Klasik Termik Santraller; kömür, akaryakıt veya gaz gibi fosil yakıtların yakılması yoluyla elektrik üretir. Su santrallerde, ocağın kazan bölümüne doldurulur, çok sıcak buhar haline dönüşür ve bu buhar elektrik akımını üreten alternatörlere bağlı türbinleri çalıştırır. 1993 yılında klasik termik santraller Türkiye’deki elektrik üretiminin yüzde 58,75’ini sağlamaktaydı.
İlk büyük petrol krizi sanayileşmiş batılı ülkelerde bu tip termik santrallerin yapımını yavaşlattı. Birçok ülkede ülke güvenliğini göz önünde tutarak nükleer santraller kurma programını hızlandırdı. böylece özellikle batıda klasik termik santraller güncelliğini yitirmeye başladı; hatta Fransa gibi bazı ülkelerde termik santrallerin bir kısmı kapatıldı. Bu arada enerji üretimi önemli ölçülerde azaldı. Ancak yine de bu tip santraller, bir çok ülkede enerji açığını kapatmakta görev üstlenmeye devam ediyor.
Termik Santraller
Bazı dönemlerde örneğin kış aylarında nükleer santrallere ek olarak, termik santrallerde elektrik üretir. Diğer yandan bu santrallerin elektrik üreten birimleri modernleştirilmiştir. 20. Yüzyılın başında termik santrallerin verimi %13 dolaylarındayken 1980‘li yılların sonlarında ise bu oran %45’e kadar çıkmıştır. Günümüzde böyle bir santralde 1kWsa’lik enerji üretimi için 400 gramdan az kömür gerekiyor, oysa 1960 yılında bu miktarın iki katından fazlası kullanılıyordu. Ama en önemli gelişme buhar üretimi ve buharın yüksek sıcaklıklara ulaştırılması tekniğinde gerçekleştirildi, türbinden çıkan buharın artık ısısı, türbine giren buharın yanma havasını ve kazana girmeden önce kondansatörden çıkan suyu yeniden ısıtmakta kullanılabilmektedir. Ayrıca 1970 yılından itibaren 600 MW’lık ünitelerin kullanıma sokulmasıyla santrallerin güzü büyük ölçüde yükseldi. Bu arada iyi durumda olan klasik termik santrallerin bir bölümü, ihtiyaç duyulduğunda tekrar hizmete alınmak için dinlenmeye bırakıldı. Diğer santraller ise üçüncü dünya ülkelerine satıldı, çünkü böyle büyük santrallerin sökülme, taşınma ve gerektiğinde yeniden kurma maliyetlerinin toplamı, yeni santral donanımının %60 maliyeti kadardır.
Termik santraller ürettiği ısının bir bölümü çevreye atılır. Soğutma suyunun sağlandığı kısım ve ırmak suları bir kaç derece ısınır. Kömürün yanmasıyla oluşan küllerin bacaların elektrostatik filtre bacalarından dışarı sızar ve nihayet, bütün fosil yakıtlar azot ve kükürt içerir ve bu maddeler yanma sonunda oksitler halinde atmosfere karışır Çevre uzmanlarına göre gaz atıkları, ormanlar için son derece zararlı olan asit yağmurlarının en önemli nedenidir.