Güneş enerji sistemleri; güneş enerjisi, kaynağını Güneş ’teki füzyon tepkimeleri adını verdiğimiz reaksiyonlardan alan temiz enerji kaynaklarındandır. Devasa Güneş kütlesinin saniyede 5 milyon tonluk bir kısmı ısıya dönüşür. Dünyaya bu enerjiden 1010 MW‘lık enerji ışık olarak ulaşır. Bu çok büyük bir değer olsa bile, Güneş enerjisi teknolojileri yardımı ile bu ışımadan ancak bir kısmı dönüştürülebilir. Aslına bakılırsa Dünyanın başlıca enerji kaynağı Güneş’tir.
Bu sebeple okyanuslar, atmosfer ve yer küre, Güneş ısınları yardımıyla ısınır. Güneş ısınlarının önemli bir bölümünü bitkiler tarafından fotosentez yapmak amacıyla kullanılır ve diğer doğal olayların gerçekleşmesi için güneş enerjisi tamamen kullanılmamalıdır. 120 m2‘lik iyi yalıtılmış bir konutun bir yıllık enerji ihtiyacı yaklaşık 12.500 kWh ‘dır. Aynı büyüklükte bir evin uygun iklim şartlarında yüzeyine düsen güneş enerjisi miktarı ise 120.000 kWh civarındadır. Bu sayılar göstermektedir ki; Güneş enerjisi teknolojileri, düşük verimle çalışsa bile lokal enerji ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla uygun bir yöntemdir.
Rüzgar enerji sistemleri; rüzgar enerjisi, güneş radyasyonunun yer yüzeylerini farklı ısıtmasından kaynaklanır. Güneş ısınları olduğu sürece rüzgâr olacaktır. Rüzgâr güneş enerjisinin bir dolaylı ürünüdür. Dünyaya ulasan güneş enerjisinin yaklaşık % 2 kadarı rüzgâr enerjisine çevrilir. Rüzgâr enerjisi kullanım alanları arasında; elektrik üretme, pilleri şarj etme, su depolama, taşımacılık, su pompalama ve tahılların öğütülmesi gibi faaliyetler sayılabilir.
Rüzgâr enerjisi enerji geleceğimizde ve iklim değişikliğini önlemede büyük bir role sahiptir. Halen dünyada en hızlı büyüyen enerji sektörlerinden biridir. Enerji üretiminde rüzgâr kaynağının üstünlükleri arasında; temiz, bedava olması, iklim değişikliği sorununa çözüm olması, hava kirliliği sorununu azaltması, enerji güvenliği sağlaması, yakıt ithalini önlemesi, yakıt maliyetlerinin olmaması, ithalat bağımlılığı olmaması, yakıt fiyatı riski olmaması, karbon emisyonu olmaması, kaynak tükenmesi sorununun olmaması ( küresel rüzgâr kaynağı küresel enerji talebinden daha büyüktür), arazi dostu olması, uygulama esnekliği gibi daha birçok madde sayılabilir.
Biyogaz enerji sistemleri; biyogaz üretiminde genellikle insan ve hayvan dışkıları ile bitkisel atıklardan yararlanılmaktadır. Evde kullanım amacıyla yapılacak olan biyoenerji üretiminde biz organik mutfak atıklarından yararlanılabilir. Biyogaz enerjisi; evlerde ısıtma, aydınlatma ve pişirme amacıyla kullanılmaktadır. 1 m3 biyogazın sağladığı ısı miktarı 4700–5700 kcal/m3 olup, bu değer 0,25 m3 propana 0,62 L gazyağı, 0,66 L motorin, 0,75 L benzin, 1,46 kg odun kömürü, 3,47 kg odun, 0,43 kg bütan gazına eşdeğerindedir. Ayrıca; 12,3 kg tezek; 4,70 kWh elektrik enerjisine eşdeğerdir. (kaynak: Elektrik İşleri Etüt Dairesi Genel Müd.
Sonuç olarak, yaşam alanları inşa edilirken, bulunduğu bölgenin tabiat ve iklim özellikleri dikkatli bir biçimde gözlemlenmelidir. Enerji yalıtımı ve enerji sarfiyatı yapılan gözlemler doğrultusunda kâğıda aktarılmalı ve projeler bu şekilde inşa edilmelidir. Ülke olarak, enerji ihtiyacımızı dışa bağımlı olarak karşıladığımız için, bu düşüncenin ne derece önemli olduğu daha iyi anlaşılacaktır. Ekonomik açıdan tüketiciler tarafından rağbet gören çevreci olmayan ve yatırım maliyetinden tasarruf sağlayan yapılar, enerji kaybı acısından maliyetleri yükselttiği için ülke ekonomisinde büyük kayıplara yol açmaktadır.
Gelişmekte olan ülkemizin, kalkınma hedeflerine yaklaşması ve gelecek nesillere daha yaşanılabilir bir dünya bırakmak için, çevreci konut sistemlerine gereken önemi göstermeli ve günlük hayatta daha çok yer vermeliyiz. Türkiye’nin iklim ve coğrafik koşullarına uygun çevreci konutların oluşturulması yönünde çalışmalar yapılmalıdır. Bunun yanında, eski yapıların çevreci konut şartlarına uygun bir biçimde dönüşümleri yapılmalıdır. Ortaya konulan bu hedefler net bir biçimde uygulanmalıdır.