Şirket bu canavarın geçmişteki gücünün farkında olup yeni bir üretim taktiğiyle beraber 2007 Tokyo Uluslararası Otomobil Fuarı’nın ardından pazardaki yerini aldırdı. Yalnız araç ile ilgili büyük şüphe barındıran en önemli şey dış dizaynıydı. Çünkü üst düzey spor araçlarına bakacak olursak çizgisel hatlar daha yumuşak geçişli ve aerodinamik açıdan güçlü bir konumdaydılar. Nissan GT-R ise tam bir kas yığını gibiydi. Hatları sert ve katı.
Bu sebeplerden dolayı araç sürtünme katsayısı (??) değerinde yüksek bir değer bekleniyordu. Ancak bildiğimiz şu ki sürtünme katsayısı ne kadar yüksek olursa araç o kadar yavaş olacaktı ve bu da bir spor araba için tam bir felaket olurdu. Mühendislerin araç modeli üzerinde yapmış oldukları yoğun aerodinamik hesaplamalar sayesinde istenen sonuçlar bir bir elde edilmeye başlandı.
Şu hatlara bakarsak eğer ne kadar doğru bir ön tampon tasarımı yapıldığı ortada. Çünkü araç tamponundan sıyrılan bu hava, doğrusal bir şekilde yoluna devam etmekte ve bu da bize doğru bir aerodinamiğin habercisi olduğunu göstermektedir. Yapılan hesaplamalarla beraber aracın sürtünme katsayısı (??) değeri 0,26’yı göstermektedir. Gerçekten muazzam bir değer. Günümüzde üretilen araçlar arasında en iyi değerlerden birine sahip bir araç. Araca fabrikadaki üretim esnasında eklenen spoilerin alt kısmında oluşturulan bombe sayesinde de yüksek hızlarda üstün yol tutuşu ve gittiği hat üzerinde, olduğundan daha fazla bir ağırlık oluşturması da Nissan GT-R’ın bir tasarım harikası olduğunu göstermektedir.
Şuan da üretilen üst düzey spor arabalar tamamen el ürünü olduklarından fiyat bakımından da el yakan cinstendir (Nissan GT-R 290 bin euro iken Bugatti Veyron 4.3 milyon eurodur). Ancak GT-R bant üzerinde üretilen bir araç olduğundan yarışabileceği diğer araçlara kıyasla daha ekonomik ve bir o kadar da daha stresli bir üretime sahiptir. Çünkü devam eden bir üretim hattı ve sıfır hatadan da ötesi gerekiyor olmasıdır. Elle üretilen araçlarda sayı adetleri az ve her dakika insan kontrolünde olduklarından hata oranı seri üretimle kıyaslanamayacak düşüklüktedir. Ancak GT-R için bu söz konusu değildir. Bu aracın üretiminde yer alan bant üzerinden gelen diğer araçlar 4 kişilik bir ekiple kontrol edilirken, GT-R için ise 5 kişilik bir ekip oluşmaktadır.
Araç 1700 kg olmasına rağmen 600 beygir gücünde ve 100 km / saat hıza 2.7 saniyede
çıkıyor. Araç üzerinde yapılabilecek 4 önemli işlemle birlikte 1001 beygir gücündeki Bugatti Veyron’u geçebilecek bir potansiyele sahip.
- Motor kontrol ünitesinde yer alan bilgisayara yeni beygir düzenlemesi
- Egzoz hattında yer alan katalizörlerin değişimi
- Yakıt olarak etanol takviyesi
- Turbo ünitesinde değişiklik