Mühendislik, Matematik gibi genel çalışma alanlarında kariyer yapan insanlar, kadın-erkek sayısı dikkate alınarak incelendiğinde erkeklerin açık ara baskın durumda olduğu görülür. Özellikle Mühendislik disiplinlerinde yarısından fazlası kadın olan bir geliştirme ekibi ile karşılaşma olasılığınız ne yazık ki oldukça düşük. Peki, bunun temel sebebi nedir? Kadınlar bahsi geçen alanlarda çalışmak için yeterli donanıma sahip değil mi? Sahip değilse bunun sebebi kadın olmaları mıdır yoksa arkada başka bir sebep mi vardır? Bir işin gerektiği gibi yapılabilmesinin ölçütü, işi yapacak olan kişinin cinsiyeti olabilir mi?
Çocukluk ile Başlayan Bir Süreç
Arkadaşınızın yeni doğacak bebeğinin cinsiyetini öğrendiğinizde zihninizde oluşacak hediye figürü yüksek ihtimalle iki seçenekten biridir. Eğer erkekse genelde mavi yoğunluklu, kızsa pembenin hakim renk olarak kullanıldığı bir hediye. Bunun gibi birçok olayı cinsiyete göre kategorilendirmek isterseniz karar vermekte çok da zorlanmayacaksınız. Çünkü bu ayrımlar zaten yapılmış durumda.
Büyük marketlerin çocuklar için ayırdığı oyuncak reyonlarına hiç dikkat ettiniz mi? Erkek çocukları için yapılan oyuncakları incelediğinizde parçaları birleştirip bir bütün elde edebileceğiniz, zihninizdeki imgeleri modelleyebileceğiniz, üretkenliğe teşvik eden ürünlerle karşılaşırken; kız çocuklarının oynaması için tasarlanan oyuncaklarda uzun parlak saçlarıyla etrafa ışık saçan bebekler göze çarpar. İleri ki yıllarda sahip olacakları karakterler, düşünme biçimleri çocukluk yıllarında yapılan aktivitelerle doğrudan ilişkili olduğuna göre; kız çocuklarının bahsettiğimiz alanlara ilgisiz olmalarının sebeplerinden biri görünüşe göre cinsiyetleri değil, çevrelerindeki insanların tutumu.
Debbie Sterling, 2005 yılında Stanford üniversitesinden mezun olmuş bir kadın mühendis. O da aynı şekilde cinsiyetinden dolayı ön yargılara maruz kaldığını, okulu bırakmanın eşiğine bile geldiğini anlatıyor. Yaşadığı zorlukların sebeplerini araştırırken erkek çocuklarına alınan oyuncaklarla kız çocuklarına alınanlar arasındaki farkı tespit ediyor. “Madem artık bir mühendisim, neden bu olaya el atmıyorum?” diye kendine sorup bir projeye başlıyor: Kızlar için inşa etme, birleştirme oyuncakları. Projenin gelişim sürecinde de birçok zorlukla yüz yüze gelen Debbie, yüz elli bin dolarlık gerekli yatırımı bir ayda toplamak için girdiği Kickstarter’da hedefine dört günde ulaşıyor.
Bilişim sektöründe çalışan kadın sayısı diğer mühendislik dallarına kıyasla daha fazla olmasına rağmen yine de erkekler sayıca baskın durumda. Peki, sayıca az olan kadın çalışanlar bilişimin daha çok hangi kısımlarında görev alıyorlar veya almayı tercih ediyorlar? Cevabı aramaya bilgisayarın modern anlamda icadı ile başlayabiliriz.
Modern Bilgisayarın Gelişiminde Kadınlar
- Bilgisayarın babası olarak bilinen Charles Babbage ile birlikte “Analitik Makinesi” olarak bilinen proje üzerinde çalışan Ada Lovelace, ilk bilgisayar programını yazmıştır.
- Hesaplama (Computing) tanımı önceleri sürekli tekrar eden, ileri düzeyde zihinsel beceri gerektirmeyen bir iş olarak görülüyordu. Bundan dolayı erkekler daha çok projelerin donanımsal gerekleri üzerinde çalışırken, hesaplama işlerinde kadınlar yer alıyordu. Tam fonksiyonlu, programlanabilir ilk dijital bilgisayar olarak kabul edilen; 18.000 vakum tüp içeren ve 50 ton ağırlığındaki ENIAC’ın programlanmasında üyelerinin tamamı kadın olan altı kişilik bir ekip görev almıştır.
- Öte yandan Amerika Birleşik Devletleri Ordusunda yedek subay görevinde bulunan Grace Hopper, Hardvard’da Mark II ve Mark III bilgisayarları ile çalışıyordu. Hopper, ekibi ile İngilizce anahtar kelimeleri bilgisayarın anlayabileceği hale dönüştüren; aynı zamanda COBOL diline öncü (precursor) olan, ilk derleyiciyi geliştirmiştir.