Hemen hepimiz her hastalandığımızda duyuyoruz “Antibiyotik zararlı.”, “Antibiyotiği çok içme!”, “Ben antibiyotik bile kullandım etki etmedi.” gibi gibi… Herkes antibiyotiği seviyor ama bir o kadar da korkuyor. Şimdi bu antibiyotik konusuna değinelim.
Antibiyotik nedir?
Antibiyotik keşfinin sağlık için dönüm noktası olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hepimizin bakteriyel bir hastalıkta sarılmayı sevdiği antibiyotik, mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlar için kullanılıp, mikroorganizmaların çoğalmasını engelleyen ve yok eden ilaçlardır.
Bildiğimiz üzere mikroorganizmalar kolaylıkla uygun koşullar altında çoğalırlar ve hastalıklar tedavi edilmediğinde bu mikroorganizmalar daha ciddi zararlara yol açabilir. Doktorlar, hastalığın seviyesine göre, öncelikle antibiyotik yerine başka ilaçlarla hastalığı geçirmeye çalışır, daha sonra antibiyotik verir ve büyük ihtimalle iyileşmemizi sağlar.
Bakterilerle ilgili önemli bir bilgi:
Bakteriler çok uyumlu ve güçlü canlılar, başlarına gelen her türlü sorunla mücadele etmeyi çok iyi biliyorlar. Bazı bakteriler antibiyotik direncine sahipler bazıları ise güçlü değil; onları kolayca yok edebiliyoruz. Asıl sorunumuz dirençli olanlar.
Peki dirençli bakteriler bunu nasıl başarıyorlar ve nasıl öğreniyorlar. Şimdi bunları anlatmaya başlayalım.
Bakteriler nerede yaşar? Antibiyotikler nereye gider?
Bakteriler jelimsi yapıda olan biyofilmde yaşarlar. Antibiyotiğin etki edebilmesi için bu biyofilm kalkanından geçebilmesi gerekmektedir.
Bakteri antibiyotikle karşılaştığında üç seçeneği vardır: ölmek, çoğalmak veya çoğalmalarının durması. Bu etkenler bakteriyel mutasyona ve antibiyotik konsantrasyonuna göre değişiklik gösterir.
Antibiyotik konsantrasyonu:
Fazla antibiyotik bakterinin çoğalmasının durmasına veya ölmesine sebep olurken az antibiyotik çoğalmasına yol açar. Bu yüzden antibiyotiği düzenli kullanmak çok çok önemlidir.
Bakteriyel mutasyon:
Hücreler bazen insanlar gibi mutasyon geçirebilirler. Bu hücrelerin biyofilmde oluşan farklılıkları, enzimlerinin farklı çalışması gibi etkenler antibiyotiğin etkisini değiştirecektir. Bu farklılıklar antibiyotiğin öldürücü etkisini veya öldürme süresini değiştirebilir.
Ayrıca bakterilerden birkaçı direnç göstermeye başladığında bu durumu fark eden diğer bakteriler direnç göstermeyi öğrenirler.
Antibiyotik diye doktorumuza ısrar etmeden önce bilmemiz gerekenler ve birkaç önemli bilgi
- Her hastalığımızda antibiyotiklere sarılıp hemen iyileşmek tabi ki bizi mutlu eder ancak antibiyotiği ufak tefek hastalıklarda kullandıkça vücudumuz buna alışarak eski etkisini kaybeder ve ileride ciddi bir sağlık sorunumuz ortaya çıkarsa enfeksiyon sonucu ölümlerin ciddi seviyede artmasına sebep olacak.
- Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıklar özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda ciddi tehdit oluşturur, tedaviye dirençli olması hastanın ölümüne bile neden olabilir.
- İngilterede dirençli bakteriler yüzünden her yıl yaklaşık 5000 insan ölüyor.
- Antibiyotik zararlı bakteri faydalı bakteri ayırt edemez hepsini öldürür ve bağışıklığımızın azalmasına sebep olur.
- Antibiyotiği bilinçsiz kullandığımızda bakterilerin evrimleşmesine sebep oluyoruz bu durum birkaç sene sonra dirençsiz bakterilerin dirençli olmasına sebep olabilir ve bu durumda bakterilerle başa çıkmamız çok güç olacaktır.
- Antibiyotik kullanıyorsak direncin artmasına sebep olmamak için düzenli bir şekilde kullanmalı, kutu bitmeden önce bırakmamalıyız.
- Yalnızca insanların antibiyotik kullandığını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Aynı zamanda hayvanlarda antibiyotiğe maruz kalır ve et ürünleri tüketildiğinde bu durum insanlarıda etkiler. Hayvanlarda yalnızca sağlıksız olanlarda antibiyotik kullanımı bu etkiyi azaltmaya yardımcı olur.
- Antibiyotiği çöpe ve deniz vb. yerlere atmamalıyız bu diğer bakterilerin antibiyotiğe maruz kalarak etkilenmesine sebep olur.
İlginizi çekebilir: antibiyotikler sağlığa zararlı mıdır
Antibiyotiğin dirençli hale gelmesinde bizi bekleyen tehlikeli bakterilere ve sonuçlarına göz atalım:
CRE: Bütün türleri dirençlidir. Hastaların ölüm oranı %50’dir.
C.difficile: Ateş ve kanlı ishal belirtileridir. Kalabalık yaşanılan alanlarda daha çok görülür. Sonucu genel olarak ölümdür.
Neisseria gonorrhoae: Bizim için en güzel örnek olabilecek bakteridir diyebiliriz. Eskiden öldürücü etkisi neredeyse hiç yokken şu an antibiyotik direnci yüzünden %30 u öldürücüdür.