Uzak evrende varlıklarını, elektromanyetik spektrum boyunca çok büyük emisyon patlamalarıyla megaparseklerce adeta bağırarak gösteren galaksiler mevcuttur. Bunlar, astromideki en aydınlık cisimlerden bazılarıdır. Merkezlerinde bulunan bir şey, yaydıkları ışınımı Dünya’dan tespit etmemize sebep olmaktadır. Bu şey ne olabilir? Buna yanıt bulmak için, bu muazzam büyüklükteki galaksilerin çok genç oldukları zamana geri dönelim. Çekirdeklerindeki yıldızlar oldukça sıkışık durumdaydı ve kütleçekimsel etkileşimler şiddetli yıldız çarpışmalarına sebep oldu.
Her bir galaksi çekirdeğinde bir kara delik oluştu ve hem yıldızları, hem de muhtemelen diğer büyük yıldızlar öldüğünde oluşan kara delikleri yuttu. Zaman içinde bu dev kara delik belki de bir milyar tane güneşin kütlesine erişti. Galaksi, evrenin başlangıcında sık sık meydana geldiği gibi komşu bir galaksiyle çarpıştıysa, muhtemelen yutacak daha fazla madde mevcuttu ve hatta belki başka bir kara delik bu aç canavarı besledi.
Zamanla, bir galaksi çekirdeğindeki kara deliğin etrafı yıldızlararası maddeyi dolduran sıcak gazlar, yıldızlar ve diğer maddeler formunda bol miktarda maddeyle çevrilir. Madde, döne döne kara deliğe çekilerek toplanma diski adında, yassı, krepe benzer bir yapı oluşturur. Galaksilerin merkezindeki bazı diskler, disk etrafında fırıl fırıl dönerken bükülen güçlü manyetik alanların arasından geçer. Diske yakalanan maddeler, manyetik sıcaklık ve sürtünme sonucu gittikçe daha çok ısınır. Enerji olarak dışarı kaçan ısı, güçlü radyo ve x ışını emisyonu yayar. Bazı maddeler de diskten dışarı doğru dikey biçimde fışkıran devasa jetler olarak da kaçabilirler. Bu jetlerden bazıları, ışık hızına yakın bir süratte fışkırır!Bugün astronomlar, galaksilerin merkezlerindeki bu yoğun bölgeleri aktif galaksi çekirdekleri ya da AGÇ olarak sınıflandırır. Bunlar oldukça parlaktırlar. Neredeyse bunların hepsi, yakın uzaydaki maddeler ile dev bir kara delik arasındaki etkileşimle açıklanabilir.
Astronomlar, evren çok daha genç ve böyle cisimler oluşturmaya daha müsaitken bol miktarda AGÇ’nin var olduğunu biliyorlar. Belki de galaksilerin merkezlerinde birleşecek daha fazla kara delik vardı. Ayrıca, yıldızları yaratmak için gerekli gazların o zamanlar daha bol olması da muhtemeledir. Bu bolluk, galaksi çekirdeklerindeki kara deliklerin doğmasına elverişli şartların oluşmasına yardımcı olur. Üstelik genç evrende daha küçük pek çok galaksi yer aldığından daha fazla galaksi etkileşimi olması muhtemeldir.
Kuasarlar (yıldızsı radyo kaynakları) bilinen en hareketli ve uzak aktif galaksi çekirdekleridir. İsimlerinden de anlaşılacağı üzere bu cisimler güçlü radyo emisyonları sayesinde keşfedilmiştir ve aynı zamanda parlaktırlar. Bazıları güçlü x-ışını emisyonları da yayar; bu böyle galaksilerin merkez çekirdeklerindeki yüksek sıcaklıklar hakkında bir fikir verir.
Bu aktif cisimler, yirminci yüzyılın başlarında, galaksilerin merkezlerini incelemek üzere spektrograflar kullanılmaya başladığında keşfedilmiştir. O alanların aktif ve aşırı ısınmış olduklarını gösteren parlak emisyon çizgiler buldular. Bu aktif galaksilere değinen ilk yazıyı astronom Carl Seyfert 1943 yılında yazmıştır. Güçlü emisyonları, merkezi çekirdeklerinde oldukça enerjik bir şeylerin olduğunu göstermiştir. Bunlar sonunda Seyfert galaksileri olarak anılmaya başlanmıştır.
1950’lerde radyo teleskoplar, aynı bölgelerdeki güçlü radyo kaynaklarını tespit etmeye başlamıştır. Bunun her iki yanında da sıklıkla güçlü radyo kaynaklarına sahip bir galaksi olmuştur; en sonunda da astronomlar bunların, bazen normal görünen galaksilerin çekirdeklerinden fışkıran jetler olduklarını anladılar.
Aktif galaksiler, yaydıkları emisyonlar ve çekirdeklerinde jet olup olmamasına göre sınıflandırılır. En yaygın türlerden bazıları şunlardır:
- Radyo sessiz: (Şimdilik) radyo sessiz kara delikleri olan,çok sönük, sessiz galaksi çekirdekleri;bunlar,ışığın başka dalga boylarında parlak ve aktif olabilirler.
- Seyfert galaksileri: Madde toplayan;x-ışınları ve gamma ışınları yayan orta kütleli kara delikler.
- Kuasarlar: Madde toplayan yüksek kütleli kara delikler;bazıları radyo emisyonları yayarken bazıları sadece optik ışık yayar.
- Blazarlar: Dünya’ya dönük bir jeti olan,yüksek kütleli kara delikler.
- Radyo galaksiler: Güçlü radyo emisyonları yayan ve uzaya aşırı ısınmış madde püskürten çok büyük jetlere sahip geniş alanları olan büyük kütleli kara delikler.
Kaynak:Evren 101-Carolyn Collins Petersen