İkinci el fotoğraf makinesi alırken nelere dikkat edilmeli sorusunun cevabı internet ortamlarında çok sık sorulur fakat cevabını tam ve detaylı bulmak çok zor. Ve benimde en büyük tutkum olan fotoğrafçılık ve yeni başlayacak ya da tutkusunu bir adım öne taşıyacak arkadaşlar için bilgilendirici olması amacıyla kendimin kullandığım yöntemlerden bahsedeceğim. Günümüzde fotoğrafçılık artık çok yaygınlaştı. Bundan 5-6 yıl önce Dslr makineyi dışarıda görmek çok azdı.
Hele de pahalı lenslerle neredeyse imkansızdı. Gelinlik kız gibi evde veya çantalarında taşınır saklanırdı. Ama şuan için modellerin yaygınlaşması ve maliyetlerinin uygun olması sebebiyle şuan dışarı çıksak herkesin boynunda askı ile bir Dslr makine çok rahat görebilirsiniz.
Diğer internet sitelerinde profesyonel fotoğrafçılara hitap eden yöntem taktikler vardır. Ama insan yeni başlıyorsa zaten bunları anlamayacaktır. Ve bu kişinin bir dükkana gidip 2.el bir makine alması ve sorunsuz olması neredeyse imkansızdır. Bende bir öğrenci olarak ve düşük maliyetlerle bu olaya başlayan biri olarak tüm bu konuları tek tek adım adım anlatacağım.
1) Alınacak kişi ya da mağaza!
- Eğer makinemizi bir dükkandan alacak isek öncelikle internet ortamından mağazayı farklı blog sitelerinden araştırın. Muhakkak bu dükkan ile ilgili bir yorum yapılmıştır ya da oradan alış veriş yapan tanıdıklarınıza sorun soruşturun.
- Bunları bulamadınız diyelim. Gelelim diğer bir noktaya. Benim tercih ettiğim diğer bir nokta ise dükkanın pos cihazı var mı? Bu tabi ki de şart değil. Ama ben buna çok özen gösteririm. Bunu bir güven göstergesi olarak da algılayabilirsiniz.Dediğim gibi kesinlikle şart değil ama ben dikkat ederim.
- Dükkana girdiniz diyelim atıyorum canon eos 60D makinesi vitrinde gördünüz içeride bakmak istediniz. Eğer dükkan sahibi size şöyle uzunca baktıktan sonra makineyi gösteriyor ya da almanız için acele ediyorsa o makineden bir adım uzak durun. Ya da bir özelliğini sorduğunuz da size o özellikle ilgili bir sıkıntısının olmadığını makine üzerinden göstermiyorsa “bizde öyle şeyler olmaz.” Diye bir cevap veriyorsa yine çekinceli davranın. Ya da size daha sormadan 3 ay 6 ay dükkan garantisi var diye cümleye başlıyorsa bana göre de bu makineden uzak durun. Niye mi? Eğer makinesine güveniyor ve bir sıkıntısı yoksa adam o makineye garanti vermez zaten. Çünkü sattığı malından emindir.
Bunlar çok küçük kelime oyunlarıdır. Ama bu işte tecrübeli değilseniz bu tuzaklara çok kolay düşebilir ve ne şartlar altında biriktirdiğiniz paranız hiç edebilirsiniz. Bunların haricin de dükkan ile ilgili diğer özellikler size kalıyor. Dükkana ısınabildiniz mi? Nasıl karşılandınız? gibi sorular çoğaltılabilir.
Dükkanda DSLR makine her zaman kişiden aldığınınız makineden daha pahalıdır. Makine modeline göre değişir bu fiyat farkı. Ama dükkanlar biraz daha güvenilirdir. En azından aldığınız Dslr makinenin yerini yurdunu biliyor olmanızdır. Kişilerden almak ucuzdur fakat biraz sıkıntılıdır. Ama işi bilirseniz çok ucuza çok güzel makine ve lensler alabilirsiniz. Öncelikle alacağınız kişiyle buluştunuz. Önce kişinin gözlerine bakın bir acelesi veya tedirginliği var mı? Ben kullandığım tüm makinelerimi çocuğum gibi bakarım temizlerim. Ama her kişiden bunu bekleyemezsiniz. En azından makinesinden kelepir makine muamelesi yapan ya da özensiz bakılmış bir makineden her zaman için uzak durun. Aldığınız kişinin hal hareketleri ve gözleri çok önemlidir.
2) Sensörü:
Bir makinenin en önemli yeri burasıdır. Öncelikle sensörün nerede olduğundan bahsedelim. Kabaca şöyle söyleyelim. Dslr makinenin body üzerinde ki kapağı açın ve kare şeklinde gördüğünüz şeydir. Kare camı ucundan hafif bir şekilde alttan yukarı doğru kaldırın ve içinde çok küçük bir ayna görürsünüz. Bu 2 camın üzerinde kesinlikle çizik ve kırık olmamalı. Toz için sıkıntı etmeyin. Çünkü çok kolay temizlenebilir. Ayrıca body kapağını açtığınızda yuvarlak metalin üzerinde çizik olmamasına özen gösterin.
3) Dslr makinenin gövdesi ve kozmetik:
Kozmetik konusunu sona bırakıyorum şimdilik. Şimdi makinemizin sensörüne baktık sıkıntı yok. Şimdi gövdeye bakalım. Gövde de belli başlı özelliklere bakmamız gerek.
Öncelikle perde hızını ISO ayarlarını değiştirdiğimiz tekerleği (deklanşör yani fotoğrafı çektiğimiz tuşun hemen üst tarafında) bu tekerleği yavaşça sağa sola doğru teker teker kaydırın. Ve tekerleğin hiçbir noktada takılmadığından emin olun. Nikon gövdelerde bu tekerlekten 2 adet bulunur. Ona dikkat edin.
Ve mod tekerleğinden modu spor çekime ayarlayın. Ve peş peşe hiç durmadan 5-10 adet fotoğraf çekin. Çekim sırasında bir aksama ya da takılmanın olmadığından emin olun. Ve fotoğrafları inceleyin.
Kozmetik konusuna gelelim. Bana göre kozmetik özelliğinin pek de bir önemi yok. Çünkü fotoğrafı kozmetiğiyle çekmiyorsunuz. En basit örnek tripota bağladığınız zaman makinenizi muhakkak bir çizik olacaktır. Tabi ki haşat olmuş bir makineyi de alın diyemem. Ama çizik konusuna takılmamanız gerek. Vuruk ya da düşme olayını ayrı tutalım.
4) Shutter sayısı:
Yeni başlayanların dikkat ettikleri konu shutter sayısıdır. Ama bana göre buna takılmamanız gerek. Tabi ki makro çekimlerde profesyonel çekimlerde önemli olabiliyor. Ancak yeni başlayanlar için önemli olmaması gerek. Ortalama bir dslr makinenin ömrü 150,000 civarı. Arkadaşımın aldığı son fotoğraf makinesinin shutterı 265,000. Aldığı makinenin ömrü 800,000 civarı. Gerçi yeni teknoloji sayesinde shutter çok kolay değişebilir. Ve çok ucuza mal olur. Ortalama makinenin shutter değişimi 150-350 TL arasında değişir.
NOT: bunlar benim makine alırken kullandığım yöntemlerdir. Lens incelemesini bir sonraki yazımda yapacağım.