Yazım fiber optik kablo nedir hakkında olacak. Artık hemen her yerde duyduğumuz bir terim “fiber“. Peki, bu kelimeyi bu kadar sihirli yapan olgu, teknoloji ne? Fiberin çeşitleri mevcut mu? Eğer mevcutsa bu çeşitlilik neden kaynaklı ortaya çıkmıştır. Yazı dizimizde bu soruların cevaplarını verip siz okuyucularımızın fiberin fiziksel yapısını ve fiberi bu denli önemli yapan etkenlerin neler olduğundan bahsedeceğiz.
Öncelikle fiber dediğimiz yapı pasif ve aktif olarak iki tipe ayrılmakta. Pasif dediğimiz yapı, sadece bilgi (sinyal, ışık vb.) iletimi amacıyla kullanılan fiberlerdir. Öte yandan, aktif fiberler çok daha farklı uygulamalarda kullanılmak üzere dizayn edilmiş ve kompleks bir iç yapıya sahip fiberlerdir.
Fiberler kullanılacağı uygulamaya göre plastikten veya silika camdan elde edilirler. Telekomünikasyon alanında atenüasyonun (attenuation= kayıp) çok fazla önem arz etmediği ve bilginin iletileceği mesafenin çok uzun olmadığı alanlarda genel olarak plastik fiberler tercih edilir. Çünkü üretimi nispeten çok daha kolay olan bu fiber çeşidi, saf silikadan (camdan) elde edilmiş fiber optiğe nispeten çok daha ucuzdur ve piyasada elde etmesi çok daha kolaydır. Çünkü bu tarz fiberler genel olarak birbirine benzer uygulamalarda kullanıldığından standart tiplerde üretilmektedir. Öte yandan, günümüzde fiber optik kablo üretebilecek teknoloji ve yetiye sahip firmalar fiberin kullanılacağı uygulama anlatıldığında istenilen parametrelere uygun fiberleri de üretebilmektedir.
Bir diğer fiber optik çeşidi ise çok daha komplike, atom altı etkileşimlere dayalı, her adımının kontrol altında olması ve dikkatli bir şekilde incelenmesi gereken bir üretim şekline sahip olan aktif quartz fiberlerdir. Bu fiberlerin ham maddesi silikon ve oksijenin (SiCl4 + O2 = SiO2 + 2Cl2 şeklinde) etkileşime girmesi ile elde edilen “silika” dır.
Fiber, en basit halinde “core” adı verilen bir çekirdek yapıya ve bu yapıyı saran bir iç kılıfa (clad) sahiptir. Bulunduğu ilk yıllarda herhangi bir iç kılıf olmadan üretilen fiberin çok büyük atenüasyona (iletim kayıpları) sahip olması ve dayanıklı yapıda olmamasından dolayı gelişen teknoloji ile fiberin etrafının, çekirdeği üretmekte kullanılan silika ile sarılmasının uygun olacağına karar verilmiştir. Peki, herkesin çok ince dediği bu yapılar sizce ne kadar ince? Saçınızdan bir kıl kopardığınızı düşünün, sağlıklı ve normal şartlar altında uzayan bir kişinin saçı (genel manada) yaklaşık 11 mikron kalınlığındadır. Öte yandan, core olarak bahsettiğimiz fiber çekirdeğinin günümüz teknolojisindeki erişilebilinen kalınlık değeri yaklaşık 5 mikrondur. Yani, bir saç telinin yarı kalınlığına sahip bir kanaldan bahsediyoruz. Kullanılacağı uygulamaya bağlı olarak da fiberi saran kılıfın kalınlığı farklılık göstermektedir.
Günümüz teknolojisinin hemen her alanında kullanılan bu fiber zihninizde yeni pencereler açacak atom altı etkileşimleri barındırmakta. Hala üretiminde birçok kör noktanın ve açıklanamayan teoremlerin olduğu fiber optiğin temel bilgilerini Teknolojinin Gücü: Fiber Optik Kablo yazı serimizde sizlere aktarmaya çalışacağım.
Bir sonraki yazı: Işık fiber optik kablo içerisinde nasıl ilerler? Işığın ilerlemesi hangi teoremlere bağlıdır?