Neden ışık hızında seyahat yapılmaz? Belki duymuşsunuzdur ‘’Evrende hiçbir şey ışık hızına ulaşamaz’’. Aslında ışığa yakın hızlarda gitmemiz bile şu anda bilim kurgunun konusu olsa da teorik olarak hiçbir zaman ışık hızına ulaşamayız. Bunun sebebi ise oldukça basit aslında. Einstein’in meşhur E=〖mc〗^2 denkleminin bir sonucudur bu cümle. Bu formülün ne olduğunu söyleyecek olursak ‘Kütle ve enerji birbirine dönüştürülebilir birimlerdir’ anlamına gelir aslında. Işık hızının karesi (oldukça büyük bir sayı) ve cismin kütlesi bize cismin sahip olduğu enerjiyi verir E=〖mc〗^2. İnsanlık bunun örneğini Hiroşima’da net bir şekilde görmüştür.
Neden ışık hızı geçilemez?
0,90 kilogramın %1’inden daha az bir Uranyum bir şehri yerle bir etmeye yetmiştir. Konuya dönecek olursak ışık hızına ulaşamayacağımızın sebebi, bir cismi ne kadar hızlandırırsak kütlesinin de o kadar artacağındandır. Çünkü cismi hızlandırırsak buna bağlı olarak enerjisini de artırmış olacağız. Eğer cismin enerjisi artarsa formülde de görüleceği üzere kütlesi de artar C’nin (ışık hızı) burada tabii değişmeyen bir sabit olduğunu unutmamak lazım. Yani kişi bunu düşünüyormuş.
( Editör notu: kütlenin gerçekte değiştiğinin veya değişmediğini ölçen şuanda bir cihaz veya düzeneğimiz yok. Yalnızca söylediğimiz elimizde olan modelin matematiksel tutarsızlığı sonucudan böyle bir varsayım yapıyoruz. Görecelilik kuramı ile ilgili yalnızca zamanın eğilip bükülmesi ile ilgili yargılar var elimizde. Kullandığımız E=mc^2 formülünün hikayesi; Einstein’ın orjinal latince makalesi ingilizceye çevirilirken enerjinin arttığını söylüyor. Bu bahsettiği enerji kinetik enerjidir. Kinetik enerji elbette hız ile birlikte artar. Fakat makaleyi ingilizceye çeviren kişi fizikçi veya deyim bilmiyorum. Toplam enerji artıyorsa potansiyel enerjide artar gibi yorumda bulunuyor. Hiç Eintein’ın özgün makalesinde olmamasına rağmen kütlenin hız ile artacağını oraya yazıyor. Amacı ise kişiler olayı daha iyi anlasın diye. Einstein’ın kendi yorumu bu değildir, çevirmenin yorumudur. Bu tüm dünyada kitaplarda böyle öğretildi. Hız arttıkça kütlenin artacağı öğretildi.
Ya kütle sonsuz olursa? Kütle sonsuz olayında bir çıkmaz var. Bunu açıklamak içinde şöyle bir durum çekmişler. Şahsi yorumum o da saçma; Kütlenin sonsuza dönüşmesi demek maddenin tamamının enerjiye dönüşmesi demektir. Buda saçma bir şey. Yani ışığın kütlesi sonsuz mu ki?
Işık hızına ulaşmadan bir an önceki halini düşününüz o kadar büyük bir kütleye ulaşacak ki. Yani bu kütleyi nereden toplayacak? Bakın şu olabilir fotonlar yeterince enerjiye sahip ise parçacık veya anti parçacık çiftini oluşturabilir. Ama dışarıdan bir foton mu geliyor hayır. Bir şeyin hızını artırdığınız zaman yeni bir madde yaratabilir misiniz? Ancak yeterli seviyede bir enerji var ise onu kütleye çevirebilirsiniz; proton anti proton, elektron pozitron çifleri oluşabilir. Yalnızca uzunluğun değiştiği deneysel olarak ulaşılan hızda kanıtlanmış. Zamanda öyle. Ama kütle henüz ispatlanamadı. 1996 yılında bir kişi bunu farkediyor. Kişinin ismini unuttum. Yazdığı makalenin çevirisini ocak 1998 tübitak bilim dergisinde yayınlandı. Arşivleri araştırıp bulabilirsiniz. Eski hardiskimde bulunuyor idi eğer bulursam buradan paylaşırım. Not sonu.
Oğuzhan Mallı)
Örnek verecek olursak; mesela bir müon taneciğini parçacık hızlandırıcılarda hızlandıracak olursak neler olacağına bakalım. Işık hızının %99 u ile hareket eden bir müon taneciği durmakta olan bir müon taneciğinden 22 kat daha ağırdır. Işık hızının %99,999 u kadar hızla giden bir müon taneciğinin kütlesi 200 kattan daha fazla artar. %99,99999999 u kadar hızla giden bir müon taneciği tam 70.000 kat daha ağırdır. Dolayısıyla ne kadar hızlandırırsak kütlesi o kadar artacağı için bu işlem sonsuza kadar devam eder. Bu yüzden hiçbir şey ışıktan daha hızlı gidemez.