Aura Nedir? “Aura” terimi, Yunanca “esinti” anlamına gelen bir kelimeden türemiştir. Bilim açısından, auranın ne olduğunu söylemek mümkün değildir, çünkü varlığı kanıtlanmamıştır. Ancak, medyumlar ve ezoterik inançların savunucularına göre, aura, insan bedeninin ötesine yayılan ve kişinin kişiliği, duygusal durumu, fiziksel sağlığı gibi çeşitli bilgileri içeren ince bir enerji yayılımıdır.
İnsan Aurasını Görebilir mi?
Medyumlar ve ezoterik inançların savunucuları, yalnızca yetenekli kişilerin auraları görebileceğini savunur. Diğer bir görüşe göre ise, uygun eğitimden sonra herkes auraları görebilir. İnternet, auraları nasıl görebileceğinizi anlatan çeşitli sitelerle doludur. Ancak, bunu mümkün kılan bilimsel bir kanıt yoktur.
Auranın Fotoğrafı Çekilebilir mi?
Auranın varlığına inananlar, genellikle bunu kanıtlamak için fotoğrafları öne sürerler. İlk kez, Sovyet mucit Semyon Kirlian ve eşi Valentina tarafından yapılan bu fotoğraflar, insanların ve diğer nesnelerin etrafında renkli bulutlar gösterir. Ancak, “Kirlian etkisi” adı verilen bu fenomen, fizikçiler ve elektrik mühendisleri tarafından çok daha önce bilinmekteydi ve auralarla ilgisi yoktur. Bu etki, statik elektrik deşarjına veya yıldırımlara benzer ve hem biyolojik hem de inorganik örneklerde gözlemlenebilir.
İnsan Vücudu Gerçekten Işık Saçıyor mu?
2012 yılında, Tohoku Teknoloji Enstitüsü ve Kyoto Üniversitesi’nden araştırmacılar, insan vücudunun gerçekten ışık yayabileceğini kanıtladılar. Ancak bu ışık çok zayıftır ve görülmesi için insan gözünün bin kat daha hassas olması gerekmektedir. Tüm canlıların hücrelerinde gerçekleşen kimyasal reaksiyonlar sonucunda az miktarda ışık üretildiği zaten bilinmekteydi. Bu ışık, bazı canlılarda çıplak gözle görülebilecek kadar güçlüdür, örneğin ateş böcekleri ve deniz anaları gibi.
Aura Yok mu?
Tüm bu bilgiler ışığında, auranın var olmadığını söylemek mümkün müdür? Bazı bilim insanları, bu konuda kesin yargıya varmak için henüz erken olduğunu düşünmektedir. Örneğin, biyokimyacı Dr. John Norman Hansen, Maryland Üniversitesi’nde yaptığı araştırmada, insanın çevresinde bir enerji alanı olduğuna dair kanıtlar bulduğunu iddia etmektedir. Hansen, bu enerji alanını tespit etmek için toroidal bir sarkaç kullanmış ve bu sarkaç, deneklerin başlarının üzerinde asılıyken hareket değişiklikleri göstermiştir. Ancak, bu sonuçların ne tür bir kuvvet tarafından etkilendiği henüz bilinmemektedir.
Bilimsel kanıtların eksikliğine rağmen, birçok kişi hala auralara inanmaktadır ve bu inançların kökeni, insanların doğaüstü fenomenlere olan ilgisi ve merakıdır