Herkesin bir fikrinin olduğu, belki bir kelime belki bir paragraf belki de bir kitap dolusu açıklama neticesinde ele alabileceği bir kavramı, başarıyı ele alacağım. Kimilerine göre başarı; elde edilen kazanç miktarıyla doğru orantıyla ifade edilirken, kimilerine göre ise yalnızca mutluluk olarak kabul görmektedir.
Geniş kitlelere hitap etmek isteyen ya da bu yolda ilerleyen, ilerlemiş ve sonuçlandırmış insanların ortak buluşma noktası istektir. İstersen başarırsın. İsteklerin doğrultusunda mücadeleni çizer ve o yol üzerinde ilerlersin.
Çoğunluk gruba baktığımızda başarı denilince akla ilk gelen şey paradır. Çünkü insanlar giriş-gelişme safhasından ziyade sonuç bölümünde elde edilen duruma odaklanmış vaziyettedirler. Bugünün dünyasında en başarılı isimleri saydığımızda en üstlerde yer alanlar; Elon MUSK, Mark ZUCKERBERG, Jeff BOZES gibi ciddi kazanç sağlamış insanları diyebiliriz. Ancak başarı durumuna baktığımızda sizce yalnızca kriter para mıdır?
Bence başarı; kişi, karakter,ülke, yaş, hatta cinsiyete göre değişkenlik gösteren bir durumdur. Bir çocuk için başarı altına kaçırmamakken, bir yeni mezun için ise yetkinlik kazanmak istediği bir dalda iş sahibi olmaktır.
Teknoloji alanında ciddi yazılara ve konuşmalara sahip Serdar KUZULOĞLU’nun bir yayında paylaştığı cümleyi, çok düşünülmesi gereken bir durum olarak görmekteyim. Neydi o cümle peki? ”Paraya endeksli toplumlarda, paraya sahip oldukça toplumla olan ilişki daha kırıcı-dökücü hale gelir” cümlesiydi.
Genel itibariyle baktığımızda, hayatımızın büyük bölümünde karşımıza engel olarak çıkan para kazanamama ya da yeterli derecede paraya sahip olamama konusudur. Bugün okulunu derece ile bitiren bir insan, diploma aldığı ana kadar başarılı olarak kabul edilirken, iş hayatına girdikten sonra başarı olarak kabul gören şeyin kazandığı para miktarıyla eş değer ölçüde olduğunu gördüğü an, tüm o geçmişindeki kurduğu hayallerine aykırı bir anlayışın toplumun bir çok kesiminde hakim görüş olarak yer aldığını fark edecektir.
Başarılarınızı, onlar için neleri feda etmek zorunda kaldığınıza bakarak değerlendirin. Belki çok yoğun olan temponuz içerisinde, ufacık boşluğunuzda yatağa girmekten vazgeçip, o çok istediğiniz şeyi başarabilmek adına verdiğiniz uğraştır sizin başarı yolculuğunuzdaki en güçlü etmen. Sabırla mücadele edin. Sabırsızlık, en büyük başarısızlık sebebidir.
Bugün herkesin gündem maddesine baktığımızda ilk sıralarda yer alan şeyin içten yanmalı motorların yerine daha çevreci olan elektrikli araçlar yer almaktadır. Yani Elon MUSK’ın isteyip de hayalini kurduğu, sonrasında bu hayal için normal bir insanın haftalık çalışma saati olan 40-45 saat gibi zaman dilimini, kendi hayatında 100 saat üzerine çıkarmasının neticesidir bu sonuçlar.
Herkes cenneti ister ama kimse ölmek istemez değil mi? Cefa çekmeden de sefa süremezsiniz. Bugün o parmakla gösterilen MUSK, okul hayatında aciz, dışlanan bir karakter iken acaba kim bilebilirdi ki bu kadar başarıya sahip olacağını? Şunu asla unutmayın ki; eğer ufacık da bir inancınız varsa peşinden gitmesini bilin. Çünkü bugün, senin üzerinde durmayıp es geçtiğin o durum, yarın belki de başkası tarafından gerçeğe dönüştüğünde çok daha büyük acılar yaşayabilirsin. Saygılarımla…